"Ben Ekipler Amiri Başkomiser Atilla Güven" dedi. Başkomiser duyunca ben biraz ürktüm tabi. Dün akşam umumi kontrollerde bir adam yakalandığını, üzerinden benim kimliğim çıktığını, ismimle hitap edip, ben olup olmadığımı sordu. Benimle konuşurken de yandan telsiz seslerine benzer sesler ve bazen de 'komiserim' filan gibi insan konuşma sesleri geliyordu.
Anamın adı, Babamın adı, ev adresim ve kimlik numaram dahil tüm kimlik bilgilerimi bana okudular. Ben de tamam “ben o adamım ve kanun kaçağıyım, beni yakalayın. Sen beni neden arıyorsun? Terbiyesiz adam" dedim ve karşılıklı bağrışmağa başladık. Konuşma devam ederken ben telefonu kapattım.
İlk olarak tuzağa düşmemesi için hemen eşimi aradım. Ey vah telefonu meşguldu. Defalarca açana kadar aradım. Çok şükür o başkası ile konuşuyormuş. Eşimi ikaz ettikten sonra o yukarıda ki numarayı defalarca aradım, meşgul veya ulaşılamıyor. Adam meşgul başkalarını kandırmağa çalışıyordu.
Hemen tek nefes Emniyet Müdürlüğüne metrodan indikten sonra koşarak gittim. Gayem başkaları da dolandırılmasın diye müracaat etmekti fakat “sen tam dolandırılmamışsın, yarım kalmış, müracaatını alamayız.” dediler. En azından benim kimlik bilgilerim adamın eline nasıl geçmişti? Bunun öğrenilmesi lazımdı fakat C. Savcılığına dilekçe vermek lazımmış. O bir sürü iş. Adliyeye girmekte başlı başına uzun hikaye.
Aman ha sakın oyuna gelmeyin, adam harıl harıl vatandaşları dolandırmağa çalışıyor. İsterseniz bir arayın, o yukarıda ki telefon numarasını, hep meşgul. O sizi arar da, sorduklarına ‘Evet’ derseniz soyulursunuz, haberiniz olsun.