Bir zamanlar Papaz, Sarhoş adam ve Makine Mühendisi giyotinle boynu kesilerek ölüme mahkum edilmişler. Papaza sormuşlar "Kafanı keserken yüzün yere doğru mu, yoksa göğe doğru mu olsun?" Papazda "Yüzüm göğe doğru olsun, en son Tanrıya bakayım ki belki bana acır ve kurtarır." demiş. Papazın ellerini ayaklarını bağladıktan sonra sırt üstü yatırmışlar giyotinin altına. O koca bıçağı yukarıdan bırakmışlar. Bıçak büyük bir hızla gelerek Papazın boynuna bir santimetre kala fren yapmış ve durmuş. Ölümünü Tanrı istemiyor diye Papazı af edip yollamışlar. Sarhoş ta yüzü yukarı kesilmeği istemiş. Onu da elleri ayakları bağlı yatırmışlar. Onun da boynuna bir santimetre kala giyotin bıçağı fren yaparak yine durmuş ve onun da hayatı kurtulmuş. Onu da af edip yollamışlar. Sıra Makine Mühendisine gelmiş. O da yüzü yukarı ölmeği istemiş. Elleri ayakları bağlı yatırmışlar bıçak altına. Bıçak tam yukarı çıkmış boynuna geri düşecekken başlamış bağırmağa "Bir dakika, bir dakika, bıçak neden düşmediğini tespit ettim. Tamir edeyim ondan sonra deneyin." demiş.
10 Nisan 2015 Cuma
8 Nisan 2015 Çarşamba
KIYASLAMA
Kanuni Sultan Süleyman Şehzadelerinden birine çok muhteşem bir sünnet düğünü yapar. Öyle bir düğün ki her ülkede konuşulur.
Aradan bir zaman geçtikten sonra İbrahim Paşa ile konuşurlarken, İbrahim Paşa'nın Hatice Sultan ile evlenirken ki düğününü hatırlatır ve "Söyle bakıyım Pargalı, senin düğünün mü, yoksa benim düğünüm mü daha güzel oldu?" der ve beklediği cevap ta bellidir.
Yanı Pargalı 'Senin düğünün diyecek' diye biliyor, fakat hiç te öyle olmaz.
İbrahim Paşa "Benim düğünüm çok daha güzel olmuştu Hünkarım" der.
Kanuni biraz hiddetlenerek tekrar sorar. "Ama nasıl olur? İbrahim."
İbrahim Paşa da cevap verir; "Zira senin düğününe bizler katıldık. Benim düğünüme, padişahı kast ederek Cihan Padişahı katıldı. Tabii ki daha güzeldi Hünkarım" der.
6 Nisan 2015 Pazartesi
TANIMAK İSTER
Çok eski zamanlar da yerleşmek için kendilerine yurt arayan Gürcü bir aile Hemşen'e gelirler. Müsait bir yere çadır kurup bu yerin yerleşmeğe elverişli olup olmadığını anlamak ve yeni komşularını tanımak için, on yaşlarında ki çocuğunu eline 5tl para vererek orada ki alış veriş yerine yollar ve "Öyle bir şey versin ki, biz yiyeceğiz, hayvanlar yiyecek, kalanı da çıtlatıp eğlence edeceğiz." der. Çocukta bakkal sahibine "Babam öyle bir şey istiyor ki, biz yiyeceğiz, hayvanlar yiyecek, kalanı da çıtlatıp eğlence edeceğiz" der. Hemşenli beş lirayı aldıktan sonra çocuğa bir karpuz verir "Babana söyle karpuzu kessin. İçini siz yeyin. Dışını hayvanlarınız yesin. Çekirdeklerini de çıtlatıp eğlence edersiniz." der. Gürcü hemen çadırı toplar ve yola revan olurlar. Yakınları niçin gittiklerini sorunca "Bu insanlar çok kurnaz, biz burada ekmek yeyemeyiz." der ve başka yerlere gider yerleşirler.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)