SAYFALAR

31 Ekim 2016 Pazartesi

YAZIK BU VATANA

Daha önceki hükümetlerden Bülent Ecevit, Mesut Yılmaz ve Devlet Bahçeli üçlü koalisyon hükümeti zamanında Fetullah Gülen veya Gülen Cemaatı hakkında eksik kalan, başkalarının unuttukları veya gözlerinden kaçan bazı önemli şeyleri açıklamağa çalışalım.

1998-99 arasında Ankara Emniyet Müdürü Cevdet Saral ve Ankara İstihbarat Şube Müdürü Osman Ak Fetullah Gülen'in, bazı yurtlarda yardıma muhtaç, Anadoludan gelmiş bilhassa gariban kürt çocuklarını elde edip sinsi ve akıllıca yardım eder gibi görünerek IŞIK evlerinde beyinlerini yıkayıp kendine militan yetiştirdiğini. Kendisinin aslında Müslüman olmayıp çok iyi bir Müslüman imiş gibi göstermeği başararak fetvalar verdiğini ve adını Hoca Efendi ye çıkardığını. Askeriye, emniyet, milli eğitim ve devletin tüm kurumlarında bir çok militanlar yerleştirip sakladığını. Bu militanların bir vücutta ki kılcal damarlar gibi, ülkede ki her kurumda kendilerini belli etmeden uykuda bulunduklarını. Gün geçtikçe hızla çoğaldıklarını ve Ülkenin başına bela olacaklarını. Bu iki Emniyet Müdürleri tam olarak tespit ettiler ve Ülke için tehlikeli bu durumu 1999 da Devlet Güvenlik Mahkemesine bildirdiler.

Devlet Güvenlik Mahkemesinde, o zamanın yetkili Savcısı Nuh Mete Yüksel, Emniyet Müdürlerinin bu tespitlerine ya değer vermedi, ya da siyasi baskılardan dolayı veyahut ta zayıf bir ihtimalle kendisi de onların fikirlerini benimsediğinden Fetullah Gülen hakkında dava açılmadığı gibi, her şey tersine döndü, kabak bu iki Müdürün başına patladı. Türkiye Cumhuriyetinin 11. Hükümeti, Demokratik Sol Partisi-Milliyetçi Hareket Partisi- Anavatan Partisi koalisyonu zamanında Başbakanı Bülent Ecevit Fetullah Gülen için 'Çok iyi, örnek bir insandır. Başka ülkelerde Türk okulları açıyor ve dünyanın her tarafında biz Türkleri tanıtıyor.' dedi ve tüm siyasi gurup Fetullah Gülen'e arka çıktılar. Daha sonra ne olduysa Fetullahçı olarak bilinen bir kısım milletvekilleri Hüsamettin Özkan önderliğinde Bülent Ecevit'in hükümetinden ayrıldılar. Yeni Türkiye Partisini kurdular ve zamanla eriyip kayıp oldular.

Foyası meydana çıkan Fetullah Gülen kendini daha Türkiyede emniyette göremedi ve Amerika Birleşik Devletlerine şimdi ki yeri Peensilvanya'ya kaçtı ve o günlerden beri daha etkili olarak yıkıcı faaliyetlerini devam ettirmektedir. Emniyet Müdürleri Cevdet Saral ve Osman Ak'ı o zaman ki hükümet 'Siz misiniz vatan için çalışıp bu raporu verenler?' deyip, Merkez emrine aldılar. Yanı işten el çektirdiler. Cevdet Saral'a daha hiç görev vermediler. Emekli oldu. Osman Ak'a çok yıllar, sekiz on sene sonra görev verdiler.

Bir ülkenin Başkenti Ankara'nın en yetkili Emniyet Müdürü ve yine O Müdürün yetkili İstihbarat Müdürü, o Ülkenin geleceği için bazı olumsuz şeyler tespit etmiş. Bu tespitleri sadece raporla kalmamış, mahkemelere kadar taşımalarına rağmen, O Ülkenin icra organları bu konuyu incelemediği gibi, vatanı bölmek için örgüt kuran bir adama arka çıkmışlar, bir de ülke için görevini yapanları cezalandırmış, görevden almışlar. Demek ki ta o zamanlardan ve belki de daha öncelerden beri ülkeyi hükümetler değil, o adam veya yıkıcı örgütler yönetiyordu. Şimdi gerçek bir şeyler yapılmak isteniyorsa;
Bu adam kimdir?
Gerçek kimliği nedir?
Kimler tarafından yetiştirilmiştir? Tespit edilmelidir.

Bence Erzurum Ermenilerinden Türk vatandaşı ama Amerikan Ajanları tarafından yetiştirilen bir vatan hainidir. PKK da bütün emirleri Fetullah Gülen den alıyordur. Feto Örgütünün üst düzeyleri örgütün hedefini biliyor. Örgüt militanlarının bir çoğu örgütün hedefini bilmiyor. Güya Müslüman oldukları için örgütü destekliyorlar. Finans kaynakları çok fazla olduğu, hatta bir ülkenin bütçesi kadar olduğu kesindir.

Duyduğuma göre bizler emekli olduktan ve 2006 yılından sonra İçişleri Bakanlığı Emniyet Genel Müdürlüğü teşkilatında bulunan tüm personelden her ay 12 tl para kesilir Fetullah Gülen'e kaynak olarak gönderilirmiş. Belki de her kurumdan yasal yollardan böyle paralar kesilip Fetullah Gülen'e gönderiliyordu. Camilerde toplanan paraların bir bölümü de Fetullah Gülen'e gönderildiği gibi, hiç umulmadık şeylerden kaynak yaratılmış ve aklınıza gelmeyecek her türlü usulla resmi veya gayri resmi yollardan para kazanırdı. Belki de her konu da şeytan bile bunlardan akıl soruyordu. 
        

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder