SAYFALAR

6 Ağustos 2013 Salı

BU GÖRDÜ

Üç maskeli kişi bir bankaya girerler ve silahlarını çekerek soygun yaparlar.
Para çantası ellerinde dışarı çıkarlarken soygunculardan birinin maskesi açılır. 
Orada bulunan yaşlı bir kadına sorar; 
"Sen bizi gördün mü?"
Kadın
"Evet tabii ki gördüm" deyince bir mermi atarak kadını öldürür.

Soyguncu kapının önünde bekleyen karı koca çiftine dönerek;
"Peki siz bizi gördünüz mü?" diye onlara da sorar.

Az önceki olayı gören erkek cevap verir
"Vallahi ben sizi hiç görmedim." 
Diyerek yanında ki eşini gösterir ve;
 "Ama bu bayan gördü." demiş.

2 Ağustos 2013 Cuma

PROVA

Temel ile İdris cezaevine düşmüşler.
İçerde şartlar çok ağırdır.
İkisi birlikte bir plan yapmışlar ve cezaevinden kaçacaklar.
Ertesi gün cezaevinden kayıp olmuşlar.
Cezaevi yöneticilerinin her tarafta aramalarına rağmen o gün akşama kadar bulamamışlar.
Her yere firarları bildirilmiş, Temel ile İdris aranmağa başlanmış, fakat bir türlü bulunamamışlar.
Gün akşam olmuş bir bakmışlar ki aa Temel ile İdris ikisi de cezaevinde yatıyorlar.
Cezaevi müdürü ikisini de yanına çağırtmış.
"Kaçtığınızı düşündük ve yakalanmanız için firarınızı bildirdik. Siz bugün nereye gittiniz?" diye kendilerine sorar.
Temel cevap verir
"Müdür Bey, biz bugün prova ettik. Yarın bu cezaevinden kaçacağız." der.

1 Ağustos 2013 Perşembe

BÜYÜK KONUŞMA

Bir mecliste söz yankesicilerden açılınca, mahalle sakinlerinden biri "Ya siz nasıl insanlar siniz? Hiç başkası tarafından kandırılıp insan aldatılır mı? Beni hayatımda daha hiç bir yankesici kandıramadı. Kandıran yankesicinin de alnını kayışlarım." der ve çok büyük konuşur.
Fakat büyük tesadüf yankesicilerin kralı da bu mecliste bulunmaktadır ve bu adamın konuştuğu çok ağırına gider.
Ertesi gün bütün yankesicileri toplar. Adamın adresini söyler ve o mahalleye bakan yankesiciyi öğrenir ve;
"Bu adam hepimize kötü konuştu. Bu adama iyi bir ders ver" der.

Adama ders vermek için görevlendirilen yankesici önce adamı iyice takip eder. Evini iş yerini anlar. Bir akşam adam işten çıkar evine giderken manava uğrar ve bir kilo elma alır.
Yankesici de arkasından gider ve bir kilo soğan satın alır. Yolda yürürlerken adamdan habersiz elinde ki elmalarla soğanları yer değiştirir. Yanı adamın torbasında ki elmaları kendine alır, kendi torbasında ki soğanları adamın torbasına doldurur.
Adam evine gider ve hanımına;
"Hanım getirdiğim elmalardan komposto yap ta pilavın yanında içelim" der.
Hanım bakar ki adamın getirdiği kese kağıdının içinde elma yok, soğan var.
"Efendi, sen elma almamışsın ki torbada soğan var." der.
Adam sinirlenir. Manavın verdiği torbayı alır ve doğru geri manava koşar.
Bu sırada kendisini evin kapısında bekleyen yankesici tekrar peşine takılır ve yolda soğanları geri alır, elmaları tekrar geri adama verir.

Adam manava gider, durumu anlatır ve soğanları verip elma almak ister. Manav torbayı açar bakarlar ki pakettekiler elma. Bu sefer adam hanımına sinirlenir ve paketi kaptığı gibi tekrar evine gelir. Hanımına bağırıp çağırdıktan sonra elmaları komposto yapmasını tekrar söyler. Fakat bu sırada kapıda bekleyen yankesici elmalarla soğanların yerini tekrar değiştirmiştir.
Kadın pakette bakar ve içinde yine soğan olduğunu görünce, kocasına korkudan söyleyemez. Biraz bekledikten sonra adam içerden bağırır;
"Hanım, hanı komposto ne oldu?"
Kadın korka korka;
"Herif elma yok ki, yine soğan getirmişsin." der.

Adam tamamen sinirlenir. Hanımını da yanına alır. Ellerinde torbaları ile manava giderler. Yankesici tekrar gizlice elmaları onların elinde ki torbaya koyar, soğanları kendine alır. Manav kadın ve kocasının yanında getirdikleri torbayı açınca torbadakilerin yine elma olduğunu görürler ve iyice şaşıran adam elmaları geri manava iade eder. Komposto içmekten vaz geçip evlerine giderlerken yankesici gelerek onlara yaklaşır. Olayı kendilerine anlatır ve kadının kocasına bir daha büyük konuşmamasını nasihat edip ayrılır.