SAYFALAR

23 Mart 2015 Pazartesi

BİLİNMEYEN HAYVAN TÜRLERİ

Dünya da bizler gibi yaşayan yanı görünen aleme ortak olan bir çok çeşit canlı vardır. Bunların yanında daha hiç görülmemiş, tanınmayan canlılar da vardır. Hatta ve hatta daha hiç bilinmeyen ve yaşayan insan toplulukları da vardır. Ne ise yaşayan yabanı insanların medeni insanları tanımamaları bence çok daha iyi. Çünkü en azından 'savaşmak' zorunda kalmadan kendi hallerinde yaşarlar. Bilinmeyen aşağıda ki hayvanlar da aynı şekilde insanlarla hiç karşılaşmadan şimdiye kadar yaşamışlar. Ben şahsen yeni görüyorum. Bilim adamları ile veya araştırmacılar ile de yeni tanışmışlar. Belki de daha hiç görülmemiş bilmediğimiz canlılar vardır.
                                                               Lütfen videoyu tıklayınız

18 Mart 2015 Çarşamba

KİMLİK

Bir insanın kimliği çok önemlidir. Bahsettiğim kimlik 'Nüfus Cüzdanı' değildir. Esas kimlik soy ağacıdır. İnsan hangi soydan geldiğini bilmelidir. Eğer bilmezse veya kimliği unutturulursa işte o zaman asimile edilmiş olur.

Son zamanlarda her şey bitti Türkleri asimile etmek için çok kapsamlı ve büyük bir kampanya başlatılmıştır. İki ay kadar önce CNN Türk Televizyonunda Şirin Payzın isimli bayan bir sunucu tarafından bir program yapıldı ve iki Ermeni bayan 'Dünya da hiç Türk yoktur' diye tartıştılar. Böylece bu milletin örf ve adetleri töreleri, ataları ve bütün kıymetleri kendilerine kalsa güya yok edilmeğe çalışıldı. Şimdi de çıkmış bir adam 'Türk değiliz Ermeni ve Rumların ortak çocuklarıyız.' diyor Ahmet Altan. Halbuki 'Ermeni ve Rumlar biz Türklerin çocuklarıdır.' dese daha doğru olmaz mı? Veyahut ta Türkleri işin içine katmadan 'Ben Ermeni ve Rumların ortak çocuğuyum' dese daha iyi olur. O adam o küçük beyni ile Türkleri ne bilir? O ancak kendini bilir. Türkler kimin çocukları olduğu bellidir. Çünkü çocuğu babasına çeker ve benzer. Dünya da Türk yoksa sizler kimden korkup yok etmek için bütün gücünüzle uğraşıyorsunuz? Dünya da başka bir ülke varmı ki? Hem kaymaklı ekmeğini yiyeceksin, hem de o ülkeyi alenen yok etmeğe çalışacaksın. Her zaman da haklı olacaksın.

Bizim ülkemizde bir insanın Ermeni veya Rum olması suç değil. Ancak çeşitli akıl almaz entrikalar ile bu ülkeyi yıkmağa, Türkleri yok etmeğe çalışmak suçtur. Bizler tarih boyu beraber yaşamışız. Ancak 'Türkler Ermeni ve Rumların ortak çocuklarıdır' denmekle bilinçli olarak tahrik ediliyor ve suç işleniyor. Ancak sağ duyulu halkımız bu tip insanların sözlerini nezer itibara almıyorlar. Onun her halinden Türk olmadığı ve olmamaktan rahatsızlık duyduğu belli. Aşağılık komleksine kapılıp başkalarını da aşağılamak istiyor. Bu ülkede her çeşit insan da canlı da yaşar. Sen de ağzını tut ve yaşa yaşayabildiğin kadar. Kimsenin bir şey dediği yok ki.

Her insan kendi kimliğini bilmeli. Yanı Irkını soy ağacını iyi bilmeli. Bu da çok okuyup araştırma ile mümkün olur. Bir de ideali olmalı. Yanı geleceğini kendisi yaratmalı. 'Bir insan nereden geldi? Nereye ve nasıl gidecek.' Çok iyi bilmeli. Gelecekte yeni nesillerine çok iyi bir gelecek ve vatan bırakmak için çok bilinçli hareket etmeli. Her 'Müslümanım' diyen veya her 'Türküm' diyenin peşinden gitmemeli. Unutmamalı ki Osmanlı İmparatorluğu da işte bu şekilde kandırılan insanlar tarafından yıkıldı.

