SAYFALAR

3 Nisan 2013 Çarşamba

İÇİNDE YOKMUŞ

Nasrettin Hoca evinin önünde çalışırken ceketini çıkarıp çite asmış. Biraz sonra bir rüzgar geldiği gibi ceketi astığı yerden almış ve havada uçurduktan sonra bir evin duvarına hızla çarpmış, ceket yere düşmüş.
Nasrettin Hoca heyecanla hanımını çağırmış.
- Hanım, hanım gel hele çok büyük bir tehlike atlattık.
- Ne olacak Hoca Efendi alt tarafı bir ceket duvara çarptı. Tehlike bunun neresinde?
- Öyle deme Hanım, iyi ki çıkarmışım, ya ben içinde olsaydım.

2 Nisan 2013 Salı

şiir KAHRAMAN POLİSLER

Her şartta vatandaşa, yardım için koşarız,
Menfaat gözetmeden, hizmet için yaşarız,
Engel tanımıyoruz, ölüm korkutmaz asla,
Yüce milletimiz için, feda olsun canımız.

1977 Adana 10 Nisan
Lider Mustafa Kemal, yol gösteriyor bize,
Başkasını korumak, kutsal gelir hepimize,
Suç işleyene ders verir, çarpar kafalarına,
Kadife eldiven geymiş, çelikten ellerimiz,

En başta yemin ettik, milletle bir olacağız,
Daima müşfik davranıp, görevi yapacağız,
Vatan, millet sevgisi, herşeyin en üstünde,
And içtik biz bu yolda, canımızı vereceğiz.

Acizlere yardım etmek, birinci görevimiz,
Cana, mala ve ırza, tüm saldırıları önleriz,
Hiç imkan olmasa da, biz imkanı yaratırız,
Yer gök şahittir bize, kahraman polisleriz.
                                     Recep Ali Öztürk


Bu hafta Polis Teşkilatının kuruluş yıl dönümüdür. 10 Nisan 1845 te Emniyet Teşkilatı kurulmuştur. Unutmayınız! Polis; hiç bir zaman kötülerin size anlattığı gibi, veya kötü polislerin size yaptığı gibi, 'Kötü insanlar' değillerdir. İnanın ki en azından iyileri çoğunluktadır. Kendilerini başkaları için adamış insanlardır. Nasıl ki bir insan darlandığı ve her şeyden ümidini kestiği zaman Allaha sığınır bekler, yeri gelir suçlusu da müştekisi de ‘POLİS! İMDAT!’ diye bağırır polisten medet bekler.
İşte NE MUTLU BU MESLEĞİ LAYİKİYLE YAPAN POLİSLERE. Allah her daim sizleri korusun ve yardımcınız olsun. 

31 Mart 2013 Pazar

CERİ CETUR

Bir uçak kazasında Amerika'lı, Fransız ve Karadeniz'li üç kişi bir adaya düşerler.
Üçü birlikte bir zaman yaşadıktan sonra, bir gün bir bulut kümesi süzülerek yanlarına gelir.
"Sizleri bir aydan beri takip ediyorum hoşuma gittiniz. Bir defaya mahsus ne dilerseniz yapacağım. Benden dilek dileyin" der. Amerika'lı Önce beni Waşington'a götür, uzaya gideceğiz beni bekliyorlar" der.
Bulut Amerika lıyı aldığı gibi Waşington'a bırakıp geri gelir. Fransız da bir an evvel kurtulmak için "Benim işim çok acele, beni de Paris'e bırak" der.
Bulut kümesi yüklendiği gibi Fransız'ı Paris'e götürüp bırakır. Karadeniz'li tek kalmıştır bu ıssız adada,
O nun için tekrar geri adaya gelir ve Karadeniz'liye
"Sende dileğini dile bakalım" der.
Kendini en sona bıraktıkları için biraz kızan Karadeniz'li dileğini diler "Haçan pen O Uşakları çok sevmişidum, ha onları ceri buraya cetur da..." der, bulut kümesine. Ve hepsi geri gelirler.