Eskiden bizim hırsızımız bile edepliydi. Bundan yıllar önce İstanbul'da yaşanmış bu olay bir belediye otobüsünde geçer.
Otobüs tam Eminönü durağına gelir, yanaşır, kapılarını açacakken otobüsün içi, bir kadının “Sakın kapıları açma, cüzdanım çalındı, otobüste hırsız var” diye bağırma sesleri ile yankılanır.
Kadın ısrarcıdır ve bağırmağa devam eder. "Ey vah şoför bey cüzdanım çalındı!" der.
Bunun üzerine şoför kapıları açmaz ve yerinden kalkarak kadına “otobüste çalındığına emin misin? Çantanı kontrol et!” der.
Kadın “biraz önce biletimi almak için cüzdanımı çıkarmıştım, daha sonra yerine koydum ama simdi yok” diye cevap verir.
Şoför kapıları açmaz ve otobüsü bütün yolcularla birlikte yakın bir polis karakolunun önüne çeker. Karakolda olay polise anlatılır ve dolu olan otobüste polis hırsızı yakalamak için çalışma başlatır. İki üç polis otobüsün arka tarafına geçerler ve kontrol altında tutarken iki üç polis te ön kapıdan otobüse biner içerde ki bütün kişilerin üzerlerini tek tek arayarak, yerlere koltuk altlarına bakarak, arka kapıya doğru ilerlerler. Herkesin üstünü ve her tarafı didik ararlar fakat kadının kayıp cüzdanını bulamazlar. Yok.
Ancak otobüste resmi elbiseli bir binbaşı vardır ve asker olduğu için üzeri aranmamıştır. Kadın "ille cüzdanım bu otobüste çalındı" diye ısrar etmesi üzerine bir inzibat ekibi çağrılıp binbaşının da üzerini aratmak isterler.
Bu sırada kendinden emin olan binbaşı "İnzibat çağırmağa gerek yok. Töhmet altında kalmak istemiyorum. Buyurun siz üzerimi arayabilirsiniz." der ve kendisi ceplerini boşaltıp ters çevirdiği sırada, kadının cüzdanı binbaşının paltosunun cebinden 'küt' diye yere düşer. Herkes şaşırır kalır. Binbaşı da şaşırır fakat onu hemen o anda kimseye anlatamaz.
Binbaşı orada alıkonulup, inzibata haber vermek istenirken yanında duran bir delikanlı bir den öne çıkar ve; “Hırsız benim, kadının cüzdanını ben çaldım! Binbaşının suçu yok.” der.
Ve ifadesinde anlatmağa devam eder “Şoför otobüsü karakola çektiği zaman korktum, yakalanacağımı düşünerek, askeri aramazlar diye çalıntı cüzdanı, yanımda ki bu binbaşının paltosunun cebine ben koydum. Sonra cüzdan cebinde bulununca, vicdanen rahatsız oldum. Bir Türk subayının hırsızlıkla suçlanmasını asla kabul edemem. Ben yankesiciyim, hırsızım ama asla vatansız ve vicdansız biri değilim. Cüzdanı çalıp binbaşının cebine koyan benim. Hırsızlık iyi bir şey değil fakat aç kaldığım için hırsızlık yapıyorum.” diyerek başını önüne eğer, suçunu itiraf eder.
Ahlak ve vicdan insanın temeli ve mayasıdır. Ahlak ve vicdan çok önemli bir şeydir. Eğer ahlak ve vicdan olmazsa insan olmaktan da bahsedilemez! Akşamdan başını yastığa koyduğun zaman düşün, seni rahatsız eden bir şey varsa, sende vicdan var demektir. Kötüler hiç bir zaman isteyerek kötü olmamışlardır. Mutlaka onları kötülüğe iten bazı sebepler vardır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder