SAYFALAR

22 Eylül 2023 Cuma

OSMANLI NASIL YIKILDI?


1868 yılında İngiltere den İstanbul'a Sultan Abdülaziz'e hediye gelen ilk otomobile Şeyhülislam 'Şeytan işi' fetvası verdi ve otomobil denize atıldı.

2023 te Dünya tarihinde ilk defa Avrupa şampiyonu olan Türk Kadın Voleybol takımına tebrikler yağarken; 'Diyanet İşlerinden' tepkiler geldi. Ne imiş kızların bacakları görünmüş.

Avrupa’da aklın ve bilimsel bilginin asıl gelişme süreci 17. yüzyıl’da “Aydınlanma çağı” ile başlar. 1763'te James Watt, İskoçya'da buharla çalışan makineyi bulması ile “Sanayi devrimi” ivme kazanır.

1807'de Robert Fulton adındaki Amerikalı buharlı makineyi gemilere uyguladı. 1840'ta ilk düzenli okyanus ötesi buharlı gemi seferleri başladı.1812 tarihinde, buharlı makine ilk kez lokomotiflerde kullanılmaya başlandı.

Almanya tarım teknolojisinde gelişmelere öncülük etti. Almanlar pancardan şeker çıkarma tekniğini buldu. Bir başka Alman kimyager suni gübreyi yaptı. 1834'te bir Amerikalı mühendis biçerdöveri icat etti.

1844'te Samuel Morse Amerika Birleşik Devletleri'nde ilk ticari amaçlı telgraf servisini hizmete sokmuştu. 1876'da Alexander Graham Bell telefonu buldu. Batı aklı ve bilimi öne alarak yeni buluşlarına hızla devam ediyordu.

Batı’da bunlar olurken Osmanlı medreselerde kız çocukların başları örtünsün mü, örtünmesin mi? diye tartışıyor ve daha neler oluyordu?
Bir göz atalım;
İngiltere Kraliçesi Victoria Sultan Abdülmecit’e İstanbul’da bir Anglikan Kilisesi yaptırmak isteğini iletti. Abdülmecit bu isteği kabul etti, İngilizlere Tünel ile Tophane arasında yer verdi. Kilise yapımı 10 yıl sürdü. 22 Ekim 1868’de kilise ibadete açılacaktı.

Sultan Abdülmecit ölmüş, yerine Sultan Abdülaziz geçmişti. Kraliçe Victoria, kilisenin açılışı anısına Abdülaziz’e son model bir otomobil armağan etti. Osmanlı sarayından bir kişiye de otomobili sürmesi öğretildi. Bu İstanbul’un ve Osmanlı'nın gördüğü ilk otomobildi.

Fakat çok önemli bir sorun vardı: Halk otomobili görünce şeytan görmüş gibi tabanları yağlayıp kaçıyordu. Kaçanların en önünde de medrese hocaları ve öğrencileri vardı. “Zatü’l-Hareke” Kendi kendine hareket eden zat, denilen bu aracın “şeytan işi olduğu kulaktan kulağa bütün İstanbul’a yayıldı.

“Zatül Hareke”nin şeytanlığından huzursuz olan Sultan Abdülaziz, Şeyhülislam Hacı Mehmet Refik Efendi’den fetva istedi. Ancak Şeyhülislam haftalarca uykusuz kaldı, ayetlerde, hadislerde konuyla ilgili bir yorum aradı, bulamadı. En sonunda “Bu otomobilin şeytan işi olduğu” fetvasını verdi ve otomobil Haliç’ten denize atıldı.

Bu fetvadan sonra İstanbul’a 40 yıl otomobil giremedi. Bazı zenginler özellikle Yahudiler el altından otomobil getirdiler ama “Bilim ve fenne önem veren Sultan” olarak yeni nesillere anlatılan Abdülhamit bu otomobillerin kullanılmasına yasak getirdi. Acaba Abdülhamit, Şeyhülislam Hacı Mehmet Refik Efendi’nin “şeytan işi” fetvasından mı korkmuştu?

Şimdi arabanızın direksiyonuna geçtiğiniz zaman “Osmanlı’yı kim yıktı?” sorusu aklınıza gelirse, bu bilgileri anımsayınız. En önemlisi 1868 yılında otomobil şeytan işi diye, dinin en büyüğü Şeyhülislam tarafından fetva verilip denize atıldığı halde, şimdi 2023 yılında ki aynı dinin en büyüğü Diyanet işleri başkanı son model Mersedes arabaya nasıl biniyor ve envanterinde kaç tane araba var? O zaman ki din değişmedi, hala aynı din fakat böyle bir tezat nasıl olabiliyor?

Osmanlı’yı Batı yıkmadı, İttihatçılar yıkmadı, Yahudi bankerler yıkmadı, işte bu akla kapalı, bilime kapalı, medreselerinde fen bilimleri olmayan yobaz, gerici zihniyet yıktı. Halen aynı kafalar devam ediyor ve o günlere doğru hızla dönüyoruz.

İcatlar kuranda bulunamadığından, yasaklayıp yok edilince, o devletin yok olması da kaçınılmazdı, ama bunu bile göremediler. Halbuki Peygamber Efendimiz ne dedi; "Ey Müslümanlar siz ilim Çin de bile olsa gidip öğrenin." dedi. 

Gelelim İstanbul da yapılan kiliseye..
On yılda inşa edilen İstanbul’un tek Angelikan kilisesi bugün İstiklal de Alman Lisesi’nden Tophane’ye inen yoldaki Serdarı Ekrem Caddesi’nde sapasağlam durmakta, fakat Osmanlı yok. Osmanlı Padişahına hediye ettikleri o zamanın son model arabası da yok. 'Şeytan işi' dedikleri için denizin altında duruyor. 

İhya etmek için ne kadar ilim lazımsa, imha etmek için de o kadar cehalet kafidir. Uyarlamalı Alıntı. Alper Aksoy




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder