SAYFALAR

13 Haziran 2022 Pazartesi

ORHUN ANITLARI

Bir okuyun! Ama anlayarak okuyun! Tüyleriniz diken diken olacak. Çok uzun yıllar önce ATAlarımız tarafından yazılmış. Bir daha okuyacaksınız ve bir daha okuyup belki de bir yere yazıp en yakınınız da saklayacaksınız. Çünkü Türklük onda saklı.

Bilge Kağan hükümdarken pek çok yasa çıkarır, fakat bu yasalar diğer hükümdarın yaptığı gibi acımasız yasalar değil.

-Türk köle olmaz.

-İki Türk tek düşmana saldırmaz.

-Atlı bir Türk yaya düşmana saldırmaz.

-Yalan söylemek yasaktır.

-Kadın ve çocuğa vurulmaz, esir edilemez.

-Bunlara riayet etmeyenlerin cezası ölümdür.

Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk te Bilge Kağan hakkında,

'Söyleyin bana, VII. yüzyılda dünyanın neresinde hangi hükümdar devlet idaresi ve halk sevgisi anlayışını bizim Bilge Kağanımız veya Kül-Tekinimiz gibi güzel ve akıcı bir dille ifade edebilirdi?' sözlerini kullanır.

Bilge Kağan (Beg-Kür) Yazıtı, Orhun Irmağı yakınları, Moğolistan..

1. Tengri tektir. (Yaratan)

2. Her kim ki Tengri'den kut almak dilerse, başkasına yakarmasın.
3. Bir İl, bir Kağan, bir Tengri
4. Bir kına iki kılıç girmez. Bir hatun iki er alamaz ve bir budunda iki töre olmaz. Töre tektir. Töre kesin ve keskindir. Kim ki töreye uya kutlanır. Kim ki töreye. Kıya katlanır.
5. Kimse töreden üstün değildir. Dirlik ve birlik için töre budur.
6. Bir çoban sürüsünden, bir er ailesinden, bir Kağan budunundan sorulur.
7. Her er eşine, atına, pusatına sahip çıkacak.
8. Ana babaya ve ataya tazim durulacak.
9. Hısmına sarılacak, komşusunu gözetecek.
10. Er kişi yalan söylemeyecek.
11. Mal çalan, mülk çalan misliyle ödeyecek. Hesabı ya malıyla, ya canıyla sorulacak.
12. Kim ki bir ırza musallat olursa, canından olacak.
13. Her kim olursa olsun haksız, aldatıcı iş tutarsa hesabı hemen sorulacak.
14. Cenkten beri duran ya da kaçan tamuya(cehennem) uçacak.
15. Aman dileyene kılıç üşürülmeyecek, sığınana arka dönülmeyecek.
16. Baş kaldıranın başı alınacak, hak isteyenin hakkı verilecek.
17. Kimse kimseye üstünlük taslamayacak. Ne ak etin karadan, ne karanın kızıldan, ne kızılın sarıdan farkı olmayacak.
18. Kin ve gururdan uzak olunacak.
19. Mazluma merhamet, zalime azap duyulacak.
20. Zayıfa, yaralıya, çocuğa ve kadına el kaldırılmayacak.
21. Kızı isteyen kağan da olsa, bey de olsa, kız istediğine verilecek.
22. Gereksiz yere ağaç kesmeyeceksin, suyu kirletmeyeceksin.
23. Bilmeyip de bildim demeyeceksin, bilene danışacaksın.
24. Bugünün işini yarına bırakmayacaksın.
25. Kusur görmeyecek, kusur aramayacaksın.
26. Güçlüyken affet, zayıfken sabret.
27. Yazgına asi olma.
28. Yaptığın iyiliği unut, yapılan iyiliği unutma.
29. Herkes adaletle iş görecek.
30. Her ne edersen et, yargılanacağını her daim akılda tut.
31. Milletine yaban kalma. İpeğin iyisine, sözün güzeline kanma, onlara boyanma.
32. Kağan odur ki adaleti üstün tutsun, töreyi yaşatsın. Töre yok olursa, İl yok olur. İl olmazsa budun kul olur.
33. Ey Türk Oğuz beyleri, ey milletim işitin !!!
" Üstte mavi gök çökmedikçe, altta yağız yer delinmedikçe senin ilini ve töreni kim bozabilir.

11 Haziran 2022 Cumartesi

İLACI SAKLA


Karadenizli yaşlı kadın Fadime Nene doktora gider. Doktor tahlillerini yaptıktan sonra 'sen Tansiyon hastasısın, sana ilaç yazdım, ilaçlarını hiç aksatmadan kullan.' der ve tansiyon ilacı verir.

Fadime Nene tansiyon ilacını bir kaç gün kullandıktan sonra ilacın faydasını görmüş olacak ki daha bitmeden tekrar sağlık ocağına gidip aynı ilaçtan bir daha yazdırıp eczaneden almak ister.

Eczacı kimlik numarasını bilgisayara girince durum anlaşılır. Fadime Nene'nın ilacı daha bitmemiş, alma hakkı yok. 

Hanı bazen bizlere de oluyor ya. Bunun üzerine Eczacı Fadime Nene'ye "Senin ilacın daha bitmemiş, burada öyle görünüyor. İlaç bitmeden yenisini veremeyiz." der. 

Fadime Nene hemen köşe tarafa çekilir ve kuşağının altından çıkardığı telefon la, evinde kızını arar, alçak sesle; "Kizum Emine, benim odaya git te, çekmecede ki ilacı başka yerde sakla. Eczacı onı taa burdan göriyur, da.." der. 

7 Haziran 2022 Salı

ÇANLAR KİMİN İÇİN ÇALIYOR

Eskiden ülkenin birinde ölüm haberleri kilisedeki çanlarla verilirmiş. Her çan sesinin bir anlamı varmış ve halk kim öldüğünü anlarmış.

1 sefer çalan çan sesi, o çevrede halktan birilerinin öldüğünü,

2 sefer çalan can sesi, esnaf veya sanatkarlardan birilerinin ölüğünü,

3 sefer çalan can sesi, o bölgeden sorumlu devlet büyüklerinden birinin öldüğünü,

4 sefer çalan çan sesi, ise o ülkenin kralının öldüğünü haber verirmiş.

Bir gün bu ülkede mahkeme şehirdeki evlerin çoğunu soyan azili bir hırsızı beraat ettirmiş.

Millet şok içinde bu olayı konuşurken kilisenin çanı 1 sefer çalmış. Herkes birbirine bakarak; “Hangi komşumuz öldü?” derken çan 2. Sefer çalmış.

Bu sefer halk; “Hangi esnaf veya sanatkar öldü?” diye geçirmiş içinden ama çan 3. Sefer çalmış.

Halk; “Acaba hangi devlet görevlisi öldü?” diye birbirine bakarken çan 4. Sefer çalmış.

Herkes kralımız öldü düşüncesi ile yerinden kalkarken çan 5. Sefer çalmış.

Herkes şaşkınlıkla birbirine bakmaya başlamış. Beş sefer çalan çan sesine bir anlam verememiş; “Bu ülkede kraldan daha büyük kim öldü ki?” derken Kiliseye doğru koşmaya başlamışlar.

Çanın ipine yapışmış olan ve çanı çalan Zangoç’a rastlamışlar ve sormuşlar.

Kim öldü ki çanı 5 sefer çaldın?

Zangoç kalabalığa bakarak cevap vermiş.

"ADALET ÖLDÜ ! efendim, ADALET"