SAYFALAR

11 Ekim 2014 Cumartesi

AGOP LA SİYANUŞ


     Siyanuş kocası Agop tan istekte bulunmuş:
     - Sular akmoor Agop, bir bakarsın degil?
     - Nereden çikarirsin simdi Siyanuş, ben muslukçu ?
     - Peki havagazini kontrol etsen.
     - Canim, ben tesisatci?
     - Agop, elektrik düğmesi de bozulmuş
     - Yeter artık Siyanuş ben elektrikçi?
    Agop akşam eve gelir bir bakar ki bütün arızalar giderilmiş. Siyanuş'a sormuş:
     - Canim, kime yaptirdin bunlari?
     - Kirkor'a rica ettim beni kirmadi.
     - Ne?... Kirkor mu? O dünyanin en kötü adamidir. Karşiliksiz bir sey yapmaz.
     - Evet, bana "Ya benimle yatacaksin, ya da elmalı pasta yapacaksin" dedi.
     - Sen de pastayi yaptin degil mi? Siyanuş.
     - Ah Agop, nereden cikarirsin bunu? Ben pastaciiii.
      

6 Ekim 2014 Pazartesi

ÜÇÜNCÜSÜ

Temel ile Dursun askere gitmişler. İkisi de komando olmuşlar paraşütle atlayacaklar. Yalnız Dursun çavuş olduğu için bunların komutanı. Herkese neler yapacaklarını tek tek anlatır. Helikopterden askerler atlarlar. Temel de atlar fakat Dursun anlattığı gibi paraşütün sağ tarafında ki ipi çeker paraşüt açılmaz. Sol tarafında ki ipi de çeker. Yine paraşüt açılmaz. Yıldırım gibi yere çakılmak üzere inerken, Temel kendi kendine söylenir. "Ola Tursun iki teduğunda yalan çıktı. Paraşüt açılmadı. Eğer yere enduğum zaman, üçüncü deduğun araba da peni peklemeyise sen yalan konuşiyisun da." der. Dursun dersi şöyle anlatmış. "Helikopterden atlar atlamaz paraşütün sağ tarafında ki ipi çekin. Paraşüt açılmazsa sol tarafta ki ipi de çekin. Parşüt açılacak ve siz yere indiğiniz zaman sizi jip bekliyor olacak. Sizi oradan alıp birliğe getirecek."

29 Eylül 2014 Pazartesi

BEN DE BİLMİYORUM

İki kişi tren yolculuğunda tanışmışlar. Yalnız bu yolculardan biri Karadenizli diğeri Kayserili. Kayserili bakmış ki Karadenizli çok saf. Kendi kendine "Ben bunu kandırır parasını alırım." diye düşünmüş ve bir plan yapmış. Sonra da Karadenizliye bir teklifte bulunmuş. Biri diğerine soru soracak, bilmeyen bilene para verecek. Karadenizli bu teklife pek sıcak bakmamış. "Ben cahilim sen kültürlü. Beni ütersin" demiş. Kayserili ısrar etmiş. Karadenizli kabul etmek için iki şart koşmuş. İlk soruyu kendisi soracak. Bilirse 100 liranın yarısını verecek. Bilmezse 100 lira alacak. Kayserili zaten dünden razı hemen kabul etmiş ve "Soruyu sor" demiş.
Karadenizli sormuş: "Bana beş kafalı, on iki bacaklı, sekiz kuyruklu bir hayvan söyle" demiş.
Kayserili: Vallah bilmiyorum.
Karadenizli: "Haa o zaman elini cebine sok ve 100 lira ver" demiş. Kayserilinin 100 lirasını almış cebine koymuş.
Bu sefer sıra Kayseriliye gelmiş ve "Sen söyle bakalım o hayvan ne idi?" demiş.
Karadenizli "Vallah ben de bilmiyorum. Al 50 liranı geri" demiş ve 50 lirayı geri verdikten sonra ben bu oyundan çok sıkıldım, daha oynamıyorum." demiş.