SAYFALAR

21 Temmuz 2012 Cumartesi

YOL İSTİYOR

murat124
Türk'ün biri Murat 124 oto ile Almanya ya gitmiş. Gitmesine gitmişte gelirken yolda arıza yapmış. Ne yapsın, açmış kaputu beklerken Mersedes ile başka bir gurbetçi yanına gelmiş. Bakmışlar olacak gibi değil, Murat 124 ü arkasına bağlamışlar ve Almanya'dan Türkiye'ye kadar Mersedes çekecek. Mersedesçi "Ben unutur çok hızlı gidersem sen sellektör yap, yavaşlamam için beni uyar" diye Murat 124 şoförünü tembihlemiş.
Gece olunca başka bir gurbetçi Türk'ün BMW arabası ile 'geçerdin, geçemezdin' diye yolda yarışa başlamışlar. Mersedes e bağlı olan Murat 124 arkada fazla hızdan sağa sola savruldukça yavaşlaması için habire bağlı olduğu Mersedese sellektör ediyormuş.
Tüm Alman Polisi havadan ve karadan seferber olmuş, olayı yakından takip ediyorlar. Ve Polis Helikopteri olayı Merkeze şu şekilde bildiriyor. "Efendim görülmemiş bir olay. Bir Mersedes ile bir BMW kapışmış 210km hızla yarışıyorlar. Bir Murat 124 otomobilde arkadan devamlı sellektör yapıp bu araçları geçmek için yol istiyor" diyor.

19 Temmuz 2012 Perşembe

ARADA 'R' VAR

Çok aksi ve sert bir Komutan Hasan KIRÇ başka bir ilde ki askeri birliğe yeni tayın olur. Daha önce soyadı ile ilgili bazı sıkıntılar yaşamış olacak ki, gider gitmez bütün personeli toplar ve bir konuşma yaparak kendini tanıtır.
"Arkadaşlar bakın benim adım Hasan, soyadım KIRÇ tır. Arada 'R' var. Sakın unutmayın. Yanlış söyleyen veya yazan olursa, onu çok kötü haşlarım. Doğduğuna pişman ederim. Tekrar ediyorum. Arada 'R' var. 'KIRÇ' sakın 'r' sız öbürünü söylemeyin " der.

Bütün erat öyle korkarlar ki her yerde, yatarken, kalkarken, yemek yerken, kendi kendilerine (arada ‘R’ var ‘KIRÇ’) diye diye komutanın soyadını iyice ezberlerler.
Komutan da bu konu da çok hassas olduğunu göstermek için zaman zaman gördüğü askeri çağırır ve;,
"Söyle bakıyım benim soyadım nedir?" diye sorar.
Asker "KIRÇ Komutanım" deyince, "Aferin, işinin başına." der.
Her asker de komutanın soyadını kusursuz söylerler.

Bir sabah tören esnasında komutan Karadenizli bir askeri görür ve;
"Ey asker, bir adım öne çık. Söyle bakıyım, benim soyadım nedir?" diye sorar.
Ey vah Karadenizli asker bir adım öne çıkar fakat heyecandan komutanın soyadını unutur, cevap veremez ve öyle sessiz bekler.
Komutan:
"Söylesene lan, beni delirtme, soyadım nedir?" diye askere bağırır.
Asker temelli ne yapacağını şaşırır.
Yanlarında ki diğer askerler bakarlar ki durum kötü, Karadenizli askere yardım etmek isterler ve komutan duymadığı gibi; "Arada R var, arada R var" diye fısıldayarak elleri ile de kalçalarını  işaret ederler.
Karadenizli asker çok şükür komutanın soyadını hatırlar ve cevabı hemen yapıştırır:
" GÖRT..Komutanım !"

TUVALETTE BULMUŞ

Doğu Karadeniz de Lazlardan bir hemşerimiz, yayladan gelirken, yolda jandarmalar tarafından tabancası yakalanır. Karakolda ifadesi alınırken yakın akrabaları ifade öğretirler. Silahı yakalanan adamda Karakolda onlar öğrettiği gibi; "Silah benim değildir. Yayla yolunda gelirken tuvalete gittiğim zaman orada buldum ve üzerime aldım. Getirip Jandarmaya teslim edecektim ki tam o arada yakalandım." şeklinde ifade verir. Mahkemeye çıkarken de "Sakın burada verdiğin ifadeni değiştirme" diye sıkı sıkı tembih ederler.

Hakim ifade alırken adamı almış karşısına "Bu silahı neden taşıyorsun? Suç olduğunu bilmiyor musun?" diye bir güzel azarlamış.
Adamda "Silah benim değil. yolda tuvalette buldum." diye diretmiş. Diretmeğe diretmiş te hakim yutar mı? Sanığa sormuş:
- Nerede, nasıl buldun?
- Efendum yayladan gelirken yolda buldum.
- Yalan diyorsun yolda silah bırakmazlar.
- Efendum, yayla yolunda tuvalete gittim orada buldum.
- Anlat hangi yerde, nasıl buldun?
- Efendum, Derebaşında tuvalete gittim. Tuvaletin kapısında çividen asılıyordu. Oradan aldım ve köye gelirken yakalandım.
- He.. yalancı, şimdi yalanını yakaladım. Derebaştaki tuvaletin kapısı içe değil dışa doğru açılıyor. Orda asılı olsa başkası dışardan görür alırdı. Yalan söylüyorsun. Doğruyu söyle.
Adam daha direnemiyor ve;
- Tamam hakim bey silahı bulmadım, bana aittir. Cezama razıyım.
Tevkif oluyor ve jandarmalar duruşma salonundan götürürken, kendine ifade öğreten yakın akrabaları adamın yanına yaklaşıp; "Niçin ifadeni değiştirip kendini yaktın?" diye sinirli sinirli söylenirlerken.
Sanık ta bu yakınlarına;
"Ben ne bileyim Fındıklı'da ki ceza hakimi Derebaşta ki tuvalete gitmiş" diyor.