SAYFALAR

12 Ağustos 2022 Cuma

HAN DUVARLARI

Faruk Nafiz Çamlıbel’in ünlü “Han Duvarları” şiirinde ki aşağıda yazılan üç kıta aslında kendisi tarafından yazılmamış, sadece kaleme alınmıştır. 

Şiirdeki o satırların esas sahibi, ömrünü cepheden cepheye koşup, savaşlarla geçiren ama savaşırken şehit olmayıp tam anne babasına kavuşacakken bir handa mola verdiği sırada ölüp, köyüne varamayan Maraşlı Şeyhoğlu Satılmış tarafından yazılmış gerçek kendi hayat hikayesidir. Ülkemizde kim bilir böyle hala daha meydana çıkmamış, bilinmeyen nice kahramanlar mevcuttur?
 
Sarıkamış’tan sağ dönen bir askerdir Maraşlı Şeyhoğlu Satılmış. Yemen cephesinden Sarıkamış cephesine sevk edilen askerlerden olduğu için, üzerinde kışlık elbisesi bile yoktur ve savaş bittikten sonra köyüne, anne babasına kavuşmak için yola çıkar. Ancak o zaman ki kötü şartlarda vereme yakalanır ve Niğde Ulukışla'ya kadar ancak gidebilir.

Niğde Ulukışla’da geceyi geçirmek için kaldığı bir handa, köyüne ulaşamadan ölür. Ölmeden önce de hanın bir duvarına işte bu üç dörtlük şiiri karalar.

1922 yılının soğuk bir Mart ayında Kayseri Lisesi'ne atanan genç Edebiyat Öğretmeni Faruk Nafiz Çamlıbel bir yaylı arabayla atandığı okula giderken aynı handa kalır ve Şeyhoğlu Satılmış'ın ölmeden önce duvara yazdığı o meşhur dörtlüklere rastlar ve kayıt altına alır. Yazdığı şiirin adını ‘HAN DUVARLARI’ koyar.

İşte han duvarlarında rastladığı Maraşlı Şeyhoğlu Satılmış'ın yazdığı şiir;

On yıl var ayrıyım kına dağından,
Baba ocağından yar kucağından,
Bir çiçek dermeden sevgi bağından,
Huduttan hududa atılmışım ben.

Gönlümü çekse de yarın hayali,
Aşmaya kudretim yetmez cibali,
Yolcuyum bir kuru yaprak misali,
Rüzgârın önüne katılmışım ben.

Garibim namıma Kerem diyorlar,
Aslımı el almış harem diyorlar,
Hastayım derdime verem diyorlar,
Maraşlı Şeyhoğlu Satılmışım ben.          
Cibali: Dağ


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder