Çocukluk ve gençlik yıllarım zor şartlarda geçti. Keçi çobanlığı, kaçak ağaç işeri, çiftçilik, memurluk ve diplomatlığa kadar her türlü şartlarda yapmadığım iş, çalışmadığım yer kalmadı.
Liseyi bitirdikten sonra fark dersleri vererek ilk okul öğretmeni oldum. Beş yıl öğretmenlikten sonra emniyet teşkilatına geçtim.
Sırasıyla; Adana Bağlar Karakolu, Adana Cinayet Masası, İsveç Stockholm ve İspanya Madrid Büyükelçilikleri Koruma, Diyarbakır Cinayet Masası, Ankara Hırsızlık, Oto Hırsızlık, Cinayet Büro Amirlikleri, Ankara Hırsızlık ve Ahlak Büro Amiri, Eğitim Şube Polis Adaylık ve Atış Poligon Amiri görevleri yaptım ve Poligon Amiri iken Başkomiser olarak emekli oldum. Hayatımda pek az pişmanlık vardır. Vicdansızlık hiç yapmadım ve hiç kimse benden hak iddia edemez.
Ne ise gelelim HARDUMA ya; herkesin zevkle okuyacağı, şiirlerim, anılarım, öykülerim, duyduklarım, tecrübem ve tavsiyelerim ile fıkralarımı sizlerle paylaşacağım bir blok olacak. Hatıralarımda geçen isimler gerçek kişiler ve olaylar gerçek olaylardır. Bu nedenle bazı olaylarda, kahramanlar sadece isim ve soyadları baş harfleri ile belirtilmiştir.
Harduma; düzgün budaksız çam, kestane ve gürgen ağaçları, 50-60cm uzunluklarında tomruklanır. Bu tomruklar özel alet ve demir siller ile 2-3mm kalınlığında, 20-25cm genişliğinde, yarma usulü bölünerek, çok sayıda parçalara ayrılır. Bu parçalar çatılar üzerine çakılarak veya üzerine taş koyarak kiremit yerine kullanılır. Bunların her birine 'HARDUMA', yapılan işleme de 'HARDUMA ÇEKME' denir.
Giresun, Trabzon, Rize, Artvin illerinde çok görülür, Artvin taraflarında Bedevra diye bilinir. Eskiden evlerin üzeri harduma ile örtülür ve yağmur sularından öyle korunurlardı. Saygılarımla.
OKURLARIMA;
Hardumayı beğenirsen mesaj çekesin,
Eğer beğenmezsen, bana sual edesin,
İyi mi kötü mü? Sen karar vereceksin,
Okurken dikkat et, sonra vaz geçemezsin!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder