SAYFALAR

7 Haziran 2024 Cuma

BAZI KELİMELERİN KÖKENLERİ

İtalyancada 'alla arme' 'silah başına!' demektir. Bu kelime bizim dilimize 'alarm' olarak geçmiştir.

Farsça olan 'firiştah' kelimesi, Türkçe'de 'feriştah' şeklinde söylenir. Firiştah, çok güzel olan gök varlıklarına denir.

Farsçada 'zengin çiftçi' anlamında kullanılan 'anguşta' kelimesi bizim dilimize 'enişte' olarak geçmiştir.

Dilimize Macarcadan giren 'soba' kelimesinin aslı, bu dilde 'ev içindeki hamam'ı ifade eden 'szoba'dır.

Marathon, Atina'nın kuzeydoğusunda bir yerleşim birimidir. Burası Yunanlıların Persleri yendiği savaşa, ev sahipliği yapmıştır. Maraton kelimesi bu zaferi haber vermek için Marathon'dan Atina'ya kadar koşarak yaklaşık 42 km den mesaj getiren mesajcıdan dolayı ortaya çıkmış ve dilimize geçmiştir.

Arama motoru Google'ın adı bir matematik terimi olan ve '10' un 100. katı olan 'googol'dan gelir.

Hanya'yı Konya'yı görmek ya da göstermek deyiminde adı geçen Hanya, Girit adasında bulunan bir şehirdir.

'Çığır' eski Türkçe bir kelimedir ve dar, küçük yol demektir. Kar üstünde herhangi bir şekilde açılan yola çığır denir. Bu kelime dilimizde iki deyim olarak kullanılıyor: 'çığırından çıkmak ve çığır açmak'

'Nankör' kelimesi dilimize Farsçadan geçmiştir. 'nan' ekmek ve 'kur' 'kör' kelimelerinin birleşmesinden 'nankör' oluşmuştur. Gördüğü iyiliği unutan, iyilik bilmeyen kimse anlamındadır.

Farsça'da 'pa' ayak, 'puş' ise örten demektir. 'Pabuç' bu iki kelimenin birleşiminden oluşmuştur.

Çorba kelimesi Farsça şōrbā kökenlidir. 'şōr' tuz, tuzlu, bulanık, karışık ve 'bā' yemek, aş anlamında bir ek ten oluşmuştur.

Bugün daha çok giydiğimiz kıyafetler için kullandığımız 'salaş' kelimesi Macarca'dan 'szállás' dilimize girmiştir. Asıl anlamı kulübedir ve bu tabir yalnızca binalar, kulübeler için kullanılır.

Arapçada 'ma' su demektir. 'Mai' ise suya ait, su gibi, su rengi anlamlarında kullanılır. Bu kelime bize 'mavi' olarak geçmiştir.

'Acem' kelimesini Araplar kendileri haricindeki yabancılar için, Türkler ise İranlılar için kullanır. 'Acemi' Arapça bir kelimedir. 'Arapça bilmeyen, barbar, İranlı' anlamındadır.

'Etfal' kelimesi tıfılın çoğuludur ve 'çocuklar' demektir.

Fransızca'da 'soupe anglaise' 'İngiliz çorbası' demektir. Bu kelime bizde 'spangle' halini almıştır.

İtalyanca'da 'tira' 'çek, alıp götür!' demektir. 'Tiramisu' ise 'al götür beni' anlamındadır.
----------
'Yap' fiili ilk olarak 'kapatmak' anlamıyla ortaya çıkmış ancak zamanla anlam genişlemesine uğramış 'Yaprak' ta bu fiilden türemiş bir isimdir ve 'kapatan' anlamındadır.

'Köftehor' kelimesinde geçen 'hor' Farsça kökenlidir ve 'yiyen, içen, tüketen' demektir.

'Aslan' kelimesindeki 'lan' hecesi, 'sırtlan, kaplan, yılan' vb hayvan adları türeten çok eski bir Türkçe ektir.

'Kaplumbağa' kelimesinin aslı 'kaplu bağa' şeklindedir. 'Kaplu' örtülü, kabuklu 'bağa' 'kurbağa'

Arapça kökenli 'talep' ve 'talebe' kelimeleri aynı kökten gelirler: 'Talebe', öğrenmeyi 'talep' eden kişidir.

Bordo, kırmızının koyu tonlarındandır. Bu kelime Fransızca 'bordeaux' kökenlidir. Fransa'da şarap üretilen kentin adı olan Bordeaux, üretilen şarabın renginden dolayı 'bordo' olarak dilimize geçmiştir.

Atlı karınca sözünün eski ve asıl şekli 'atlı karaca' dır. Buradaki karaca kelimesi İtalyanca araba anlamındaki 'carrozza' dan gelmektedir.

Farsça süt anlamına gelen 'şir' kelimesinden türeyen bir başka kelime olan 'şirin', 'sütten yapılmış gibi tatlı' anlam
ındadır. Alıntı.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder