SAYFALAR

16 Ekim 2021 Cumartesi

TÜRKİYEDE TARİKAT VE CEMAATLER

Tarikat tarik kelimesinden türemiştir. Tarik "yol" tarikat ise "yollar" anlamına gelir. Tarikat daha çok "Allah'a ulaştıran yol" anlamında kullanılır. Kul ile Allah arasında ki yol bir olmasına rağmen birçok tarikat kurulmuştur ve bu tarikatların doğuş noktası Kadiri Tarikatıdır. Kadiri tarikatı 11. yüzyılda yaşamış olan Abdülkâdir Geylânî’nin arkasından gidenler tarafından oluşturulmuştur.

Tarikatların kurulması için İngiltere ve ABD ta 1800 lü yıllardan beri 'Barış Gönüllüleri' adı altında Doğu ve Güney İllerimize binlerce ajan yollamış oralarda misyonerlik çalışmaları yapmışlar ve neticede başarılı olmuşlardır. Bütün tarikat ve Cemaat liderleri bu şekilde oluşmuştur.

Aslında Tarikat Allah'a ulaşma ve onu tanıma yollarından biri olarak bilinmekte ve tasavvuf öğretisinin uygulandığı düzenli kurumsal yapılanmayı ifade etmektedir. Türkiye'de çeşitli kişilerden ve çeşitli tiplerden oluşan farklı tarikatlar oluşmuştur. Halbuki Allaha varış yolu birdir. Tarikatlar ilk zamanlar faydalı gibi görünseler de zamanla zararlı olmağa başlamışlar ve hatta Osmanlı İmparatorluğu bu tarikatların içine sızan yabancı misyonerlerin faaliyetleri neticesinde yıkılmıştır. Osmanlı da Tarikatları, bu ülkeyi yıkmak için süper güçler kurmuştur. Osmanlı zamanında Şeyhülislamlar Mustafa Sabri ve Dürrizade Abdullah Efendi tarikat üyesidirler ve Türklere karşı kin ve nefretle doludurlar. 

Mustafa Kemal Atatürk tarikatların bu yıkıcı faaliyetlerine bizzat kendisi birebir şahit olduğu için ve bu durumları çok iyi bildiği için ajanlık yapan misyoner derviş ve tarikat üyelerini idam ettirmiş, yuvalandıkları Tekke ve Zaviyeleri de kapatmıştır. İşte bu durumu bilen tarikatçılar tarafından şimdi bile Atatürk düşmanlığı hala daha devam etmektedir. Ülke için yararlı hiç bir tarikat yoktur. Bütün tarikatlar din yoluyla ülkeyi yıkmak için düşman misyonerlerin yuvalarıdır ve çok ta başarılı oluyorlar.

Farklı sınıflarca benimsenen tarikatlardan bazıları sultanlar, generaller, hükümet adamları ve yöneticiler tarafından, bazıları ise daha çok köylü ve askerler tarafından benimsenmiştir.

Türkiye de belli başlı tarikatlar;

1- Nakşibendi ve Nurcular Tarikatı
2- Kadiri Tarikatı
3- Halveti Tarikatı
4- Rufai Tarikatı
5- Melami Bayramı Tarikatı
6- Sühverdiyye Tarikatı
7- Çeşti Tarikatı
8- Şazeliye Tarikatı
9- Mevlevi Tarikatı

Türkiye'deki faal tarikatlar ve ayrıldıkları kollar;

1- Nakşibendi Tarikatı
Türkiye'de en fazla kolu, cemaati ve müridi bulunan, siyaset ile iç içe olan, en etkili tarıkat Nakşibendi tarıkatıdır. Nurcular da Nakşibendi Tarıkatına bağlıdır. Şu kollara ayrılır;

a) İskenderpaşa Cemaati, pek çok AKP'linin bağlı olduğu cemaattır. Ayrıca AKP iktidar döneminde çok fazla güçlendiler.
b) İsmailağa cemaati İhvancılar-Cübbeli Ahmet Hoca
c) Süleymancılar
d) Hazneviler şeyh İzzettinciler
e) Menzilciler Gavsçılar, Semerkand
f) Yahyalı Cemaatı Kayserililer
g) Erenköy Cemaatı. Pek çok AKP'li bu cemaattendir
h) Tufancılar
i) Kıbrısıler. Şeyh Nazım Kıbrısi
j) Zilan Cemaatı
k) Reyhaniler
l) Hacegan Cemaatı
m) Arvasiler
n) Akfırat Cemaatı
o) Halidiye
p) Şeyh Muhammed Nayır Erzincani
r) Bilvanis Cemaatı

Nurcular

a) Gülen Cemaatı Fetullah Gülen taraftarları
b) İlim yayma Cemiyeti
c) Kırkıncı Hocacılar
d) Işıkçılar Ihlas gurubu
e) Yeni Asyacılar
f) Yeni Nesilciler
g) Aczimendiler Müslüm Gündüz
h) Meşveretçiler
i) Medzehre Gurubu
j) Zehra Vakfı
k) Kurtoğlu Gurubu Okuyucular
l) Sungurcular
m) Yazıcılar
n) Medrese Alimleri Vakfı
o) Alvarlı Efe Cemaatı
p) Hayrat Cemaatı
r) Norşin Dergahı Şeyh Nurettin Mutlu

2) Kadiri Tarikatı

Abdülkadir Geylani destekçileri. Türkiye'de çok etkin, siyaset ile iç içe geçmiş çok sayıda müridi bulunan bir tarikat.

a) Galibiler
b) İsmailciler Haydar Baş
c) Tillocular
ç) Muhammediye
d) Halisiye
e) Üveysler
f) Şeyh Osman Cemaatı
g) Zembilliler
h) Hüseyiniler
i) Farukıler
j) Nadiriler Bilali Nadir
k) Kesnizani
l) Şettariye

3) Halveti Tarikatı

Kadiri ve Nakşibendi tarıkatları ile karıştırılsa da bağımsız bir tarikattır. Türkiye'de çok sayıda cemaatleri ve müritleri bulunur.

a) Cerrahiler, sosyetik zümre-şarkıcı-popçu-futbolcu gibi tanınmış ünlü kişilerin bir çoğu bu tarikattandır.
b) Uşşakiler
c) Şabaniye
ç) Mıssırıye
d) Ticaniler
e) Ruşeniye
f) İpekyolu Gurubu
g) Sünbüliye
h) Nasuhhiye
i) İbrahimiye

4) Rufai Tarikatı

Ahmet Ali Rüfai'nin 1148 yıllarında kurduğu Sünni-İslam Tarikatıdır. Vücutlarına şiş batırmaları ile bilinirler.

a) Kubbealtı Cemaati
b) Çorum Dergahı
c) Mehmet Efendi Cemaati
ç) Maafiriler
d) Antakiler
e) Marufiler
f) Aydesussiye
g) Sayyadiye
h) Zeyniyye
i) Sebsebiye
j) Kantaniye

5) Melami Tarikatı. Bayramiler

Hacı Bektaş Veli ve Hacı Bayram Veli'nin felsefesini benimseyen ve onların yolunda giden tarikat. Aslında Anadolu'nun Türkleşmesi ve Osmanlı'nın kuruluş döneminde etkili olduysa da, devlet politikalarını tasvip etmediğinden ve idareye karşı duruşlarından ötürü yerini Nakşibendilik, Halvetilik gibi tarikatlara bıraksa da Melamiler hala daha var ve çalışmalarına devam ediyorlar.

a) Maşukiler
b) Aksarayiler
c) Edirneviler
ç) Yakubiler
d) Kabayiler
e) Kemaliler

6) Sühreverdiyye Tarikatı

Bağdat kökenli tarikat. Halvetiler ile yakın ilişki içerisindedir. Türkiye'de sayıları pek azdır. Zeyniyye Gurubu vardır.

7) Çiştiyye Tarikatı

Seyyid Giyaseddin El Çişti tarafından Hindistan'da kurulan bir tarikattır. Türkiye'de sayıları çok azdır. İki guruba ayrılır;

a) Sabiriye
b) Nizamiyye

8) Şazeliyye Tarikatı

Sultan 2. Abdülhamid'in bağlı olduğu tarikattır. Osmanlı döneminde Avrupa ve Balkanlarda çok etkiliydi. Dört kola ayrılır

a) Simaviler
b) Çizmeciler
c) Alevviye (Aleviler ile ilgisi yoktur)
ç) Derkaviyye

9) Mevlevi Tarikatı

Kökeni Anadolu olan, Mevlana Celaleddini Rumi'ye bağlı tasavvuf tarikatıdır. Tarikatın en büyük kolu mevlana'nın oğlu Sultan Veled'den gelenlerin oluşturduğu koldur. Bugün Konya İlinde yer alan Mevlana Türbesindeki dergahta yaşamlarını sürdürenler vardır. Diğer tarikatlar gibi kollara ayrılmamıştır.

Bütün bunların dışında;

a) Adnan Hocacılar,
b) Mustazaflar,
c) Furkancılar. Furkan vakfı gibi cemaatler de vardır.

Bunların hepsi dinden ayrılmış, tamamen kendi çıkarları için kurulmuş kuruluşlardır. 


4 Ekim 2021 Pazartesi

CEVİZ AĞACI VE CEVİZ

Ceviz ağacıyla ilgili bir çok söylentiler var. Hangisinin doğru, hangisinin yanlış olduğuna karar vermek zor.

Varsayımları bir kenara bırakarak ceviz ağacıyla ilgili bilimsel olarak kanıtlanmış bazı gerçeklere bakalım.

Atasözlerimize bile konu olan ceviz ağaçlarının altında oturmak insan sağlığı açısından ciddi riskler teşkil eder.

Böylesine güzel, böylesine estetik bir ağaç için bu ifadeleri kullanmak elbetteki onu kötülemek için değil ama ne yazık ki gerçekten insana olumsuz etkilerini de anlatmak lazım.

Biz çocukken taze ceviz yapraklarını veya kabuğunu toplar, onu çuvalın içinde iyice dövdükten sonra çuvalla birlikte derelerde gölün içine koyardık. Göl yeşil renge bulandıktan sonra içinde bulunan balıklar yarım saat kadar zaman içinde ters dönerler, bayılırlar ve bizde yakalardık.

Ceviz ağacının altında oturmanın zararları, bir tür hurafeden öte, tümüyle bilimsel gerçekliği olan, nesnel bilgilere dayanır. Salgıladığı gazlar insanı hasta eder.

Peki ceviz zararlı mı?

Cevizi çoğu zaman insan beynine benzetiriz. Adeta bir metafor gibi, beynimizle ilişkilendirdiğimiz bu özel meyvenin sonsuz faydaları bulunmaktadır. Yüksek besin değerine sahip olan cevizin insan sağlığına olan faydalarını saymakla bitiremeyiz. Çocukların zeki olmaları için özellikle ceviz yedirilir. Fakat ne yazık ki ceviz ağacı için aynı şeyi söylemek zor. “Ceviz ağacının altında oturmak, insanı erkenden öldürür” sözü çok meşhur bir sözdür.

Çevrede yer alan ceviz ağaçlarına dikkat ederseniz, etrafında çok fazla ot ya da bitkinin olmadığını görürsunuz. Bunun en temel nedeni ise ceviz ağaçları tarafından salgılanan zararlı sülfür gazlarıdır. Sülfür gazının en önemli özelliği diğer gazlara kıyasla çok daha ağır bir yapıda olmasıdır. Bu ağırlık, onun dibe çökmesini kolaylaştırır ve yapraklarının altında ağacın çevresinde çok fazla ot bitmez. Başka ağaçların da yetişmesine pek müsaade etmez.

Dikkat edilirse ceviz ağacının dibinde uzun süre oturan ve sülfür gazına maruz kalan kişilerde bir mayışma ve sersemlik hali gözlenir. Uzmanlar bu nedenle ceviz ağaçlarının şehir merkezlerinden uzakta, insanların kalabalık olarak yaşadıkları yerlerin dışında dikilmesi gerektiğini söylüyorlar.

Elbette halk arasında ceviz ağacıyla alakalı olarak söylenen sözler, bir nebze abartılı olsa da nihayetinde bir gerçeklik payı vardır. Yorgunluk hissi yaşamamak, enerji kaybetmemek için ceviz ağaçlarının altında oturmamak gerekir.

Ülkemiz bilindiği üzere ceviz ağacı konusunda zengin bir ülke. Pek çok şehirde, her zaman ceviz ağaçlarına rastlamak mümkün. Bu ağaçların güzel görüntüsüne kapılıp ta gölgesinden faydalanma yoluna gitmeyin. 

Ceviz ağaçlarının sayısını daha da artırıp, daha çok ceviz ağaçları yetiştirmeliyiz. Ancak yukarıda da ifade ettiğimiz gibi yetişmelerini şehirden uzak, iklim açısından uygun olan arazilere yapmalıyız.

Çünkü zararları yanında çok büyük faydaları da vardır. Onun ürettiği sülfür gazı, dünyanın ozon tabakasını tamir etme özelliğine sahip olduğu da bilim adamları tarafından kanıtlanmıştır. Ceviz ağacının çıkardığı sülfür gazi ve diğer gazlar gök yüzüne yükselerek ozon tabakasını tamir ederler.

23 Eylül 2021 Perşembe

SAYILARIN SIRRI VE İNANÇLAR

Sayı bir nicelik olup, sayılar niceliklerin azlık ve çokluğunu bildirirler. Sayı birleşik olmayan yalın bir şey ise, onun bir’den başka bir niceliği yoktur. Buna göre tartılan ve ölçülen şey tek bir cisim iken, kendisini sayılardan biri ile adlandırılması sonucu, yani onun ölçüm değeri ifade edildiğinde, cisim tek bir hüküm kazanır. O da sayının verdiği hükümdür. Ancak bu sayıların içlerinde bazıları ayrı özellikler gösterir ve bazıları uğurlu, bazıları uğursuz olarak vasıflandırılırlar.


Dokuz Rakamı:

9 sayısı daima kendini tekrarlar. 9 herhangi bir sayı ile çarpılınca, çıkan sayının rakamlarının toplamı hep 9'dur.

Türk mitolojisine göre 9 rakamı:

Türk mitolojisinde kara han, dünyanın tam merkezine dokuz dallı çam ağacı dikmişti. Altaylara göre insanın iskeletinde; baş, bel, diz, topuk, ayak bileği, omuz ve el bileği olmak üzere dokuz ek vardır.

Yakutların gök tanrıları dokuzdur. Altay türklerinin bir kıyamet tasvirinde denizin dibinde dokuz çatallı karataş vardır ki, kıyamet zamanında bu taş dokuz yerinden ayrılacak, demirden ve koyu sarı renkte atlara binmiş dokuz savaşçı etrafa saldıracaktır.

Dede Korkut Kitabı'nda, deli dumrul doğduğunda babası dokuz buğra öldürür. Ve tabii ki dokuz ışığı da unutmamak gerekiyor...


Uğursuz sayı On Üç Rakamı:

13 sayısının uğursuz olduğuna ilişkin inanç dünyada o kadar yaygındır ki,yaşamı birçok yönde ciddi olarak etkilemektedir. Bazı ülkelerde evlerin kapılarına 13 numarası verilmez. Uçaklarda 13. koltuk sırası yoktur. Apartmanlarda, otellerde 13. kat ya 12A’dır ya da 14’tür. 13 numaralı oda veya kat yoktur.

