SAYFALAR

12 Şubat 2015 Perşembe

BAL ALDILAR

1992 de Ankara Cinayet Bürosunda çalışırken dört kişilik ekibimle bir pazar günü Anakara 19 Mayıs Stadyumu civarında olaylara karşı görevlendirildik. Asayiş Ekipler Amirliği önünde çay içerken ekip şoförümüz Muhittin elinde poşetler olan bir adamla konuşuyordu. En son Muhittin adama "Biz polisiz ha kötü ise sakın verme." dedi ve poşette bir şey aldı yanımıza geldi.

Ben öyle sokakta filan alış veriş yapmağı sevmediğim için canım sıkıldığından arkadaşa hiç bir şey sormadım. Diğer arkadaşların takılıp şaka yaptıklarına şahit oluyor fakat ben hiç karışmıyordum. Muhittin o konuştuğu adamdan bak satın almış. Ekip arkadaşlarımızdan Sefer böyle sokakta bal alınmaz, sahte bal çok var dedikten sonra kavanozun içinden parmakla alıp aldığı balın tadına baktı ve kendisi Muş lu olduğu için "Ben baldan anlarım. Bu iyi bal." dedi.

Görevimiz bitti evlerimize gittik. Ertesi gün tekrar görev almak için Büroya geldiğimizde Muhittin'in elinde dünkü poşeti gördüm, hala taşıyordu. "Komiserim kızma fakat şuna bir bakar mısın? Dün o adamdan bal diye aldım, bal olmadığı gibi ne olduğunu da anlayamadım." dedi. Poşetin içinden silindir şeklinde sarımtırak renkte parlak bir şey çıkardı. Meğer akşamdan eve gidince çocukları ile baldan yemişler. Mutfağa bıraktığı kavanoz içinde kalan baldan sabahtan yemek için kavanozdan balı çıkaracakken kavanozu eğmesine rağmen bal hiç dökülmediği gibi, kaşık bıçak gibi şeyleri de içine sokamamış. Biraz uğraşsa da bal kavanozun içinde hiç kıpırdamıyor, olduğu gibi duruyormuş. Sinirlenerek yere vurunca kavanoz kırılmış dağılmış fakat içinde ki bal olduğu gibi donarak kavanoz şeklinde mermer gibi kalmış. Muhittin de olduğu gibi tekrar poşete koyarak almış Kısma gelmiş. Ne kadar uğraştılarsa bir parça kopartamadılar.

O gün göreve çıktığımız zaman Muhittin bana bir şey diyemiyor, poşeti de öyle arabada elinde taşıyordu. Güya o adamı yakalayacaktı. Arkadaşların hepsi o elinde kini inceliyorlar fakat ne olduğuna da bir türlü karar veremiyorlardı. Dışkapı tarafında seyir halinde iken caddenin sağ tarafında o bal satan adamı poşetler elinde hızlı adımlarla yürürken gördüm. Hemen arabayı durdurmasını söyledim ve inerek adamı yakaladım. Tam orada feci bir şekilde dövecekken adam Muhittin'i tanımış olacak ki "Aman ağabey bir yanlışlık oldu. Ben size kötü bal vermem için aklımı yemem lazım. Aha alın bu kavanozları dünyanın en iyi balıdır. Götürün yeyin. Bir hafta sonra bana parasını verin. Kötü ise hiç vermeyin ve beni de öldürün." dedi. Hepimiz de inandık. Muhittin para vermedi. Ben almadım fakat diğer arkadaşlar da parasını verip birer kavanoz daha bal aldılar.

Ertesi gün onlar da kavanoz içinde donup mermer olmuşlardı. Hepsi ellerinde Kısma getirdiler. Çok aradık fakat o adamı daha hiç bulamadık. Muhittin'e Çankırı lı olduğunu söylemişti ya, ta Çankırı ya gitti. Yok, bulamadık. Yanlış anlamayın ben adamı bulsam ne döverim, ne de Allah ın bir kuluna dövdürürdüm. Ben sadece adamı öpüp tebrik edecektim. Ekmeğini baldan çıkarıyor.    

11 Şubat 2015 Çarşamba

ÇOCUK VE KADIN KAHRAMANLAR

Kurtuluş Savaşımız esnasında; Türkiye de binlerce çocuk ve kadın mücahitler vardır. İşte bunlardan bazıları. Vatanı kurtarmak için her şeylerini hiçe sayarak, bazıları cephede düşmana kurşun sıkmış, bazıları çeşitli değişik yollardan düşmana ummadıkları yerde darbe vurmuşlardır. Bunlarda birer mücahit olmuş, dünyayı kendilerine hayran bırakmışlardır. Bazıları günlerce dağlarda kalmış, onlarda eşkıyalık yapmışlardır. Bunların hepsini tespit etmek mümkünsüzdür. Mesela bu çocuklar hepsi birer kahraman değil midirler? Fakat isimlerini kimler biliyorlar? Onlar ne için cepheye gidiyorlar? Oyun oynadıklarını mı sanıyorlar? Ve vatan için idam edilenler. Haklarında ben herhangi bir şey yazmayacağım. Sadece resimlerini basıyorum.
Lütfen resim üzerine tıklayınız



 
Talimhaney-i Sıbyan
Milli Mücadelede Çocuk Askerler . Bunlar da vatanı savundular.

Antepli yirik Fatma


Erzurumlu Nene Hatun


Faika Hakkı (Zeliha Ünlüer)


Fatma Seher Kaya


Fatma Seher Erdem (Erzurumlu Kara Fatma)


Gördesli Makbule


Halide Edip Adıvar


İnebolulu Şerife Bacı


Kastamonulu Halime Çavuş
(Erkek kılığına girerek askere gitti ve savaşlara katıldı)


Kastamonulu Sabiha İzbeli


Kılavuz Hatice
Fransızlara yanlış yol gösterir ve tuzağa düşürür.


Naciye Hanım


Nezahat Onbaşı


Saime Asker Hanım


Sadı Çırpan(İlk kadın Milletvekili)


Tarsuslu Fatma


Tarsuslu Kara Fatma


Tayyar Rahmiye



Çete Emir Ayşe


Vatan için idam edilenler


10 Şubat 2015 Salı

şiir MELODİ AZA

Günlerden bir gün, bir kız gelmiş dünyaya,
O kadar güzelmiş ki, benziyormuş bir aya,
Herkes onu görmek için gitmişler oralara,
Bir tek dedesi gitmemiş, o Melodi Aza'ya.

İri ceylan gözleriyle bakarken kameralara,
Sanki selamlar yollamış, gülerek buralara,
Ben çoktan başladım, yollarına bakmağa,
Hasret kaldım torunum, o Melodi Aza'ya.

Büyüyünce  gelirsin, sarılmağa boynuma,
Bende sarılır öperim, o çiçek yanaklarına,
Yine resmini yolla, öyle gülerek bak bana,
Gülmek tek o na yakışır, o Melodi Aza'ya.
                                      Recep Ali Öztürk