SAYFALAR

18 Haziran 2014 Çarşamba

PAZARLIK ETTİK

1976 Adana Cinayet Masası, Narlıca Mahallesinde bir cinayet işlendi. Adana da yerli halkından Arap uşakları dedikleri öyle ağır suçlar işlerlerdi. Adana nın çeşitli bölgeleri Şarklılar tarafından satın alınmış ve oralarda Güney Doğudan gelen halk otururdu. Onlarda zaten memleketlerinde adam öldürmüş sağ kalmak için kaçar gelir Adana ya yerleşirlerdi. İşte onlar birbirlerini öldürür ve kaçarlardı. Onları yakalamak çok zor oluyordu. Şahıslar Mardin, Urfa, Diyarbakır dan gelip olay işleyip kayıp olup gidiyorlardı.

Bu olayda Şarklılar arasında olmuş ve çok eski bir kan davasına dayanıyordu. Olay faili meçhul değildi fakat sanığı yakalayamadık. Suçlu Elazığ'lıydı ta memleketine de gittik fakat bir netice alamadık. Aradan altı ay kadar zaman geçti. Şahsın Tarsus ta bir çiftlikte saklandığını tespit ettik. Bir araştırdık ki çiftlik sahibi hakikaten Elazığlı ve bu suçlunun akrabası Celal isminde kendisinin de bir kaç cinayetten sabıkası bulunan bir adam. Ayrıca da Mersinde bir nakliye şirketi var. Celal'ın yanında çalışanların hepsi ya kanun kaçağı veya eski sabıkalı insanlar.

Kısım Amiri Başkomiser Cihat Yalım da olmak üzere, bir sabah şafak vakti dört kişi Tarsus a girişte ki bu çiftliğin kapısına geldik. Her tarafı kale gibi surlarla çevrilmişti. Büyük bir demir kapısı vardı fakat kapı kilitli dışarıdan açılması mümkün değildi. Uzun Tahsin'e dayanarak zorlukla duvar üzerine çıkıp içeri atlattık. İçeriden büyük demir kapıyı açıp bizleri de içeri aldı. İlerde iki üç ev görünüyordu. İki tane de büyük köpekleri vardı. Şoför Fahri bir yerden et buldu getirdi ve köpeklere vererek onları hapis ettik. Orada bir evin kapısını çaldık. Celal'ın adamıydı. Birlikte çiftlik sahibi Celal'ın evine gittik. Ona durumu anlattık. Bir anda orası ana baba günü oldu. Herkes sanki hazır bekliyorlarmış gibi kalabalıklaştı. Sanığı yakaladık fakat oradan kurtulmak imkansızdı. Hem jandarma bölgesi hem de Adana hudutları dışında bir yerdi. Silahlarını görmedik fakat gözü pek adamlar olduğu belli oluyordu. Gerekirse çatışma çıkacaktı ve bizi öldürüp Sanığı kaçıracaklardı.

Çiftlik sahibi Celal sabıkalı fakat neyin nasıl olacağını bilen gayet tecrübeli birisiydi. Bize ricada bulundu. Üç gün müsaade etmemizi, bazı işlerini yoluna koyup Aziz'i bize teslim edeceğini söyledi. Biz de daha kötü olaylar olmaması için Sanık Aziz'e beş gün süre verdik ve bıraktık. Oradan boş olarak Adana'ya geldik. Tam dördüncü gün Celal Kısma telefon açtı ve iki memur giderek sanık Aziz'i tabancası ile teslim alıp getirdi. Ondan sonra da Celal yanına bir suçlu gittiği zaman onu ikna eder bize haber verirdi ve yakalardık.  

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder