SAYFALAR

20 Nisan 2016 Çarşamba

YÜRÜYECEKTİK

Eskiden belediye otobüsleri ve tramvaylar bir alemdi. Biner binmez biletçi hemen başlardı bağırmağa. 

"Yürüyelim bayanlar beyler, hadi anam sağlı sollu." diye binen yolcuları uyarırlardı.

O zamanlar küçük bir afacan babası ile belediye otobüsüne binmişler.

Biletçi yine durmadan başlamış bağırmağa:

-Beyler yürüyelim!

Her durakta yeni yolcular biniyor, biletçi yine bağırıyor:

-Yürüyelim beyler! Siz şapkalı bey, ilerleyin lütfen!

Birkaç duraktan sonra otobüs tıklım tıklım fakat biletçinin sesi hiç kesilmiyor:

-Yürüyelim beyler, sağlı sollu, hadi abiciğim, hadi ablacığım, sende biraz ilerle!

Küçük afacan iyice bunalmış ki babasına sormuş:
-Babacığım madem hep yürüyecektik, otobüse neden bindik?

19 Nisan 2016 Salı

EFLATUNDAN DEYİŞLER

Eflatun'a Milattan Önce sormuşlar:
"İnsanların sizi en çok şaşırtan davranışları nelerdir?"
Eflatun tek tek cevaplamış:
1- Çocukluktan sıkılırlar, büyümek için acele ederler, ne var ki sonra çocukluklarını özlerler.
2- Para kazanmak için sağlıklarını yitirirler, sonra sağlıklarını kazanmak için para öderler.
3- Yarını endişe ederken bugünü unuturlar ve dolayısıyla ne bugünü ne de yarını doğru yaşayamazlar.
4- Hiç ölmeyecekmiş gibi yaşarlar, ancak hiç yaşamamış gibi ölürler.
İkinci soru:
"Peki sen ne öneriyorsun ?"
Eflatun cevap vermiş;
1- Kimseye kendinizi sevdirmeye kalkmayın! Sadece kendinizi sevilmeğe bırakın.

2- Önemli olan; hayatta en çok şeye sahip olmak değil, en az şeye ihtiyaç duymaktır.
Peki demişler sizce 'demokrasi' nedir?
Onu da cevaplamış;
''Demokrasinin esas prensibi, halkın egemenliğidir. Ama millet kendini yönetecekleri seçebilmesi için, yetişkin ve iyi eğitim görmüş olması şarttır. Kısaca demokrasi, bir eğitim işidir. Eğitimsiz kitlelerle demokrasi olmaz diktatörlüğe dönüşür." (alıntı)

15 Nisan 2016 Cuma

GEL CEFER AĞA

Erzurum Belediyesinin kurulduğu ilk yıllarda Belediye de çalışmadığı halde her işe koşturan, belediye çalışanlarına yardımcı olan bir Cafer Ağa varmış. 

Onun bu iyi niyet çalışmalarından dolayı Erzurum dan Ankara ya gidecek olan Belediye heyetine Cafer Ağa’nın ismini de yazmışlar ve kendisini çağırıp heyet ile Ankara’ya gideceğini bildirmişler. 

Cafer Ağa bu haberden çok memnun olmuş.
Öyle ya mühim adam olmasa heyete adını yazarlar mı?

Cafer Ağa o aksam eve farklı bir havayla gidince hanımı merak edip sormuş:
-Ula Cefer, o gözel sufatin niye ele töhmüş olmuş asmissan, bişeye mi sıhıldın? Hele de hele!

Cafer Ağanın cevabı;
-Ben sıhılmayim de kim sıhılsın Hanum! Bihdim usandim. Sohahlar mi temizlenecah ‘gel Cefer Ağa’, çölpühler mi payhlanacah, ‘gel Cefer Ağa’
Şindi de Engere'de hökümatin işi bozulmus, ‘gel Cefer Ağa!’