Genel olarak bu uğursuzluğun, Hz. İsa’nın son yemeğindeki havarilerin sayısından kaynaklandığı sanılır. Bu yemekten sonra 24 saat içinde de Hz. İsa çarmıha gerilerek öldürülür. Bu nedenle Hıristiyanlar akşam yemeğinde 13 kişi bir araya gelmezler. Bu inanışlara göre 13 sayısı uğursuzdur ama ayın cumaya rastlayan 13. günü tamamen uğursuzdur. Çünkü İsa Peygember o gün çarmıha gerildi. Hıristiyan geleneğinde yemeğe katılan 13. kişiden birinin Hz. İsa'ya ihanet ettiğine inanılır. 12+1=13 cehenneme ait meleklerin sayısı olarak kabul edilir.

Ondokuz Rakamı;

Rakamların yarattığı ilginç tesadüflerden biri de ulu önder Atatürk'ün hayatında ortaya çıkıyor. Atatürk, 1881'de 19. Yüzyılın bitimine 19 yıl kala doğmuştur. 1900'de 19 yaşında Harbiye' ye girmiştir.

19 Mayıs 1919'da Samsun'a çıkmıştı ve bindiği vapurda sadece 19 yolcu vardı. 19 yıl Türk milletinin kaderine hükmetmiş. Adı ve soyadı yani "Mustafa Kemal Atatürk" 19 harftir.

10 Kasım 1938 (19x2x19) (10 Kasım günü saat 9 da 10+9=19) 3x19 =57 yaşında yaşamını yitirdi. Doğum ve ölüm yılları (1881 ve 1938, 19 sayısının katlarıdır.)

Doksan Dokuz Rakamı:

İslam'da 99 esma-i hüsna vardır. Allah'ın isimlerinin toplam sayısıdır... Hristiyan geleneğinde ise bu sayı Tanrının birliğine işaret eden melekler düzenini ifade eder.


Altıyüz Altmış Altı Şeytanın Rakamı:

666 üzerine bir çok efsane var. En popüler olanı ise 6 rakamının İbranice yazılımına dair. İbranice 6 rakamı (w) olarak yazılıyor.

Şeytanın sembolü olan 666 yazmak istediğinizde (www) yazmanız gerekiyor. Ve www, internete girişte kullanılan 'world wide web' kelimelerinin kısaltılmış hali...


Yedi Rakamı:
Günümüze kadar rakamlar üzerine çeşitli yorumlar yapılmıştır. Bir de işin din ve kutsal kitaplar da yer alan boyutu var. Neredeyse bütün dinlerde "7 rakamı" üzerine vurgu yapılmış ve 7 rakamı inanışlarda ayrı bir yer almıştır. Kainat da 7'nin sırrına tanıktır. 7 mükemmelliğin hem fiziksel hem de ruhsal sayısıdır. Anlamını doğrudan Tanrı’nın her şeyi yaratmasına bağlı olmaktan almıştır.

Örneğin tüm dünyada şansın sembolü olarak bilinen 7 gibi. 7 rakamının peşinden gittikçe birçok gizemle karşılaşırsınız. Çünkü 7 bu dünyanın dışında kalmış gibidir. Ana rakamlar içinde bir çoğu yediye tam olarak bölünmez. Sonuç her zaman sonsuz tekrarlardan oluşan ondalık sayılar olarak kalır. Haftanın 7 gün olması, 7 gezegen olması,7 iklim olması ve 7 tane Kıta’nın olması gibi pek çok sır var. İşte bu sırlar bu sayıya fazlasıyla gizem katıyor.

