Geçen İsmet adında bir arkadaşım ile İstanbul’a gidiyorduk.
Bolu’yu geçtikten sonra oralarda bir yerde
ihtiyaç molası verdik. Tam tuvalet kabinlerine girdiğimiz sırada birisi
yüksek bir sesle seslendi:
“Merhaba, Ne haber?” Dedi. Etrafta hiç kimseler yoktu.
O garip ses:
“Hoş geldin, ne var ne yok?” dedi.
Bizim İsmet biraz bekledikten sonra sinirlice;
“Merhaba, Ne haber?” Dedi. Etrafta hiç kimseler yoktu.
O garip ses:
“Hoş geldin, ne var ne yok?” dedi.
“Hoş bulduk sağ ol, yaramazlık yok.” Dedi yine İsmet
arkadaşım.
“Neler yapıyorsun bakalım?” dedi. Bizim İsmet biraz bekledikten sonra sinirlice;
“Burada neler yapılır bilmiyor musun?” dedi.
O garip ses karşıdan;
“Hayatım; tuvaletteyim de, yan kabinden bir geri zekalı
seninle konuştuklarıma cevap veriyor. Ben kapatıyorum, sonra ararım.” Dedi.
Ne ise biz adamı bekledik. 50 yaşlarında çok iri yarı, tosun
gibi bir adam dı. O da bizim kabinin önlerinde dolanıyordu, güya bizi
yakalayacaktı.
Çaktırmadan oradan öyle bir kaçtık ki; Sakarya’ya kadar
korkudan tır tır titreyerek gittik.
Herkese Saygı ve Selamlar sunarım.