resim medyadan alıntı |
Bursa da bir lokantada bulaşıkçılık yapan, doğru dürüst kim olduğu
bilinmeyen, doğru dürüst okul da bitirmemiş, Mehmet Aydın diğer adı Tombili Mehmet 2016 yılında Bursa İnegöl de Çiftlik Bankı milletin
parası ile kurmuş. Bir buçuk sene de 550 miliyoncuk para götürmüş hem de
URUGUAY ya. Adama sinirlenmeyin. Onun kaderi kandırmak; milletin kaderi
kandırılmak. Şu anda geri Türkiye ye gelsin daha çok milleti kandıracak ve daha
çok para götürecek, belki de daha sonraları milletvekili bile olacaktır. Ve şu anda incelemeye alınan bunun gibi 65 şirket daha olduğu haberlerden anlaşılıyor.
Şimdi olan oldu da bu adamın arkasında ki adam kim, mutlaka bir koruyanı vardır, onu tespit etmek lazım fakat işte o biraz zor.
Ben 2005 yılında hiç kimseyi dolandırmadan, parasını ödeyerek İnternette ki bir şirketten araba ve telefon almıştım. Hakkımda üç ayrı Ağır Ceza da davalar açıldı. Bu davalardan beraat eder etmez, aynı olayla ilgili Asliye Cezada bir mahkeme daha açıldı. Bu mahkeme devam ederken, daha geçenlerde aynı olmayan suçla ilgili bir yeni dava daha açıldı. O da hem de Yargıtay da. Bunlar da neticelendi mi başka bir dava açılır galiba. Öyle anlaşılıyor ki ölürsem bu davadan kurtulacağım. Ben emekli maaşı ile zar zor geçinen avukat dahi tutamayan bir adamım. Hangi mahkemeye koşacağımı, ne yapacağımı, kime baş vuracağımı şaşırdım. Sonu ne olacağı da bilinmez, Burası Türkiye.
Şimdi olan oldu da bu adamın arkasında ki adam kim, mutlaka bir koruyanı vardır, onu tespit etmek lazım fakat işte o biraz zor.
Hanı bir de Fadıl vardı Fadıl, herkesin iyi bildiği de çabuk
unuttuğu Jet Fadıl lakaplı Fadıl Akgündüz; araba yapacağız, bilmem ne ayakları
ile milleti kandırdı paraları cebe indirip gitti kayıp oldu. Sonra bir yerden
ortaya çıktı 2442 yıl hapislik ile yargılandı, beraat etti. Birkaç sene sonra
geldi millet vekili oldu. Şimdi de milletin paralarıyla nerde ise paşalar gibi
yaşıyor.
Bir de Selçuk Parsadan vardı. 'General im' diye devrin başbakanından
para almış dolandırmıştı. Ama onu bu statüye koymak haksızlık. Çünkü o kadersiz
dolandırıcı, dışarıda pek değil de içeride yanı cezaevinde fazlasıyla cezasını
çekti ve rahmetli oldu.
Dolandırıcılık benden duymuş olmayın da çok zeki ve akıllı
adamların işidir. Bizler evimizdekileri kandıramazken onlar binlerce hatta
milyonlarca tanımadıkları insanı kandırıp güven sağlıyorlar. Paralarını
alıyorlar. Bazıları da akıllarını alıp peşlerine takıyorlar, seçimlerde de aynı şekil oylarını alıyorlar.
Hemşerimin biri 1970 lerde Devlet Deniz Yollarını
dolandırmış ve o devrin en lüks mağazasını Rize’ye açmıştı. Hakkında mahkeme
devam ediyordu. Adana dan izinli memlekete gidince yanına uğradım ve durumunu
sordum. Bana “Bu devirde akıllı olacasun, mesela kaptun mi 10 miliyon, 5 ini
ebirilere verecesun, kalanı da krallar gibi yeyecesun, hemşerum burası Türkiye bu işler
yalanuz başuna olmayır da.” demişti.
Geçen AKP Milletvekili ŞAMİL TAYYAR Bey in Beyaz TV'de Veli Toprak'ın Dinamit isimli programında; canlı yayında açıkladı ve herkes duydu;
“ FETÖ Borsası kurulmuş, Fetullah Gülen Örgütünden tutuklananlar 1 miliyon doları verdi mi itirafçı olup kurtuluyorlar.” mış. Eğer doğruysa burada dolandırma yok. Doğrudan doğruya 'Görevi kötüye kullanarak Kazanç Temin Etmek, İrtikap ve Gasp' gibi çok ağır suçlar var. Bir de bu suçları devlet memurları işlediği iddia ediliyor. İddia eden de öyle lalettayin bir adam değil. Aklı başında AKP Milletvekili bir adam. Hiç kimsenin de, ‘he veya yok’ bir sesi çıkmadı. Kaç kişi
bu şekilde kurtulmuş? Kimler kurtulmuş? Kimler bu paraları almış? Bu konuda kaç kişi hakkında soruşturma açılmış? Soran yok. Sorduklarını da öyle dillerinin ucuyla, bir yerde diğer bildiklerini de anlatır diye korka korka soruyorlar.
Ben 2005 yılında hiç kimseyi dolandırmadan, parasını ödeyerek İnternette ki bir şirketten araba ve telefon almıştım. Hakkımda üç ayrı Ağır Ceza da davalar açıldı. Bu davalardan beraat eder etmez, aynı olayla ilgili Asliye Cezada bir mahkeme daha açıldı. Bu mahkeme devam ederken, daha geçenlerde aynı olmayan suçla ilgili bir yeni dava daha açıldı. O da hem de Yargıtay da. Bunlar da neticelendi mi başka bir dava açılır galiba. Öyle anlaşılıyor ki ölürsem bu davadan kurtulacağım. Ben emekli maaşı ile zar zor geçinen avukat dahi tutamayan bir adamım. Hangi mahkemeye koşacağımı, ne yapacağımı, kime baş vuracağımı şaşırdım. Sonu ne olacağı da bilinmez, Burası Türkiye.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder