SAYFALAR

16 Mart 2016 Çarşamba

ÜÇ KİŞİ

Temel trafik polisi imiş. Bir gün bisiklet ile giden bir papaz görmüş ve durdurmuş.
"Dur, trafiği aksatiisun, ceza yazacağum." demiş.
Papaz da;
"Yazamazsın." demiş.
Temel
-Haçan nedenmiş o?
Papaz gülerek cevap vermiş:
-Ben papazım, suç işlediğime kimseyi inandıramazsın. Şu anda benim sağ kolumda İsa, sol kolumda Meryem ana var.
Temel hemen :
-Uy işte şimdi yaktum seni! Pisiklete üç kişi bineysunuz he. der ve cezayı yazar.

15 Mart 2016 Salı

EMİR VE UYGULAMA

Albay, binbaşıya:
-Yarın güneş tutulacak. Bu her zaman görülen bir olay değildir. Erleri talim elbiseleri ile talim meydanına getirin de olayı görsünler. Ben de kendilerine gerekli bilgiyi vereceğim. Şayet yağmur yağarsa, tabii bir şey göremeyiz. O zaman erleri, üstü kapalı talimgaha götürürsün.
Binbaşı, yüzbaşıya:
-Albayın emri ile yarın sabah saat dokuzda güneş tutulacak. Bu her zaman görülen bir olay değildir. Şayet hava kapalı olursa bir şey görülemeyecektir. Bu durumda tutulma, kapalı talimgahta gerekli talim elbisesiyle yapılacaktır.
Yüzbaşı, teğmene:
-Albayın emri ile yarın sabah dokuzda talim elbisesi ile güneş tutulmasının açılış merasimi yapılacaktır. Şayet yağmur yağarsa ki bu durum pek görülen bir olay değildir, Albay kapalı talimgahta gerekli bilgiyi verecektir.
Teğmen, başçavuşa:
-Yarın sabah dokuzda hava güzel olursa, talim kıyafeti ile albay tutulacak. Kapalı talimgahta yağmur yağarsa, alayın meydanında manevra yapılacak. Çünkü bu her zaman görülen bir olay değildir. Başçavuş, askere:
-Yarın sabah saat dokuzda kapalı talimgahta Albayı tutacağız. Sabah hepiniz talim teçhizat ile hazır olun.
Askerler kendi aralarında:
-Yarın sabah bizim başçavus Albayı tutuklayacakmış.

14 Mart 2016 Pazartesi

TİKKAT EDUN DA!

Temel'in karısı vefat etmiş.
Cenaze namazı kılındıktan sonra cemaat tabutu sırtlamış tam caminin avlusundan çıkartacaklarken tabutu caminin önündeki direğe çarpabilmişler.
Tabutun içinden bir inilti sesler duyulmuş. Açmışlar tabutu bakmışlar ki öldü bildikleri Temel'in hanımı sağ.
Hemen hastaneye götürmüşler kadını doktorlar tedavi etmişler ve kadın bir altı yıl daha yaşamış.
altı yıl sonra kadın bu sefer sahiden ölmüş.
Yine aynı cami de cenaze namazını kılmışlar. Tabutu omuzlamışlar ve tam o direğin yanından geçerlerken Temel birden bağırmış:

- Ula uşaklar tikkat edun tabutı direğe bi daha çarpmayun da! demiş.