7 Sayısı özellikle Museviler için de önem taşıyor. 7 ile başlayan olaylar Yahudi felsefesine göre de çok önemlidir. 7 Sayısının bir başka gizemi de Tanrı’nın insanı 6 günde yaratıp 7. günde tatil yapmasıdır. Enteresan olan bir şey var 6. günde insanı yaratıp tatile çıkmadan biraz önce eşeği yaratıyor olması. İnsan nasıl olsa eşekten daha azdır diye onu daha sonra yaratıyor. Bunlar Yahudi inancı.

Bu olup bitenlerin gölgesinde 7 rakamı ile ilgili aşağıda ki gerçekleri hatırlamakta fayda vardır.

1. Müzikte 7 nota vardır.
2. Dünyada 7 kıta vardır.
3. Gökkuşağı, 7 renktir. 7 temel renk vardır.
4. Kuran-ı Kerim’in ilk suresi Fatiha, 7 ayettir.
5. Dinimiz İslam’da 7 mertebe vardır.
7. Baş melek 7 tanedir.
8. Mitolojide 7 esas tanrının var olduğu düşünülür.
9. Tibet’te 7 Buda vardır.
10. Müslümanlıkta 7 kat Cennett vardır.
11. Müslümanlıkta 7 kapılı Cehenneme inanılır.
12. Eshab-ı Kehf olayı, 7 uyurlar olarak bilinir. 7 kişidirler.
13. Büyükayı takımyıldızlı 7 yıldızlıdır.
14. Roma rakamı sisteminde 7 harf vardır.
15. İstanbul, Roma ve Kudüs’te 7 tepe vardır.
16. Antik Dünyanın 7 harikası vardır.
17. Cuma namazının yedi farzı vardır.
18. Yahudilerde kutsal şamdan 7 mumludur.
19. Türkiye’de 7 coğrafi bölge vardır.
20. Kızılderililere göre mevsimler 7 tanedir.
21. Ailede soy 7 göbeğe kadar çıkarılır. 7sülale anılır.
22. Bir uğur böceğinde genellikle 7 leke bulunur.
23. Memelilerin boyunlarının çoğunda 7 kemik bulunur.
24. Periyodik cetvel tablosundaki satır sayısı yedidir.
25. Dijital cihazlar 7 segmentli bir ekran kullanır.
26. Çıplak gözle görülebilen gök cisimlerinin sayısı yedidir.
27. Kefen 7 arşın bezden yapılır.
28. Çocuklar 7 yaşında okula başlar.
29. İnsanın yüzünde 7 delik vardır.
30. Katoliklerde 7 sakrament esastır.
31. Eski Yunan uygarlığında 7 akıllı adam varsayılmıştır.
32. Mısır’da Güneş tanrısı Ra 7 ruhludur.
33. Çin’de kutsal 7 element vardır.
34. Feng shui’de iletişim sayısı 7’dir.
35. Afrikalıların kwanza bayramı 7 sembollüdür.
36. Zulu süsleri 7 renklidir.
37. Eskimolarda kar 7 isimlidir.
38. Haftanın 7 günü vardır.
39. Tatil haftanın 7. günündedir.
40. Japonlarda rakamların en uğurlusu 7’dir.
41. Tarot falında 7 zafer vardır.
42. Pamuk Prenses’in 7 cücesi vardır.
43. Hürmüz’ün 7 kocası vardır.
44. Boyunda 7 adet omur vardır.
45. Yön ler 7 adettir.
46. Dünya 7 günde yaratıldığına inanılır.
47. İsrail halkı matem zamanı 7 gün yas tutar.
48. Hristiyanlıkta 7 mühür açılıyor, 7 kiliseye gönderiliyor, nihai yargı günü 7 defa boru çalınıyor.
49. İnsanın manevi gelişimi 7 aşamadan ve kapıdan geçerek tamamlanmaktadır.
50. Kâbe’de 7 minare vardır.
51. Bebeklerin dişleri ortalama 7 aylıkken çıkmakta ve 7 yaşında dökülmektedir.
52. Peygamberlerin çoğu 7 yıl çile çekmiştir.
53. At nalında bulunan delik sayısı 7’dir.
54. İslamiyet 7’nci yüzyılda doğmuştur.
55. Budizm’in kurucusu Gautama Buddha’nın doğar doğmaz attığı adım sayısı 7’dir.

