SAYFALAR

30 Mayıs 2013 Perşembe

ZARFI OKUMUŞ

Yıl 1986 Ankara Hırsızlık Bürosu; Bahçelievler de Emekli bir askerin iş yerine girilerek hırsızlık yapılmış. Olay yerini incelemek üzere ekibim le birlikte 4. cadde de ki adrese gittik. Akşam üzeriydi ve pek çok meraklılar da olay yerine toplanmıştı. Depo olarak kullanılan yerin arka kapısı levye kullanılarak kırılmış ve içerden mücevherat olmasa da bayağı çok bir eşya ile bir adet te Kırıkkale marka tabanca çalınmıştı. Böyle durumlarda genel de kapıcıya şüphe edilir fakat ben sağlam delillere dayanmadan kimsenin günahını almazdım.

Her tarafı iyice kontrol ettikten sonra gerekli notlarımızı aldık ve ev sahibine yüksek sesle "Sen hiç merak etme. Tabancanın çalınması çok iyi olmuş. Çünkü tabanca çalıp ta yakalanmayan hiç bir hırsız görmedim. Mutlaka bu tabanca yüzünden senin iş yerine giren hırsız da yakalanacak. Tabancayı çaldığı çok iyi olmuş." dedim ve ayrıldık.

Ertesi gün öğleye yakın Asayiş Şube Müdürümüz Saygı değer Bahri Baykal Bey bu olay yerine giden ekibi arıyor. Kısım Amirimize 'o ekip amirini acele yanıma getirin' diyor. Başkomiser Turan Güder telsizle alel acele çağırdı. Hemen Kısma geldik. Kısım Amirimiz Başkomiser Turan Bey bizi merdivenlerin başında bekliyordu. "Arkadaşlar, yine ne yaptınız? Dün bir kabahat işlediniz mi? Müdür Bey sizi çağırıyor. Siz beni öldürecek misiniz. Ne yaptınız" dedi. Biz kendimizden emindik. Fakat hiç te belli olmazdı. Bazen ekibin de biri bir suç işlerse, sürpriz olur cezasını amiri çekerdi. Veya haksız yere şikayet konuları da olabilirdi. "Başkomiserim, siz niçin ölesiniz? Bir iş yaptıysak onun hesabını biz veririz. Siz hiç korkmayın." dedim ve biraz kuşku ile Başkomiser ve ben birlikte makama girdik.

Dün iş yerinde hırsızlık olan ve benimle konuşan emekli general de orada oturuyordu. Biz girer girmez General hemen heyecanlı bir şekilde ayağa kalktı ve "İşte bu komiser, Müdür Bey" dedi. Biz daha ne olduğunu anlamadan hemen Turan Bey benim için "Recep bey öyle kötü şey asla yapmaz Müdürüm." dedi ve güya beni savundu. Hiç te beklemiyordum. Ben de şaşırdım. Müdür Bey; "Hemen Komiserini savunma Turan Bey. Recep Bey bu sefer kimseyi dövmemiş. Üstelikte çok iyi bir şey yapmış. Dünkü hırsızlık olayında olay yerinde bir zarf atmış. Tabanca çalındı ise hırsız kesin yakalanacak demiş. Hırsız da Recep Beyin attığı zarfı okumuş, tabancayı geri getirmiş. Kapının önüne atıp kaçarken hırsızı mahalle sakinleri yakalamışlar. Kendisini tebrik edeceğim. Bu sefer onun için çağırdım. Korkmayın bir şey yok" dedi ve güldü.

Bu ev sahibinin Emniyet Genel Müdürlüğüne hakkımda yazdığı teşekkür dilekçesinden dolayı ben, ekibim ve Kısım Amirim Turan Bey birer maaş ikramiye ile taltif edildik. Merak edersiniz onu da söyleyim. Hırsız kapıcı değil de kapıcının kayın biraderi idi. 

29 Mayıs 2013 Çarşamba

ÖZLÜ SÖZLER

1- Hayatta kayıp ettiklerini, ağlayarak veya üzülerek kazanamazsın.
2- Kişinin değeri dilindedir, O nu sözleri ele verir.
3- Bir şeyi söylemeden önce üç defa düşün, sonra pişman olmazsın.
4- Düşman istersen dostlarını geçiniz, dostlarınız sizi geçerse siz düşman olursunuz.
5- Hayatta hiç bir zorlukla karşılaşmıyorsanız, asla doğru yaşamıyorsunuz demektir.
6- Ayak üstü yaşamak diz üstü yaşamaktan daha onurludur.
7- İnsan oğluna en acı şey, kaçırmış olduğu fırsatlardır. Zira ömür boyu bir daha eline geçmez.
8- Yerinde ve zamanında konuşmasını bilen, birde ne konuşacağını bilen, başkasından özür dilemez.
9- Hayatı seviyorsanız zamanı boşa geçirmeyiniz, zira hayat zamanın kendisidir.
10- Konuşurken insanların gözlerinin içine bakınız, onları hem etkiler, hem de güvenlerini kazanırsınız.

27 Mayıs 2013 Pazartesi

KİM TAKACAK

Bir kedinin şerrinden usanan fareler toplantı yapmışlar. Konu bu kediden nasıl kurtulurlar? Hepsi aklına gelen fikirlerini söylemişler. Hepsini incelemiş, tartışmışlar fakat bir netice alamamışlar. Genç bir fare "Kedinin boynuna çıngırak asalım. Hareket edince çıngırak sesini duyar yanımıza yaklaşıp yaklaşmadığını anlarız ve böylece kaçar kurtuluruz" demiş. Başka bir fare "Çok güzel bir fikir. Hemen uygulamaya koymamız lazım. Fakat kedinin yanına kim yaklaşıp, boynuna çıngırağı tabilecek?" demiş.