SAYFALAR

28 Ağustos 2011 Pazar

ONİ DEİRUM SAĞA DAA

Temel bir gün elinde gazete ile bir iş yeri patronunun yazıhanesine gider.
"Ha buraya bir eleman arayımış sunuz ben geldum" der.
Elindeki gazeteden eleman arama ilanını gösterir.
Patron kendisine sorar;
-Hangi üniversiteyi bitirdin?
-Hiç üniversiteye gitmedum
-Hangi yabancı dilleri biliyorsun?
-Ben Türkçeden başka hiç bir dil bilmem
-Peki şimdiye kadar her hangi bir yerde çalıştın mı, referansın var mı?
-Hiçbir yerde çalışmadum, ustaluğum da yoktur.
Patron:
-Sen o zaman hiçbir şey bilmiyorsun. der.
Temel de patrona:
-E..bende onı deirum sağa daa. der.

19 Ağustos 2011 Cuma

ÖNSÖZ

Çocukluk ve gençlik yıllarım zor şartlarda geçti. Keçi çobanlığı, kaçak ağaç işeri, çiftçilik, memurluk ve diplomatlığa kadar her türlü şartlarda yapmadığım iş, çalışmadığım yer kalmadı. 

Liseyi bitirdikten sonra fark dersleri vererek ilk okul öğretmeni oldum. Beş yıl öğretmenlikten sonra emniyet teşkilatına geçtim. 

Sırasıyla; Adana Bağlar Karakolu, Adana Cinayet Masası, İsveç Stockholm ve İspanya Madrid Büyükelçilikleri Koruma, Diyarbakır Cinayet Masası, Ankara Hırsızlık, Oto Hırsızlık, Cinayet Büro Amirlikleri, Ankara Hırsızlık ve Ahlak Büro Amiri, Eğitim Şube Polis Adaylık ve Atış Poligon Amiri görevleri yaptım ve Poligon Amiri iken Başkomiser olarak emekli oldum. Hayatımda pek az pişmanlık vardır. Vicdansızlık hiç yapmadım ve hiç kimse benden hak iddia edemez.

Büyük oğlum Bilkent mezunu Bilgisayar Mühendisi, ikinci oğlum Ankara Tıp Fakültesini beğenmedi. İkinci sınıfta bıraktı. ODTÜ bitirdi, o şimdi Makine Mühendisi, kızım Ankara Siyasal Bilgiler Fakültesi Uluslar Arası İlişkileri bitirdi.

Çocuklarımın yardımı ve 2011 yılında kursa giderek Kurs Öğretmenim Nalan Aslan Hanımın yardımları ile bilgisayar öğrendim.

Ne ise gelelim HARDUMA ya; herkesin zevkle okuyacağı, şiirlerim, anılarım, öykülerim, duyduklarım, tecrübem ve tavsiyelerim ile fıkralarımı sizlerle paylaşacağım bir blok olacak. Hatıralarımda geçen isimler gerçek kişiler ve olaylar gerçek olaylardır. Bu nedenle bazı olaylarda, kahramanlar sadece isim ve soyadları baş harfleri ile belirtilmiştir.

Harduma; düzgün budaksız çam, kestane ve gürgen ağaçları, 50-60cm uzunluklarında tomruklanır. Bu tomruklar özel alet ve demir siller ile 2-3mm kalınlığında, 20-25cm genişliğinde, yarma usulü bölünerek, çok sayıda parçalara ayrılır. Bu parçalar çatılar üzerine çakılarak veya üzerine taş koyarak kiremit yerine kullanılır. Bunların her birine 'HARDUMA', yapılan işleme de 'HARDUMA ÇEKME' denir.

Giresun, Trabzon, Rize, Artvin illerinde çok görülür, Artvin taraflarında Bedevra diye bilinir. Bilhassa yayla ve merze evlerinin hepsi harduma ile örtülmüştür. Saygılarımla.

OKURLARIMA;
Hardumayı beğenirsen mesaj çekesin,
Eğer beğenmezsen, bana sual edesin,
İyi mi kötü mü? Sen karar vereceksin,
Okurken dikkat et, sonra vaz geçemezsin!