7 sayısı ve 7 farklı tespit;

1. Antik çağlardan beri önemli olmuştur. Birçok eski kültürde öne çıkmıştır. Bunların en ünlüsü, her dünya gezgini için bir kova listesi içeren dünyanın yedi harikasıydı – Büyük Giza Piramidi, Babil’in Asma Bahçeleri, Efes’teki Artemis Tapınağı, Olympia’daki Zeus Heykeli, Anıt Mezar Halikarnas, Rodos Heykeli ve İskenderiye Feneri.

2. Hemen hemen her büyük dinde önemi vardı. Eski Ahit’te dünya altı günde yaratıldı ve Tanrı yedinci güne dayanarak bugüne kadar kullandığımız yedi günlük haftanın temelini oluşturdu. Yeni Ahit’te yedi numara, Dünya’nın dört köşesinin Kutsal Üçlü ile birliğini simgeliyor. Yedi rakamı Vahiy Kitabı’nda da yedi kilise, yedi melek, yedi mühür, yedi trompet ve yedi yıldız yer alıyor. Kur’an yedi gökten bahseder ve Müslüman hacılar Mekke’deki Kâbe’nin etrafında yedi kez yürürler. Hinduizm’de yedi dünya ve yedi de yeraltı vardır ve Budizm’de yeni doğan Buda ilk olarak yedi adım atar.

3. Şans ve büyülü özelliklerle ilişkilidir. Yedi sadece kumar makinelerinde ikramiyeyi temsil etmekle kalmaz, aynı zamanda birçok efsane ve folklor için de temel oluşturur. Örneğin, dünyanın çeşitli yerlerinde yedinci bir oğlunun yedinci oğlu hakkında inançları vardı. Ona hem iyi hem de kötü çeşitliliğin büyülü güçleri ile donatılmış efsaneler vardı. Örneğin, çocuğun Romen iken İrlanda folkloruna göre iyileştirici güçlere sahip olduğuna inanılıyordu. Folklor onun vampir olmasını öngördü.

4. Bellek kapasitemizle eşleşiyor. 1956’da Harvard Üniversitesi’nden George Miller, günümüzde psikolojide klasik gazetelerden biri olarak kabul edilen şeyi yazdı ve bu kitapta çoğu insanın kısa süreli hafızalarında yaklaşık yedi bilgi tutabildiğini gösterdi. Bu sebeple ABD ve diğer birçok ülkedeki telefon numaraları yedi basamaktan ibarettir.

5. Yedi maddeyi tercih eden zihinsel kapasitemiz nedeniyle, yedi bilgi olarak sunulduğu sürece, yedi de dikkat sürelerimiz için iyi bir seçimdir.

6. 7 bir asal sayıdır. Asal sayılar sadece kendileri ve 1 sayısı ile bölünebilen özel olarak kabul edilen rakamlardır. 7 bazıları tarafından ilk 10 sayı içindeki en asal sayı olarak kabul edilir, çünkü bunu grup içinde çoğaltamazsınız.

7. 7 en popüler sayıdır. Matematikçi Alex Bellos, 44.000 kişiden favori numaralarını adlandırmasını istedi ve 4.000 kişiden fazlası diğer numaralardan çok daha fazla 7 sayısını kullandı. Gerçekten de, insanlardan 1 ile 10 arasında bir sayı belirtmelerini isteyin ve çoğu, birçok sihirbazın bildiği gibi 7 rakamı söyleyecektir.

Özetle 7 sayısı kültürel, tarihsel, dini, sayısal ve psikolojik faktörlerin birleşimidir ve alacağımız kararlar üzerine katkıda bulunduğu için her zaman öne çıkmaktadır. (kaynak internet)