SAYFALAR

25 Haziran 2018 Pazartesi

O SENİN ELİNDE

Eski zamanlarda İran taraflarında bir Bilge Varmış. Adama ne sorarlarsa hep doğru cevaplar verirmiş.
Kimler ne kadar uğraşmışlarsa, hiç yanıltamamışlar.
En son bir akıllı çıkmış ve demiş ki:

"Bakın ! Ona öyle bir soru soracağım ki göreceksiniz kesinlikle bilemeyecek."
"Ne soracaksın?" diye sordukların da;

“Avucuma canlı bir kelebek alacağım. Ölmüş mu yoksa canlı mı?” diye soracağım. “Canlı derse, elimi sıkıp öldüreceğim ve ölü kelebek göstereceğim. Ölü derse elimi açıp canlı bırakacağım, kelebek uçup gidecek ve yanıldığı anlaşılacak." der.
Kalabalık bir topluluğun karşısında adam gidip, bir elini uzatarak bilgenin karşısına durur ve sorar;

"Avucumun içinde ki kelebek ölü mü, yoksa diri mi?"
Bilgenin Cevabı ise müthiştir;

“O, SENİN ELİNDE !”

21 Haziran 2018 Perşembe

şiir GÖL

O yaz birlikte gelip, serin yamaçlarında yatardık,
Şu yerde oturup, suyuna uzatırdık ayaklarımızı,
Papatyanın yapraklarını, bir o bir ben kopardık,
Ey göl biliyorsan söyle, bulmağa geldim, o kızı.

Gölge gibi el ele dolaşıp durmuştuk, kıyılarında,
Kuşlar bizi gözetliyordu, ağaçlarının dallarında,
İkimiz de sarhoş olmuş gibi, yüzerken sularında,
Utanıp saklamak isterdik, kızaran yanaklarımızı.
 
Köpüklü sularından eli ile, bana atmış, kaçmıştı,
Ben onu yakalamak isterken gün akşam olmuştu,
Sen şahitsin, burada yeni ilk aşkımız başlamıştı,
Baktıkça birbirimize, ayıramamıştık gözlerimizi.
 
O da gelip beni sormuş, yaş düşmüş yanaklarına,
Eğer haber bıraktıysa, sonra bildiresin diye bana,
Geç kalmadan çabuk söyle, unutursun anlatsana,
Ben o kızı soruyorum işte, eğer hatırladınsa bizi.
Ey göl sonra geldi mi, bir daha gördün mü o kızı?
                                Recep Ali Öztürk


şiir BİLESİN

Eski bir fotoğraf geçti elime, içlerinde sen de varsın,
O kadar değişmişler ki, hiç kimse tanınmıyor, bilesin!
Kim çektiği belli değil, üzerinde ne tarih, ne bir isim,
Bazıları silinmişler, hiç biri de benzemiyor, bilesin!

Baktıkça o resimlere, hatıraların hepsi gelir aklıma,
Bil ki geçmişi anlatan, senden kalmış, tek varlık bana,
Ben kendi resmimi koydum, senin o resminin yanına,
Onlar bizi suçladılar, birbirinden ayrılmıyor, bilesin!


Bazen sorarım o resmine, belki bir mucize anlatırsın,
Belki hala düşmansın, belki de sen de çok pişmansın,
Ben denedim unutmağı, unutamadım, hep aklımdasın,
Ömür öyle geçiyor da, sen yoksan yaşanmıyor bilesin!

Hayat bir sel gibi akarken, bizleri de sürükler peşinde,
Her şeyi alır gider, unutulmuş bir şey bırakmaz geride,
O gün, zamanı gelince, dünya bile tükenecek sonunda,
Günler ile çoğalıyor, sana sevdam tükenmiyor, bilesin!
                                                           Recep Ali Öztürk