SAYFALAR

27 Şubat 2017 Pazartesi

BESLE KARGAYI

Ey bu ülkede yaşayan Hemşinli olup ta kendini Ermeni kabul eden vatandaşlar;  öyle sizlere anlatıldığı gibi Osmanlı hiç bir Ermeni’ye baskı uygulamadı. Osmanlı bütün vatandaşlarına aynı şekilde eşit davrandı. Hatta Ermenilere kardeş gözüyle bakıp nerdeyse payıtahta ortak yaptı. Bunu fırsat bilen bazı Rum ve Ermeniler dış güçlerin teşvikiyle Osmanlıyı yıktılar. 

Lütfen İnternet GOOGLE ‘Osmanlıda ki Ermeni Askerler’ diye yazınız. Bu konuda hiçbir Osmanlı kayıdına rastlayamazsınız. O zamanlar Osmanlı tarafından bu konularda hiç bir kayıt tutulmamıştır. Bütün bu olayları Ermenilerin yanlı olarak hazırladıkları, Ermenistan Erivan da ki 'Ermeni Soykırım Enstitüsü ve Müzesi'nde bulunan kayıtlarda kendi gözlerinizle göreceksiniz ve O zaman Osmanlı'nın adaletini ve Ermenilere karşı tutumunu daha iyi anlayacaksınız. Ermenileri, isimlerini ve dinlerini değiştirmeden; paşa yapıp, nasıl devletin kilit yerlerinde çalıştırmışlar da, Güya onu da eklemişler 'Osmanlı İmparatorluğu Ermenilerin o paşaları sayesinde dünyaya hükmetmişler.' Onunla da öyle övünüyorlar. Hiçbir zaman ‘biz kalleşiz, Osmanlıya büyük kalleşlikler yaptık.’ Demiyorlar. Halbuki bu paşalar 1. Dünya savaşı ve sonrasında  mahiyetlerinde ki Osmanlı ordusu ile Rus lara ilhak olmuşlar ve Kuzey cephesinden Ruslar ile birlikte Osmanlı ordusuna vurmuşlardır.

Yine İnternet GOOGLE lütfen yazın ‘Armen Garo’ bakın ne ile karşılaşacaksınız. Karekin Pastırmacıyan isminde ki bu Bey efendi ‘Osmanlılar Ermenilere baskı uyguluyor.’ Diye Türkiye de Ermeni isyanlarını başlatmış, kardeşi ile birlikte bir milyondan fazla Kürt, Türk ve karşı çıkan Ermeni vatandaşlarımızı katletmiş. Kendisi daha önce İstanbul da Osmanlı bankasını soyduğu zaman bunca insanı katletmesine rağmen Avrupalıların baskısı ile Osmanlı tarafından af edilmiş ve uzun süre millet vekilliği yapmıştır. Bir de utanmadan anılarında Osmanlının Ermenilere baskı yaptığından bahsetmektedir. İşte o zaman ki Osmanlı Kabinesi:

“BUEKİBE İYİ BAKIN ABDÜLHAMİD'İN OSMANLIYI YÖNETEN EKİBİ....

Sakın Ermenistan Kabinesi sanmayın.

Bu ekip; 33 SENELIK ABDULHAMİD DEVRINİN EKİBİ..

Sonrada devlet batınca 'vay efendim Türkçülük başlamış da devlet çökmüşmüş..'

Peki bu ekonomik iflas tablosunda Türkler nerede ?

Halife-i Müslümin 2. Abdülhamit’in nazırlarından (bakanlarından) ve bürokratlarına buyrun bakalım:

Hariciye Nazırları; Aleksandros Karateodori Paşa (1878-1879)

Gabriel Pasha ve Sava Paşa (1879-1880)

Hazine-i Hassa Nazırları: Agop Ohanes Kazazyan (1876-1891),

Mikail Portakalyan Efendi (1891-1897),

Ohanes Sakız Efendi (1897-1908)

Maliye Nazırı: Agop Ohanes Kazasyan Paşa (28-30 Ağustos 1885), (Aralık 1886 - Mart 1887) (1888-1891)

Nafia Nazırları: Ohanes Çamiç Efendi (1877-1878),

Aleksandr Karateodori Paşa (1878)

Sava Paşa (1878-1879)

Orman ve Maadin Nazırları; Mavrokordato Efendi (1908-1909),

Aristidi Paşa ( 1909)

Ticaret ve Ziraat Nazırları: Bedros Kuyumcuyan Efendi (1880)

Gabriel Noradonkyan Efendi (1908-1909)

Ayan Üyeleri(1876); Antopolos Efendi Aristarki Bey,

Daviçon Karmona Efendi,

Musurus Paşa,

Serviçen Efendi,

Stoyanoviç Efendi,

Dr. De Kastro Bey,

Mavroyeni Paşa, Karatodri Paşa,

Abraham Karakahya Paşa

Ayan Üyeleri(1908) Azaryan Efendi,

Basarya Efendi,

Bohor Efendi,

Fethi Franko Bey,

Gabriyel Noradonkyan Efendi,

Mavrokordato Efendi,

Mavroyeni Bey, Oksanti Efendi,

Yorgiyadis Efendi,

Aram Efendi,

Popoviç Temko Efendi,

Babıali Hukuk Müşaviri Gabriel Efendi;

Abdülhamit zamanında sürekli el üstünde tutulan bu Gabriel Efendi 2. Dünya savaşı sonrası düzenlenen Paris Konferansında Ermeniler için toprak talep etmiş, Lozan Konferansına da Ermeniler adına katılmıştır… 

Elçilere göz attığımızda;

Y. Fotiades Bey ve Gobdan Efendi’nin Atina,

Azaryan Efendi’nin Belgrad,

E. Karatodri Efendi’nin Brüksel,

Blak Bey’in Bükreş,

Yanko Karaca, Misak Efendi ve Aritraki Efendi’nin Lahey,

K. Musurus Paşa, Alfred Rüstem Paşa ve Antopulo Paşa’nın Londra,

Naum Paşa’nın Paris, S. Musurus Bey ve Y. Fotiades Bey’in Roma,

Nikola Gobdan Efendi’nin Sofya,

A. Vogorides Paşa’nın Viyana,

L. Aristarki Bey ve A. Mavroyeni Bey’in Washington’da Büyükelçi-Elçi olarak görev yaptıklarını görüyoruz.

Konsolos ve kâtipliklerde de Türk unsurundan ziyade Ermeni ve bilhassa Rum memurlar kullanılmakta idi.

Valilik koltuklarının çoğunda da gayrimüslimler oturuyordu.

Mesela;

Şarkî Rumeli Valileri; Sava Paşa, Aleko Vogorides Paşa, Gavril Paşa Hristoiç, Alexandre de Battenberg, Ferdinand de Saxe-Cobourg et Gotha,

Sisam Beyleri; Mişel Gregoriyadis Bey, Aleksander Mavroyeni Bey, Yanko Vitinos Bey, Kostaki Karateodori Paşa, Yorgi Yorgiadis Efendi, Andrea Kopasis Efendi,

Cebelilübnan Sancağı Mutasarrıfları; Vasa Paşa, Naum Paşa, Yusuf Franko Paşa”

Şimdi anladınız mı Osmanlının nasıl yıkıldığını...

Kaynak kitap:

KUNERALP, Sinan, Son Dönem Osmanlı Erkan ve Ricali,

Prosopografik Rehber, İstanbul: İsis Yayınları, 1999.

Besle kargayı oysun gözünü. Bu olayı lütfen PKK olayları ile karşılaştırın. O zaman oynanan oyunların şimdi ki oyunlarla aynı olduğunu daha iyi anlayacaksınız. Tarih sayfalarından anlaşıldığına göre Ermeniler her zaman Türklerin saflığından ve acıma duygularından faydalanarak onları akıl almaz oyunlarla kandırmışlar, kendi çıkarları için kullanmışlardır. Bazen de kendi adamlarını kendileri katledip Türkler yaptıklarını iddia etmişlerdir. Saygılarımla.

22 Şubat 2017 Çarşamba

YARISI

Milletvekillerinden biri, bir gün meclis kürsüsünde konuşma yaparken, kendisine laf atan vekillere dayanamaz ve:
"Bu meclistekilerin yarısı eşektir!" der ve iner kürsüden.

Bunun üzerine meclis karışır, herkes kendisinden sözünü geri almasını ister.
Arkadaşlarının ricası ve diğer milletvekillerinin baskısı ile ile tekrar kürsüye çıkar ve vekilleri rahatlatan şu sözleri söyler:

"Bu meclistekilerin yarısı eşek değildir!" der ve iner kürsüden gider.
Herkes sakinleşmiştir.

20 Şubat 2017 Pazartesi

GÖZLÜK TAKIN

Adam nefes nefese iki eli ile karnını tutarak doktora gider:

"Midem de çok şiddetli ağrılar baş gösterdi. Geceleri ağrıdan uyuyamıyorum. Ne yapayım acaba?" diye sorar.

"Hafif yemekleri tercih edin. Daha az sigara için. Gözünüze bir de gözlük takın." der büroda ki adam.

"Ama doktor bey, mide ile gözlüğün ne ilişkisi var?" diye haklı olarak hasta sorar.

Doktor bildiği adam cevap verir:

"Çünkü ben avukatım. Doktorun yazıhanesi bir alt katta." der.