SAYFALAR

27 Temmuz 2013 Cumartesi

DELİL

Adamın biri, başkasına bir milyon borç vermiş. Parayı geri alamayınca mahkemeye vermek için Avukata baş vurmuş. Avukat kendisine sormuş; "Borç verdiğine dair herhangi bir şahit veya belge bir şey var mı?" Adam "Hayır yok. İkimizin arasında bilinen bir şey. Başka kimse bilmiyor" demiş. Avukat adama "Hemen borçluna bir mektup yaz ve beş milyon borcunu ödemesini iste" der. Adam "Fakat efendim bana bir milyon borcu var." Avukat "İyi ya işte o da sana bir milyon borcu olduğunu yazacak ve senin için bir delil olacak." demiş. Çok ustaca değil mi?

26 Temmuz 2013 Cuma

ÇAY İSTİREM ÇAY

Erzurumlu yaşlı dayı çay içmek için gider kahveye oturur. Garson bir bardak çay getirir dadaşın önüne koyar. Dadaş bardağa bakınca tam dolu olmadığını, üst taraftan azcık boşluk olduğunu görür.
Dadaş garsonu hemen çağırır.
- Oğlum bu nasıl çay verirsen?
Garson
- Bey baba yeni demledim. Taze çay.
- Oni demirem. Bah burada tiryakinin ögine bele yarım bardah çay koydın mı? Onı söymüş gibi olursan annadın mı?
- Bey baba dudak payı istemez misin? O boşluk dudak payıdır.
- Bah oğlum ben pay may istemirem. Çay istirem. Çay.

25 Temmuz 2013 Perşembe

HAVALİSYON

alıntı
Hiç Fransızca bilmeyen Türk ün biri Fransa da lokantaya gitmiş. Garson yanına gelerek Fransızca bir şeyler söylemiş. Türk ne yemek istediğini sorduğunu tahmin etmiş ve "Lö fasülyesyon, lö pilavisyon" demiş. Garson fasulye ve pilav getirmiş. Afiyetle yerken Fransızca nın ne kadar kolay olduğunu, hemen öğrenildiğini, düşünmüş.
Garsona işaret ederek "Lö hesabisyon" demiş. Hesapta gelmiş. Ödeme yaptıktan sonra giderken Garsona "Fransızca kolayısyon. Bak anlaştık ve yedim yemeğisyon" demiş.
Bu sefer garson konuşmağa başlamış:
"Ben Türk olmasam, sen yerdin havalisyon" demiş.