SAYFALAR

14 Ekim 2025 Salı

KAŞİF KOZİNOĞLU

KOZİNOĞLU, AMBULANSA BİNDİRİLİRKEN KELİME-İ ŞAHADET GETİRİYORDU.
KOZİNOĞLU:

"BEN TÜRK DÜNYASI KONUSUNDA ÖZEL YETİŞTİRİLDİM"

Kozinoğlu’nun ambulansa bindirilirken son olarak neler söylediğini soruşturdu. Tanıkların anlatımına göre Kaşif Kozinoğlu bu sırada Kelime-i Şahadet getiriyordu.
Rahmetli Kaşif Kozinoğlu efsane bir kahramandı.

1978-80 arası Eğirdir Dağ ve Komando Okulundan tanıdım onu.
Uyduruk Ergenekon kumpası ile tutuklanıp Silivri'de katledilinceye kadar dostluğumuz sürdü.. 1979 da, Eğirdir Dağ ve Komando Okulunda teğmen iken, ABD de yapılan NATO üyesi Ülkelerin subayları arasında 12 daldaki savaş oyunlarının tamamında dünya şampiyonu olmuştu. Bu 12 branşın içinde, atıcılık, yakın boğuşma, dağcılık, tahrip, pusu, hayatta kalabilme(dayanıklılık), 32 km'lik tam teçhizatlı maraton koşusu..vs. var. Bu başarısından dolayı, TSK içinde hep Orgeneral muamelesi görürdü. Bunu bana o vakitler emir subayı olduğum paşam söylerdi.. Taa o vakitler Özel harp dairesinin de, vurucu tim komutanı idi. Mesai bitiminde tüm subay, astsubaylar askeri gazinoya giderken, o ekibiyle birlikte dağ, bayır demeden, karda kış 'ta saatlerce koşardı.. Arada bir gözden kaybolur, sonra tekrar ortaya çıkardı. Direkt Genel Kurmay Bşk. bağlı olarak, yurt içi ve yurt dışı operasyonlarda görev aldı. PKK nin çok baskın olduğu, 1990’larda, Ankara Gölbaşı’nda Polis Özel Harekat Merkezini kurdu. Korkut Eken'le birlikte 28 bin polise 6'şar ay Komando eğitimi vererek yetiştirdi ki, onlarla birlikte G. Doğuda PKK'yı bitirdi.

Ardından TSK ya bağlı olarak, Nahcivan'da Harp Akademisi kurup, burada Türk Cumhuriyetlerinin subaylarına kurmaylık eğitimi verdi.

Azerbaycan’da Ermenilere karşı, Çeçenistan'da Ruslara karşı, Bosna-Hersek’te Sırplara karşı savaştı.. Bu savaşlarda iki kez gazi oldu.. Rahmetli Elçibey’in de, Cevher Dudayev ’in de, Aliya Izzetbegoviç'in de, gizli Genel Kurmay başkanlıklarını yaptı.. 35 yıllık hizmetinin, 25 yılını hep yurt dışında ve çatışmaların içinde geçirdi. TBMM tarafından kendine 3 kez üstün hizmet ödülü verilmiştir. Ayrıca 32 devlet başkanı tarafından da üstün hizmet ödülü almıştır.. Öldürülmeden önce Silivri’de, kaldığı koğuşta, el yazısı ile yazdığı, "SIRLAR" isimli 2.000 sahife tutan itiraflarında, bu ödülleri hangi devlet başkanından, hangi hizmet karşılığı aldığını yazmaktadır. "SIRLAR"ın az bir kısmının yer aldığı bu kitap Kaynak yayınevinden temin edilebilir..

Mesela, ABD başkanı Bush, Afganistan'da El Kaidenin kaçırıp işkence yaptığı, CIA Orta Asya yetkilisini ölmek üzere iken, Bush'un, Demirel'e, Demirel'in de Kaşif’ten yardım istemesiyle son anda kurtarmasından sonra verilmiştir. O CIA yetkilisi daha sonra CIA'nın 2.bşk.olmuş, kendisine can borçlu olduğu, Kaşif Kozinoğlu'na, ifade vermek için Türkiye’ye gitmemesini, öldürüleceğini söyleyip uyarmıştır. Kendisi, Türkeş için, "Bana Afganistan, Azerbaycan, Kazakistan dağlarında yaşayan çobanlar başbuğ' dan haber soruyorlar. Ben ona nasıl başbuğum demiyeyim ki" diyen bir Ülkücüydü.. Çok kültürlüydü. "Ben, Türk dünyası konusunda özel yetiştirildim" demişti. İngilizce dışında, Arapça, Farsçayı da çok iyi bilirdi. Türk dünyasının tüm lehçelerine hâkimdi.

Dünya çapında ve tarih boyutunda bir kahramandı.. Özel hayatı hemen hemen hiç yoktu. Yemeyi, içmeyi, eğlenceyi pek sevmeyen, hep savaşmaya konsantre olmuş, savaşmaktan zevk alan bir yiğitti.. Bu hizmetleri yaparken hiç ön plana çıkmadı ama, Tüm hayatını bu milletin milli menfaatleri uğruna, savaşarak armağan etti. Kaşif Kozinoğlu'nu, tüm milletimizin artık yakinen tanıyıp bilmesi gerekmektedir. Alçak Feto'cular, böylesi bir kahramanımızı, Türk Milletinin elinden çalıp alçakça katletti. Onu katledenler kahrolsun, Kaşif'imizin mekanı cennet olsun...
-METEHAN TULPAR- ALINTI

25 Eylül 2025 Perşembe

SADDAM VE IRAK

Çok ilginç değil mi?
Amerika Irak'ı işgal ederken
Irak ordusu hiç ortada görünmedi.
Irak ordusunun savaş uçakları hiç kalkmadı.
Tek bir tankı sokağa çıkmadı.
Amerika pikniğe gider gibi elini kolunu sallaya sallaya Irak'a girdi ve ele geçirdi.
Tüm dünya buna şaşırdı.
Peki, neden Amerika bir direnişle karşılaşmadı?
Saddam Hüseyin direnmeden Irak'ı Amerika'ya teslim mi etmişti?
İşgalden sonra ne Amerika ne de CIA bu durum hakkında tek açıklama yapmadı.
Yıllarca bu konu ve soru insanların zihinlerini meşgul etti.
Bu sorunun cevabını bilmek için 1950'de
ABD tarafından CIA desteği ile Irak'ta büyütülen "Keşnizani Tarikatını" bilmeniz gerekir.
CIA desteği ile Irak'ta büyütülen bu tarikat
Avrupa, Amerika ve Orta Asya'ya kadar yayıldı.
Saddam darbe devrim ile Irak'ı ele geçirdiğinde Saddam'a tamamen itaat ettiler.
Saddam da onlara bir şey yapmadı.
Fakat Keşnizani Tarikatı ordu, bürokrasi, emniyet, istihbarata kadar her yere adamlarını sokup
ülkeyi içeriden ele geçirdi.
Genelkurmay Başkanından istihbarat başkanına,İç işleri Bakanından Emniyet amirlerine kadar çoğu kişi Keşnizani Tarikatına bağlıydı.
Tamamen CIA ve MOSSAD kontrolüne girmişlerdi.
Üstelik Saddam'ın eşi ve akrabaları da Keşnizani Tarikatına bağlanmıştı.
Ve Irak Amerika tarafından artık işgal edilebilirdi.
Kimse direnmeyecekti.
Ve Saddam...
Her şeyi anladığında vakit çok geç olmuştu..
Emperyalist ülkeler her zaman tarikatları kullanmışlardır,çünki o tarikatları kuran yine kendileridir.....
Prof. Dr. Yavuz Kaya diyor ki:
Bir kez daha düşünün, Bu ülkede;
-Neden ağır bir ekonomik yıkım yaratıldı?
-Neden varlıklarımız satıldı?
-Neden altın rezervimize kadar ihtiyat akçemiz harcandı?
-Neden inanılmaz bir dış borç yaratıldı?
-Neden Londra mahkemeleri yetkili kılındı?
-Neden maliyetinin çok üzerinde alt yapı çalışmaları yapıldı,30 yıllık garantiler verildi hemde enflasyona indeksli kur ile?
-Neden Atatürk ismi silinmeye çalışılıyor?
-Neden T.C. tabelası kaldırıldı?
-Neden sınır güvenliği yok ve vasıfsız milyonlarca sığınmacı ülkeye dolduruldu?
-Neden bir demografik bozulma yaratıldı?!
-Neden devlet kurumları yok edildi?
-Neden kuvvetler ayrılığı kaldırıldı?
-Neden denge-denetleme mekanizmaları kaldırıldı?
-Neden vergilerimizin akibetinin hesabı verilmiyor?
-Neden Milli Güvenlik Güçleri sistemi değiştirildi?
-Neden askeri okullar ve askeri hastaneler kaldırıldı?
-Neden bazı savunma sanayi kuruluşları satıldı
ve üretim yapamaz hale getirildi?
-Neden ülkenin telekomünikasyonu satıldı?
-Neden eğitim sistemi laik sistem dışına çıkarıldı?
-Neden orta ekonomik sınıf yok edildi?
-Neden üniversitelerin kalitesi düşürüldü?
-Neden sağlık sistemi kötü?
-Neden anayasa hükümlerine uyulmuyor?
-Neden uyuşturucu ve mafyanın merkezi olduk?
-Neden bağlı olduğumuz AİHM kararları uygulanmıyor?
-Neden tarikat ve cemaatler holdingleşip devlete yerleştirildi?
-Neden ortak akıl devre dışı bırakıldı?
-Neden yetişmiş insan gücümüzü kaybediyoruz?!
-Neden üretim ekonomisinden vazgeçildi?
-Neden kendimize yeten tarım ve hayvancılıkta
dışa bağımlı olduk?
-Neden bu kadar çok gaz, petrol nadir element kaynakları keşfedilirken (!) enerjide dışa bağımlılık arttı?
-Neden yıllar öncesinden bir varlık fonu oluşturuldu ve sorgulanamaz kılındı?! Yıllar öncesinden!…
-Neden Biden ile başbaşa yapılan görüşmeye dış işleri bürokratları alınmadı ve arkasından sınırlarda açık kapı politikası ile genç erkek Afgan.
Paki ve diğerleri akın akın ülkeye girmeye başladı?
Tek cevap: Emperyalist BOP projesi işliyor? Prof. Dr. Yavuz Kaya


23 Ağustos 2025 Cumartesi

ŞAMANİZM KÖKENLİ TÜRK ADETLERİ

1. Kurşun Dökmek

Kurşun dökme âdeti de Şamanizm geleneklerindendir. Şamanizm’de buna "kut dökme" denir. Kötü ruhlardan birinin çaldığı kutuyu "talih, saadet unsurunu" geri döndürmek için yapılan bir sihri ayindir .

2. Kırmızı Kurdele

Gelinliğin üzerine bağlanan kırmızı kurdeleler, nişan törenlerinde yüzüklere bağlanan kırmızı kurdeleler, okumaya yeni geçmiş çocukların yakasına takılan kırmızı kurdeleler; hep uğuru ve kısmeti temsil eder. Ayrıca kötü ruhların şerrinden korunma sağladığına inanılır .

3. Mezar Taşlarımız

Günümüzde toplumda ulu kabul edilen kimselerin ölümlerinden sonra ruhlarından medet ummak ve mezarlarının kutsanışı şaman geleneğin devamıdır.
Mezarlara taş dikilmesi ve bu taşın sanat eseri haline getirilecek kadar süslenmesi islam coğrafyasında sadece Anadolu’da görülmektedir..

