SAYFALAR

22 Temmuz 2013 Pazartesi

DEFTER UNUTMAZ

Kayserili bir iş adamı, eleman almak için imtihan açar. Adayları tek tek yanına çağırır ve; (eksi on dokuz, artı on dokuz daha kaç eder?) diye sorar. Adayların hepsi doğru cevabı verirler. Fakat hiç biri kazanamaz. Daha sonra ki sınavlarda da aynı soruyu sorar. Yine hepsi doğru cevabı verirler fakat yine hiç birini işe almaz. Bu soruda muhakkak bir püf noktası olduğunu düşünen aday ne kadar uğraşırsa da, bir türlü sırrı çözemez. Sonunda bu adamın iş yerinden emekli olan başka bir Kayserili adam bulur ve fikrini sorar. Adam "Kağit kalem kullanmasını önerir. Aday bu nasihate uyar ve kağıt kalem kullanarak(-19+19=0) işlemi yaptıktan sonra işlem yaptığı kağıtı Kayserili iş adamına uzatır. Kayserili "Unutma! Bir şeyi alırken, satarken ve hesaplarken daima not tut. Akıl unutur, defter unutmaz" der. Ve genci işe alır. Yaa Kayserili aklı işte. Çok Kayserili arkadaşlarım oldu. Fakat hiç biri bana bu püf noktalarını öğretmedi.

20 Temmuz 2013 Cumartesi

YAZIKLAR OLSUN



Dikkat ederseniz bu resmi üçüncü defa yayınlıyorum. Şu resme bakıp ta kabul edemeyen bazı kanı bozuklar. Bu resim için ne uydurmuşlar. Biliyor musunuz? 'Orada inşaat yapılıyormuş, şantiye varmışta, bu resim çalışan işçilerin resimleri imiş.' 

Yazıklar olsun size kanı bozuklar. Siz o zaman var mıydınız? Yoksa İngiliz dedeleriniz mi sizlere bunların kim olduklarını anlattı? Arka tarafta uçak ve makineli tüfek görünüyor. İnşaat yapılan yere tüfekli uçak niçin inmiş. Sonra inşaatta çalışan işçiler bu kadar yoksul nasıl olurlar? 

Sanki o zamanları yaşamış gibi ahkam kesiyorsunuz. Siz o zamanlar yoktunuz. İngiliz dedeleriniz vardı. Bu gördüğünüz iki kişi sizin o süslü dedelerinize kan kusturdular. O dedeleriniz kaçacak delik aradılar. Boşuna heveslenmeyiniz. Sizlerde o dedeleriniz gibi yine yenilip kaçacak delikler arayacaksınız. 

Resimde gördüğünüz bu KAHRAMANLAR için çabuk saygı duruşunda bulunun. 

Onlar sizi ancak o zaman belki af ederler. 

Öyle Türkiye yi alma-satma sevdasından da vaz geçin artık. Bu millet her şeyi biliyor. Yeter artık bu ülkenin kaymağını yiyip te bu vatanı satamazsınız. 

1915 yılında bu resimde gördüğünüz kahramanlar 57. Alay da sizin dedeleriniz olan 25 bin kişilik ordunuza karşı savaştılar ve kazandılar. Hem de günlerce üzüm hoşafı içerek, peksimet yiyerek. 

Dedelerinizi bu topraklardan onlar kovdular. Şimdi onun acısını çıkarmağa mı çalışıyorsunuz? Dedeleriniz gibi sizler de kovulursunuz rahat durun yerinizde. 

Bu vatanı o kahramanlar size sorup ta kurtarmadılar. Sorsalar zaten ne diyeceğiniz belli. Sizin kanınız bozuk. Almanların çektiği resmin orijinal halını görmek isterseniz. Resmi büyütünüz. Altında ki küçük yazıları okuyunuz. Sol taraf İngilizce, sağ taraf Türkçe açıklamadır.

19 Temmuz 2013 Cuma

AT UÇACAK

Vaktiyle Kralın biri iki arkadaş vatandaşına ölüm cezası vermiş.
Adamlar infaz edilecekleri günü beklerken, bu adamların bir tanesi Krala ilginç bir teklif sunmuş.
Eğer canları bağışlanırsa, iki yıl içinde kralın atını havada kuşlar gibi, uçurabileceğini söylemiş.
Kral ilk uçan ata sahip olacağından, çok hoşuna gitmiş ve bu teklifi kabul ederek adamları salıvermiş. .
Salıverildikten sonra arkadaşı bu adama sormuş:
"Atın uçamayacağını sende biliyorsun. Niçin yalan söyleyip böyle bir işe girdin?"
Kurnaz adam cevap vermiş:
- Sen yanılıyorsun. İki yılda beş şansımız var;
   1. şans- Kral ölebilir.
   2. şans- Ben ölebilirim.
   3. şans- At ölebilir.
   4. şans- Belki ata uçmağı öğretebilirim
   5. şans- Hiç biri olmazsa en azından iki yıl daha yaşarım. demiş.
   .