SAYFALAR

23 Haziran 2014 Pazartesi

OCAĞI YANIYOR

Osmanlının son Padişahı Sultan Vahdettin Han'ın son zamanlarında Yıldız Sarayında elektrik kontağından yangın çıkar ve saray yanar. Sarayın güvenlik ve bakımından sorumlu olan bekçi can korkusu ile hüngür hüngür ağlamağa başlar. Rahmetli Vahdettin Padişah bu durumu görünce, görevliye niçin ağladığını sorar. O da sarayın yanmasında kendi kusuru bulunduğunu ve bu kusurundan dolayı sarayın yandığını söyler. Sultan Vahdettin de "Esas bütün milletimin ocağı yanıyor, ben onu düşünüyorum. Bunun yanında benim evim yanmış ta ne kıymeti var?" der ve görevliyi teselli eder.
1922 de İngiliz Zırhlısı ile önce Malta'ya, sonra Hicaz ve İtalya
Cenova, daha sonra San Ramo da sefalet içinde yaşadı1926 da
öldü. Mısır Emiri Melik Hüseyin borçlarını ödedi sürgüne
giderken hazineden hiç para almadı cenazesi Şam da defnedildi.
Yunan hayranı
Vatanını sattı, 1922 de yurt dışına kaçtı. Bolluk
içinde yaşadı ve 1923 te Fransa Nice te 'vatan haini
olarak öldü.

21 Haziran 2014 Cumartesi

FETVA

kanuni sultan süleyman han
Bilmem bilir misiniz? Cihan Padişahı Rahmetli Kanuni Sultan Süleyman kırk altı yıllık saltanatı boyunca yaptığı bütün uygulamalar için Rahmetli Şeyhülislam ve Hocası olan Ebu Suud Efendi den fetva alırmış. Yanı bir yazı yazarak yapacağı her şeyi Ona sorar, eğer O uygun görürse yaparmış. Çocuklarının öldürülmeleri sırasında da fetvalar almış ve bütün bu aldığı fetvaları biriktirmiş. Hakkın rahmetine kavuştuğu zaman vasiyetine uyularak tabutunun yanına bir sandık koymuşlar. Sandığı da kendisi ile birlikte gömerken Ebu Suud Efendi görür ve hemen itiraz eder "İslam dininde ölünün peşine kıymetli eşya gömülmesi caiz değildir. Bunu Rahmetli Süleyman da bilmeyecek kadar cahil değildi. Bu nenin nesidir?" diye Yeni Padişaha sorar. Yeni Padişah Sarı Selim de "Sandığın içinde ne olduğunu bilmediklerini, sadece babasının vasiyeti üzerine sandığı tabutunun yanında kendisi ile birlikte gömdüklerini" söyler. Tartışma meselesi olunca sandığı mezardan geri almak isterler. Tam bu sırada sandık ellerinden düşer ve kapağı açılarak içinde ki kağıtlar etrafa, Kanuni'nin tabutu üzerine saçılır. Saçılan bu kağıtları okurlar ki, bu kağıtlar yaptığı her uygulama için Ebu Suud Efendi den aldığı fetvalardır. Molla Ebu Suud Efendi kağıtları okuyunca gördüklerine inanamaz, mezarı başında ağlamağa başlar ve "Ey Süleyman, sen kendini kurtardın, bakalım ben ne yapacağım?" der. Kanuni Sultan Süleyman 6 Kasım 1494 te Trabzon da doğmuş, hemşerimizdir.
 

20 Haziran 2014 Cuma

HAKK'IN HUZURU

Vaktiyle Kanuni Sultan Süleyman, sarayın bahçesinde elma ve armut ağaçlarının üzerinde dolaşan ve o ağaçlara zarar veren karıncaların öldürülmesi için Şeyhulislam Ebu Suud Efendi’den şöyle bir beyit yazarak fetva ister:
karınca köprüsü

"Dırahta ger ziyan etse karınca,
Zararı var mıdır ânı kırınca."

(Hububata zarar verse karınca, onu öldürünce zararı var mıdır? Günah olur mu?)

Ebu Suud Efendi de bir beyitle şöyle cevap verir:

"Yarın Hakk’ın divanına varınca,
Süleyman’dan hakkın alır karınca"

(Yarın Allah'ın huzuruna çıkınca, karınca da Süleyman'dan hakkını alır.)