4. Dilek tutmak

Dile tutmak da Şamanizm kökenli bir davranış şeklidir. Tabiat ruhlarının dileklerin gerçekleşmesine aracılık ettiğine inanılır.

5. Nazar inancımız

Anadolu’da halk arasında “nazar” olgusu çok yaygın bir inanıştır.
Bazı insanların olağandışı özellikleri olduğu ve bakışlarının karşılarındaki kimselere rahatsızlık verdiğine, kötülük getirdiğine inanılır. Bunun önüne geçmek için “nazar boncuğu” “deve boncuğu” “göz boncuğu” vb. Takılır. Bu inanış da Şamanizm’den kalmadır.

6. Kullandığımız kilim motifleri

Eski Türklerde bir şamanın giysisine yılan, akrep, çıyan, kunduz gibi yabani hayvan şekilleri çizmesinin, bu hayvanları topluluğun yaşam alanlarından uzak tutmaya yardımcı olduğuna inanılır.
Günümüzde Anadolu’da Türkmen köylerinde dokunan halı, kilim, örtü ve perdelere işlenen desenler, giysiler üzerinde kullanılan motifler bu inanıştan kaynaklanır.

7. Mevlit ve İlahiler

Şamanlar ayinlerinde davul ve kopuz kullanmışlardır. Müziksiz hayatın ve ayinlerin değişilmez bir parçasıdır. Oysa İslam dininde Kuran’ın müzikle okunması kesinlikle günahtır. Şaman geleneğinin devamı olarak Anadolu’da Hz.Muhammed’in Hz.Ali’nin hayatları müzikle okunmaktadır
Mevlit ve ilahiler sadece Anadolu’da uygulanan müzikli anlatımlardır. İslam dininde ölünün ardından mevlit merasimi diye bir uygulama yoktur.
Osmanlı tarihinde ilk mevlit, 1409–10 yıllarında Bursalı bir fırıncı ustası olan Süleyman Çelebi tarafından yazılmıştır.

8. Su İçerken Kafanın Elle Desteklenmesi

Bu da bir şaman geleneği kalıntısıdır. Şöyle ki, su içerken insan akli başından kaçabilir diye kafa elle tutulurmuş.

9. Mezarlardaki Küçük Suluklar

Mezarların ayakucunda bulunan küçük suluklar; ruhların susadıkları zaman kalkıp oradan su içmeleri inancına dayanır. Ayrıca kuşların, böceklerin o suluklardan su içmesinin, ölmüş kişinin ruhuna fayda edeceğine inanılır.
Not: şaman kültüründe, ayinlerde kullanılan yardımcı ruhlar, kuş biçiminde tasvir edilmişlerdir. Kuş biçiminde düşünülen bu ruhlar şamanlara, gökyüzüne yapacakları yolculukta yardımcı olmaktadır.

10. Yukarıda Allah Var

Tengrizm inancından kalmıştır. Bu anlayıştan dolayı dua ya da işaret ederken eller gökyüzüne açılır.

11. Sağ Ayak

Kapıdan çıkarken sağ ayağın önde olması da şaman kültüründen kalma bir ritüeldir. Sol ayakla geçmenin kişiye uğursuzluk getireceğine inanılır.

12. Su Dökerek Uğurlama

Şaman kültüründeki suyun kutsallığı olgusunun doğurduğu adettir. Su berekettir, kutsaldır. “su gibi çabuk dön, ak geri gel, ak çabuk, kazasız belasız git” demek için su dökülür gidenin arkasından.

