SAYFALAR

18 Ocak 2019 Cuma

KRAL KİM

Aslan ormanda gezerken çakala rastlar ve hemen sorar;
"Dağların kralı kimdir çakal kardeş?"
Çakal da
"Tabii ki Kral sensin aslan ağabey" der.
Aslan biraz daha gidince kurt a rastlar. Ona da aynı soruyu sorar. O da tabii ki sen kralsın aslan ağabey der.
Dağda kime rastlayıp sorduysa herkesten aynı cevabı alan aslan iyice şımarır ve doğruca fil in yanına gider.
Böbürlene böbürlene
"Dağların kralı kimdir fil kardeş" der.
Fil hemen hortumunu doladığı gibi aslanı kaldırıp sekiz metre ileri fırlatır.
Aslan düştüğü dikenliklerin içinden doğrularak kurtulmağa çalışırken "Hadi canım sende, bilmiyorsan 'bilmiyorum' de niye kaldırıp atıyorsun ki sanki?" der.

18 Aralık 2018 Salı

YANMIŞLARI ATMA


Temel ile Dursun İstanbul da gezerlerken çok büyük bir yangın görmüşler. Yanına yaklaştıkları zaman anlamışlar bir fabrika yanıyor ve içinde çalışanlar da fabrika ile birlikte cayır cayır yanıyorlar.

Temel Dursun'a "Sen hemen çık yukarı ve bir bak ki çok mu adam var? Sağ kalanları aşağı at, ben aşağıda havada kaparım ve canlarını kurtaracağız." demiş.
Dursun yukarı çıkmış. Canlı insanların hepsini sıradan aşağı atmağa başlamış. Temel de aşağıda bir bir yakalamış.
Dursun yukarıdan bir zenciyi aşağı attıktan sonra arkasından bakmış ki Temel yakalamamış. İkinci bir zenci daha atmış. Temel onu da yakalamamış.

Temel'e bağırmış "Ula Temel sen ben attuğum adamları niçun yakalamaisen. Adamlar yere vurursa ölür sen onları havada yakala da." demiş.

Temel de aşağıdan cevap vermiş; "Ula Tursun sen de yukardan yanmış adamları atma, onları da yakalarsam zaman kayıbı olii da." demiş.

13 Aralık 2018 Perşembe

HANİ ADALET

Ergenekon Çete Operasyonlarında;
Kuddusi Okkır öldü,
Yarbay Ali Tatar öldü,
Albülkerim Kırca öldü,
Prof. Uçkun Geray öldü,
Prof. Dr. Türkan Saylan öldü,
Albay Berk Erden öldü,
Albay Tarık Akçay öldü
Albay Mehmet  Haşimoğlu öldü
Üsteğmen Nazlıgül Daştanoğlu öldü,
Hapisteyken annesini babasını evladını kaybedenler çok oldu.
Askeriyenin KOZMİK odalarına kadar girilerek gizli planları düşmanlar ele geçirdiler. 

Sonra;
Ergenekon Çetesi olmadığı, bu operasyonların iftira ve kumpas olduğu, mahkeme kararıyla resmen doğrulandı, herkes kabul etti fakat, ortada çok ağır suçlar ve ağır ithamlar var. Benim de yine anlayamadığım bazı konular var. 
1990 lı yıllarda:
1- Bir kilo baklava çaldığı için Gaziantep te bir çocuk 3 ay hapis cezası,
2- Güney Doğu da terörist peşinde iken, sonra hatıralarını canlandırmak için 22 kalibre M16 tüfeğe ait beş adet dolu fişeği saklayıp evine götüren Özel Harekat Polisi 8 ay 10 gün hapis cezası,
3- Atadan deden hatıra kalma eski Çerkez bıçağı dedikleri çember şeklinde ki bıçağı evinde bulunduran emekli Emniyet Müdürüne yine hapis cezası,
4- Vatandaşın cebinde bir adet tabanca fişeği yakalanırsa altı ay hapislik cezası verilirken;
Yine Ergenekon Davası sırasında:
1- İstanbul da bir gecekondu çatısında bulunan el bombaları,
2- Ankara Gölbaşında Belediye ekiplerinin yaptıkları kazıda meydana çıkarılıp sözde Ergenekon Çetesine mal edilen silah ve cephaneler,
3- İstanbul da Ermeni Mezarlığında bulunan ve sözde Ergenekon Çetesine mal edilen çok sayıda çeşitli silah ve cephaneler,
4- Sayın Bedrettin Dalan’a ait arazide bulunan ve sözde Ergenekon Çetesine mal edilen çok sayıda cephaneler ve askeri bombalar, roketatar ve bazukalar,
5- Bazı subayların el ajandalarında ele geçirilen krokiler ve gizli şifreli planları hazırlayanlar ve bütün bunları yapanlar tam olarak tespit edildiler mi, yoksa suç değil midir?
6- Bunları kimler yaptı? O yerlere nasıl gitti? Kimler nasıl kazdı ve gömdüler. Kimler ihbar etti de topraktan çıkarıldılar? Bu işlemler yapılırken güvenlik güçlerinin, siyasi kişilerin veya kimselerin haberleri olmadı mı? Tıpkı PKK Güney Doğu da toprağın altına bombaları yerleştirirken, tüneller yaparken kimsenin haberi olmadığı gibi.
7- Bu malzemeleri taşımak, bulundurmak ve kullanmak çok büyük ciddi suçlardır. Üstelik bu yasak maddelerin nerelerden temin edildikleri ve verenlerin de tespit edilmeleri lazım değil midir? Çünkü Cumhuriyetin yıkılması için ilk adımlardan biridir.
8- 17-25 Aralık ta o zaman ki Sayın Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan'a ait iddiasıyla, ayakkabı kutularının içinde yakalanan paraların kim veya kimlere ait oldukları, bu paraların geldikleri kaynaklar ve bu kumpasın kimler tarafından kurulduğu, kişilerin tek tek tam olarak tespit edilmeleri ve yargılanmaları gerekir. 
9- Hani failleri bulunup tek tek yargılandılar mı? Bu konu da görev yapan sayın savcıların görüşleri nedir?

Bütün bunlar olurken devlet neredeydi? Savcılar, güvenlik güçleri neredeydiler. Hepsi görevleri başındaydılar ve hepsi de bağlandılar. Hala daha da bağlı duruyorlar. Ne zaman normale dönecekler? Hemen söyleyim, bağlayan adam ne zaman çözerse o zaman normale dönecekler.
Saygılar sunar herkesin Dünya İnsan Hakları Günlerini kutlarım. (Not: Resimler internetten alıntıdır.)