SAYFALAR

28 Mart 2016 Pazartesi

JAPON VE TÜRK

Japon milleti dünyada ki en saf, temiz ve adaletli millettir. Kimse ile uğraşmazlar, sadece işleri güçleri ile uğraşırlar. O kendi işlerini de layıkıyla yapamazlarsa kimsenin haberi olmadan 'harakiri' yaparak kendilerini temizlerler. Var mı başka böyle bir millet. Evet istifa edenler var, fakat intihar eden başka bir millet yok. Bu yönlerimiz hariç bazı özelliklerimiz aşağı yukarı aynıdır. Yanı Türk milleti de onlar gibi saf ve temizdirler. 

Asıl Japonlar ile Türkleri bu iki milleti birbirinden ayıran, temel bir düşünce tarzı farklılığı daha vardır.

Şöyle anlatabilirim:

Japonlar:
 "Biri bir şeyi yapabiliyorsa, ben de yapabilirim.

Hiç kimse o şeyi yapamıyorsa, ben yapmalıyım." diye düşünür ve o işi yapmak için çalışmağa başlarlar.

Türkler:
"Biri bir şeyi yapabiliyorsa ben neden yapayım?

Hiç kimse o şeyi yapamıyorsa, ben nasıl yapayım? " diye düşünür ve o işe hiç bulaşmaz kafa yormazlar.

25 Mart 2016 Cuma

İKİNCİ LİSAN

Fare bir peynir kokusu duyup, kafasını delikten dışarı uzatır.
Fakat bunun kedinin tuzağı olabileceğini düşünüp dışarı çıkmaz bekler.

Biraz sonra "miyav" diye bir ses duyar. Kedinin tuzak kurduğunu anlar.

Ertesi gün de peynir kokusunu alır ve dışarı çıkmadan düşünürken "miyav" sesini yine duyar, dışarı çıkmaz kurtulur.

Sonraki gün peynir kokusunu alır ve bekler.
Sonra "hav hav" diye bir ses duyar. 

Kedinin ortalarda olmadığını anlayarak dışarı çıkar.

Çıkmasıyla kedinin tuzağına düşer ve pençe yemesi bir olur.

Kedi yerde baygın yatan fareyi, yavrularına gösterir ve izahat verir;

"Bakın yavrularım, 'size dememiş miydim, ikinci lisan bileceksiniz' diye."

24 Mart 2016 Perşembe

NALLARI DİKMİŞ

Padişah bir gün atıyla kır gezintisi yaparken seyislerine demiş ki:
-Bu atı çok sevdiğimi bilirsiniz. Bu atın ölüm haberini bana ilk söyleyen seyisin kellesini alırım, atıma çok iyi bakın ha diye uyarmış.

Aradan birkaç yıl geçmiş seyisler bakmışlar ki padişahın atı ahırda ölmüş. Padişahın sözünü hatırlamış ve telaşlanmışlar, ne yapacaklarını şaşırmışlar.
İncili Çavuş a gitmişler durumu anlatmışlar.
İncili, padişahın huzuruna varmış.

-Padişahım, senin bir küheylan vardı ya...
-Evet...
-Ahırda gördüm. Yanına yaklaştım. Su verdim içmedi. Yem verdim yemedi. Nalları da havaya dikmiş öylece yatıyor.

-Yahu sen şuna öldü desene!
-Padişahım ben demedim, öldüğünü sen söyledin. demiş ve herkesin kellesini kurtarmış.