Daha yakın bir tarihten örnek verecek olursak; Afganistan, Irak, Libya, Suriye de böyle halkları kandırılarak yıkıldılar ve şimdi o eskiden şikayetçi oldukları liderlerini mum yakıp arıyorlar. Bir daha söylemek gerekirse; insan kim olduğunu bilecek ve ona göre hareket ederek geleceğini hazırlayacak. Körü körüne başkalarının verdiği akıl ile vatanına ve milletine ihanet etmeyecek. Başkaları her zaman başkalarının sırtına basarak, seni kullanarak yükselirler.

17 Mart 2015 Salı

GÖREV

Yıl 1988 Ankara Emniyet Müdürlüğü Hırsızlık Bürosu; bazı önemli nokta ve istasyonlar dışında yanı Hırsızlık Bürosunda ki ekipler genelde gündüz çalışır gece sadece nöbetçi bir ekip olur. Bu ekip elinde yakalanacak suçlu kayıtları varsa bazı adreslere operasyonlar uygular bunun dışında yeni olay yerlerinde inceleme yaparlar. Genelde boş zamanları kalırsa derneklere gider okey oynamak bahanesiyle sabıkalı kişileri takip ederler.

Yine böyle görevli olduğumuz bir Ocak Ayında her taraf donmuş buz kar olduğundan, plakasız yarı döküntü Ford marka minibüs arabamızın da kış şartlarına uygun olmayışı nedeniyle böyle buzlu havalarda çok dolaşmaz açık mekanlarda eğleşir, gerektiği zaman arabayı kullanır adreslere giderdik. Siteler-Yıldız da gece bir dernekte eğleşirken saat 02.00 sıralarında Çankaya-Yıldız da bir ev de hırsızlık olduğu anonsu geldi. Hemen apar topar oraya gitmek ve olay yerinde inceleme yapmak için arabaya bineceğimiz sırada; yaşlı bir erkek, yaşlı bir bayan, genç bir delikanlı ve omuzuna yatmış uyuyan çocuklu genç bir bayan gecenin o soğuk saatinde yolun sağından buzların üstünde hızlı hızlı yürüyorlardı. Ben ilk olarak misafirlikten gidiyorlar sandım ve kendilerine kızarak "Çocukla bu saate niçin kaldınız? Çevrede hiç bir canlı yok. Siz nereye gidiyorsunuz?" diye arabadan bağırdım. Bizim arabamız mavi renkli, çok eski ve dökük olmasına rağmen öyle bizi yolda bırakmaz, kışta karda götürürdü.

O yaşlı adamla kadın zannederim Türkçe bilmiyorlardı. Genç delikanlı "Ağabey çocuk zehirlendi, doktora getiriyoruz." dedi. Etrafta da bizden başka hiç bir canlı gözükmüyordu. Oraya en yakın Dışkapı Çocuk Hastanesi o karda buzda düşe kalka ancak ertesi gün öğleye filan gidebilirlerdi. "Atlayın arabaya" dedim. O genç delikanlı "Ağabey bizim paramız yok" dedi. Bu aileyi Dışkapı Çocuk Hastanesine götürdüm ve onlara yardım etmesi için Cengiz Şutanrıkulu isimli bir polis memurum ile birlikte orada bırakarak ben olay yeri incelemek için Çankaya- Yıldızda ki hırsızlık olan eve gittim. Olay yerini inceledim. Geri döndüm. Tekrar hastaneye geldiğim zaman çocuğun midesi yıkanmış, taburcu edilmek için işlemleri bitmek üzereydi. Biraz bekledikten sonra onları tekrar alarak birlikte gidip evlerine bıraktık.

Yolda yaşlı erkek ve kadın yine hiç konuşmadılar, genç bayan anlattı. "Ağabey biz Tunceliliyiz ve Aleviyiz, bizim memleketlerde teröristler bizleri toplarlar ve siz polislerin askerlerin aleyhine kötü şeyler anlatırlar. Ben baştan sizi polis bilseydim belki de arabanıza binmezdim. Halbuki benim çocuğum sizlerin sayesinde ölümden kurtuldu.

Ben bunu unutmayacağım ve teröristler bir daha sizleri kötülerken ben onlara bu olayı anlatacağım. Sizler polis değil, Allah tarafından bize gönderilen Hızır Aleyhiselam sınız" dedi. Daha bilmem teröristlere biz polisleri anlatıp anlatmadığını, fakat tek şey bilirim ben görevimi yaptım ve onun için o günde ondan sonra ki günler de de vicdanen rahat oldum ve huzur içinde yoluma devam edip uyuyabildim.