13. Türbelere, Ağaçlara, Çalılara Bez ve Çaput Bağlamak

Şamanizm inancında dilek dileme şekli. Küçük kumaş parçaları genel olarak ağaçlara çok önem verildiğinden ve yaşamın sembolü kabul edildiğinden ve yaşam üzerinde muazzam etkileri olduğu düşünüldüğünden, bunların dallarına bağlanır ve dileğin gerçekleşmesi beklenir.

Günümüz Türkiye’sinde bu eski gelenek halen devam etmektedir. Temelinde ise doğadaki her varlığın bir ruhu olduğu inancı yatmaktadır.

14. Tahtaya Vurmak

Eski Türkler göçebe oldukları için, daha önce girmedikleri ormanlara girerken, ormandaki kötü ruhları kovmak için ağaçlara vurup bağırarak gürültü çıkarırlarmış. Bu davranış aynı zamanda doğa ruhlarına kötü olayları haber verip, onlardan korunma dilemek amaçlıdır. Tahtaya vurma adeti, sadece Türk kültüründe değil bir çok Avrupa kültüründe de vardır.

15. Ölünün Ardından Belirli Aralıklarla Toplanmak

Birisi öldükten sonra evinde toplanıp dua okumak, bu toplanma işini 7, 21, 40 günde bir tekrarlamak gibi eylemler de şaman kültüründen kalmadır.
Eski Türk inanışına göre ruh fiziki bedenini 40 gün sonra terk etmektedir. Vefat edenin “40’ın çıkması” deyimi vardır. Şamanizm’de ölen kişinin ruhu evi terk etsin, göğe yolculuğuna başlasın, öteki ruhlar doluşmasın diye insanlar ölen kişinin evinde toplanıp ayin yapar, yas tutarlar.

16. Çocuklara Doğadan Esinlenen İsimler Koymak

Orta Asya toplulukları (Eski Türkler) doğada bazı gizli kuvvetlerin varlığına inanmışlardır. Tabiat güçlerine itikad, hemen hemen bütün halk dinlerinde mevcuttur. Fiziki çevrede bulunan dağ, deniz, ırmak, ateş, fırtına, gök gürültüsü, ay, güneş, yıldızlar gibi tabiat şekillerine ve olaylarına karşı hayret ve korkuyla karışık bir saygı hissi eskiden beri olmuştur. Çocuklarımıza verdiğimiz isimlerin birçoğu da bu derin bağlardan kaynaklanmaktadır.

17. Ay Dede

Eskiden, Şamanist Türkler, ayın "Koruyucu/Sahip Ruhu"na, "Ay Ata" ya da Ay Dede derlerdi.
Onların orta Asya'dan Anadolu'ya göçen kısmı, hala çocuklarına ayı gösterip "Ay Dede" derler, binlerce yıl önce şamanların yaptığı gibi.

18. Akdeniz Karadeniz

Şamanist dönemde, Türkler için her yönün bir renk simgesi vardı. Kuzeyin simgesi kara, batı'nın simgesi ak renkti. Bu yüzden kuzeyimizdeki denizin adı Karadeniz, batımızdaki denizin adı "Akdeniz"dir.

Not: Akdeniz'in Yunanistan ile Anadolu arasındaki uzantısına "ege" demek çok yakın bir dönemde ortaya çıkmıştır. Atatürk'ün "ordular ilk hedefiniz Akdenizdir" dediği deniz, ege'dir.

19. Köpek Ulumasının Uğursuz Sayılması

Şamanizm’de köpek bir ruhun yaklaştığını uzaktan acı ulumayla haber verebilmektedir. Sıradan bir kişinin bu ruhu görmesi; onun pek yakında öleceğine işaret sayılır. Anadolu’nun kimi yerlerinde köpek uluması uğursuz sayılmaktadır. Köpeklerin bazı olayları önceden algıladıklarına ve bunu uluyarak anlattıklarına inanılır.

20. Albasması İnancı,

Albasan denilen görünmez bir kadına inanmak ve çocuğa sarı örtü kendine de metal iğne takmak.

Tarih ve Coğrafya Alıntı