Yenilmez Türk Askerleri |
30 Mart 2015 Pazartesi
İSTANBUL'A GİRELİM
24 Mart 2015 Salı
KRAL ÇIPLAK
Çok eski zamanlarda giyimine düşkün bir kral yaşarmış. Çok sayıda elbisesi olmasına rağmen yine de yeni bir elbisem olsun istemiş ve bütün terzileri toplamış; "Öyle bir elbise dikeceksiniz ki görenin ağzı açık kalacak. O elbiseden hiç kimsede olmayacak." demiş.
Ellerinde çeşit çeşit kumaşlarla gelen tezilerin diktiği elbiselerin hiç birini beğenmemiş ve bir çoğunun boynunu vurdurmuş. Uyanık bir terzi "Bana iki ay izin verin. Sana kendi ellerimle bir kumaş dokuyup öyle bir elbise dikeceğim ki dünyada eşi benzeri olmayacak. Görenlerin hayretten ağzı açık kalacak." demiş. Kral bu terziye sarayında bir tezgah vermiş ve bu eşsiz elbise için çalışmalara başlatmış.
Kendisi de her gün gider kontrol edermiş. Fakat tezgahta hiç kumaş göremez sadece bu uyanık terzinin bir şeyler yapıyormuş gibi el ve ayak hareketleri yaptığını görürmüş. Tezgahta hiç bir şey göremeyince bir gün terziye "Az zaman kaldı. Unutma. Elbiseyi teslim etmen lazım." demiş. Terzi "Efendim ben sana öyle bir kumaş örüyorum ki, bu kumaşı herkes göremez. Ancak akıllı insanlar görebilir." demiş. Demiş fakat aynı zamanda kumaşın özelliğini bütün halk ve komşu krallar da öğrenmiş. Yanı bütün halk sadece akıllı adamların bu kumaşı görebileceğini, akılsız aptalların hiç göremeyeceğini öğrenmişler. Günü gelince terzi kralın karşısına çıkmış ve güya elinde ki kumaşı yan tarafa bıraktıktan sonra kralın ölçülerini alarak bir kaç provadan sonra elbiseyi krala giydirmiş.
Aynaya bakan kral, üzerinde hiç bir elbise görememiş fakat bana aptal derler diye 'elbise yok' diyememiş. "Oh be eline koluna sağlık ne kadar da güzel oldu." demiş. Sarayda yaşayan ve kralı yeni elbiseleri ile gören bütün insanlar "Güle güle giyin kralım çok güzel olmuş ve sana çok yakışmış." demişler. Kral öyle sokağa çıkmış ve bütün avaneleri ile birlikte tören yerine doğru yürümeğe başlamışlar. Kralı sokakta gören bütün halk "Elbiselerin çok güzel olmuş ve size yakışmış, sayın kralım." diye bağırarak alkışlayıp tezahürat yapmışlar. Tam o sırada karşı taraftan annesi ile yürümekte olan bir çocuk "Anne, anne Kral a bak, Kral çıplak." diye başlamış bağırmağa ve ondan sonra herkes bağırmağa başlamışlar "Kral çıplak!"
Ellerinde çeşit çeşit kumaşlarla gelen tezilerin diktiği elbiselerin hiç birini beğenmemiş ve bir çoğunun boynunu vurdurmuş. Uyanık bir terzi "Bana iki ay izin verin. Sana kendi ellerimle bir kumaş dokuyup öyle bir elbise dikeceğim ki dünyada eşi benzeri olmayacak. Görenlerin hayretten ağzı açık kalacak." demiş. Kral bu terziye sarayında bir tezgah vermiş ve bu eşsiz elbise için çalışmalara başlatmış.
Kendisi de her gün gider kontrol edermiş. Fakat tezgahta hiç kumaş göremez sadece bu uyanık terzinin bir şeyler yapıyormuş gibi el ve ayak hareketleri yaptığını görürmüş. Tezgahta hiç bir şey göremeyince bir gün terziye "Az zaman kaldı. Unutma. Elbiseyi teslim etmen lazım." demiş. Terzi "Efendim ben sana öyle bir kumaş örüyorum ki, bu kumaşı herkes göremez. Ancak akıllı insanlar görebilir." demiş. Demiş fakat aynı zamanda kumaşın özelliğini bütün halk ve komşu krallar da öğrenmiş. Yanı bütün halk sadece akıllı adamların bu kumaşı görebileceğini, akılsız aptalların hiç göremeyeceğini öğrenmişler. Günü gelince terzi kralın karşısına çıkmış ve güya elinde ki kumaşı yan tarafa bıraktıktan sonra kralın ölçülerini alarak bir kaç provadan sonra elbiseyi krala giydirmiş.
Aynaya bakan kral, üzerinde hiç bir elbise görememiş fakat bana aptal derler diye 'elbise yok' diyememiş. "Oh be eline koluna sağlık ne kadar da güzel oldu." demiş. Sarayda yaşayan ve kralı yeni elbiseleri ile gören bütün insanlar "Güle güle giyin kralım çok güzel olmuş ve sana çok yakışmış." demişler. Kral öyle sokağa çıkmış ve bütün avaneleri ile birlikte tören yerine doğru yürümeğe başlamışlar. Kralı sokakta gören bütün halk "Elbiselerin çok güzel olmuş ve size yakışmış, sayın kralım." diye bağırarak alkışlayıp tezahürat yapmışlar. Tam o sırada karşı taraftan annesi ile yürümekte olan bir çocuk "Anne, anne Kral a bak, Kral çıplak." diye başlamış bağırmağa ve ondan sonra herkes bağırmağa başlamışlar "Kral çıplak!"
23 Mart 2015 Pazartesi
BİLİNMEYEN HAYVAN TÜRLERİ
Dünya da bizler gibi yaşayan yanı görünen aleme ortak olan bir çok çeşit canlı vardır. Bunların yanında daha hiç görülmemiş, tanınmayan canlılar da vardır. Hatta ve hatta daha hiç bilinmeyen ve yaşayan insan toplulukları da vardır. Ne ise yaşayan yabanı insanların medeni insanları tanımamaları bence çok daha iyi. Çünkü en azından 'savaşmak' zorunda kalmadan kendi hallerinde yaşarlar. Bilinmeyen aşağıda ki hayvanlar da aynı şekilde insanlarla hiç karşılaşmadan şimdiye kadar yaşamışlar. Ben şahsen yeni görüyorum. Bilim adamları ile veya araştırmacılar ile de yeni tanışmışlar. Belki de daha hiç görülmemiş bilmediğimiz canlılar vardır.
Lütfen videoyu tıklayınız
Lütfen videoyu tıklayınız
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)