Bugün de polislikten yazacağım. Sıkılsanız dahi sonuna kadar
okuyunuz. Güzeldir. Anlayana hisselidir.
O rahmetli Müdürümüz nasıl çözüm buldu, biliyor musunuz?
şimdi Adana Em. Müd.lüğü |
Şimdi ne yapıyorlar bilmem fakat eskiden bir ilde olay
olduğu zaman Emniyetin PTT den kiraladığı Faks ve Telsiz cihazları ile gasp,
cinayet, soygun, hırsızlık veya diğer olaylar polise intikal eder etmez bütün
illere haber verilir, koordineli bir şekilde çalışma yapılırdı. Ulaştırma
Şubesi bu faks ve telsizlerin sağ üst köşesine faksın önemine göre kırmızı
kalemle; “İvedi, Acele, Çok Acele, Günlü, vs.” diye yazarak ayırım yapar,
bazılarına da hiç bir şey yazmadan ilgili birimlere yollar, orada gereği
yapılır ve dosyalanırdı. Bütün olaylar bütün illere bildirilir çünkü bir teftiş
sırasında müfettişlerin “Ne yaptınız?” sorusuna; efendim “Bütün illere mesaj yolladım.”
Şeklinde cevap verilir. Bazen de hakikaten yakalanan çok büyük olaylar olurdu.
Hatta hiç unutmam tam evrakı kayıt ettiğimiz sırada İstanbul da eşini öldürüp
Adana’ya kaçan Avukat ekiplerden birinin ‘şüpheli şahıs’ diye isminin geçtiği
anonslarından yakalanmıştı. Hakikaten verilen o bilgilere göre yakalanan ve
çözülen olaylar çok olurdu.
İsmini vermeyeceğim, şimdi rahmetli olan çok değerli bir
Karadenizli Emniyet Müdürü Adana da Müdürlük yapıyordu. O zamanlar az sayıda ki
vukua gelen olayları anlatan ve bize çekilen bütün faks ve telsizlerin hepsini
görür ve güya vatandaşa daha faydalı olabilmek için hepsini tek tek kendisi
inceler ve hepsinin üzerine kırmızı ve büyük harflerle ‘ÇOK ACELE’ diye yazar,
o faks ve telsizler ilgili birimlere o şekilde gönderilirlerdi. İlk zamanlar
herkes her evraka çok acele gözü ile bakıp ilgilendiyse de zamanla hiç kimse
nasılsa her gelene çok acele yazılıyor diye hiç okumadan dosyalara atmağa
başladılar. E.. hakikaten Hatay’ın Kırıkhan da dağda bir adam kayıp olmuş, ben
bu adamı Adana da nerde bulayım? Fakat bazen öyle olaylar da olur ki; Adam
İzmir de cinayet işler ve kaçar. Adana da saklandığı evi İzmir tespit eder, o
adres bize faksla bildirilir. O faksta öbürüler gibi ‘Çok acele’ ibareli olduğu
için kimse bakmaz, adam yakalanamaz ve dolayısıyla işler aksamağa başladı. O rahmetli Müdürümüz nasıl çözüm buldu, biliyor musunuz?
Sadece böyle faks ve telsizlerin sağ üst tarafına hanı
eskiden ‘ÇOK ACELE’ yazıyordu ya;
artık ’VALLAHİ BİLLAHİ ÇOK ACELE’ diye yazmağa başladı.
Allah mekanini cennet etsin.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder