SAYFALAR

24 Mart 2015 Salı

KRAL ÇIPLAK

Çok eski zamanlarda giyimine düşkün bir kral yaşarmış. Çok sayıda elbisesi olmasına rağmen yine de yeni bir elbisem olsun istemiş ve bütün terzileri toplamış; "Öyle bir elbise dikeceksiniz ki görenin ağzı açık kalacak. O elbiseden hiç kimsede olmayacak." demiş.

Ellerinde çeşit çeşit kumaşlarla gelen tezilerin diktiği elbiselerin hiç birini beğenmemiş ve bir çoğunun boynunu vurdurmuş. Uyanık bir terzi "Bana iki ay izin verin. Sana kendi ellerimle bir kumaş dokuyup öyle bir elbise dikeceğim ki dünyada eşi benzeri olmayacak. Görenlerin hayretten ağzı açık kalacak." demiş. Kral bu terziye sarayında bir tezgah vermiş ve bu eşsiz elbise için çalışmalara başlatmış.

Kendisi de her gün gider kontrol edermiş. Fakat tezgahta hiç kumaş göremez sadece bu uyanık terzinin bir şeyler yapıyormuş gibi el ve ayak hareketleri yaptığını görürmüş. Tezgahta hiç bir şey göremeyince bir gün terziye "Az zaman kaldı. Unutma. Elbiseyi teslim etmen lazım." demiş. Terzi "Efendim ben sana öyle bir kumaş örüyorum ki, bu kumaşı herkes göremez. Ancak akıllı insanlar görebilir." demiş. Demiş fakat aynı zamanda kumaşın özelliğini bütün halk ve komşu krallar da öğrenmiş. Yanı bütün halk sadece akıllı adamların bu kumaşı görebileceğini, akılsız aptalların hiç göremeyeceğini öğrenmişler. Günü gelince terzi kralın karşısına çıkmış ve güya elinde ki kumaşı yan tarafa bıraktıktan sonra kralın ölçülerini alarak bir kaç provadan sonra elbiseyi krala giydirmiş.

Aynaya bakan kral, üzerinde hiç bir elbise görememiş fakat bana aptal derler diye 'elbise yok' diyememiş. "Oh be eline koluna sağlık ne kadar da güzel oldu." demiş. Sarayda yaşayan ve kralı yeni elbiseleri ile gören bütün insanlar "Güle güle giyin kralım çok güzel olmuş ve sana çok yakışmış." demişler. Kral öyle sokağa çıkmış ve bütün avaneleri ile birlikte tören yerine doğru yürümeğe başlamışlar. Kralı sokakta gören bütün halk "Elbiselerin çok güzel olmuş ve size yakışmış, sayın kralım." diye bağırarak alkışlayıp tezahürat yapmışlar. Tam o sırada karşı taraftan annesi ile yürümekte olan bir çocuk "Anne, anne Kral a bak, Kral çıplak." diye başlamış bağırmağa ve ondan sonra herkes bağırmağa başlamışlar "Kral çıplak!"

23 Mart 2015 Pazartesi

BİLİNMEYEN HAYVAN TÜRLERİ

Dünya da bizler gibi yaşayan yanı görünen aleme ortak olan bir çok çeşit canlı vardır. Bunların yanında daha hiç görülmemiş, tanınmayan canlılar da vardır. Hatta ve hatta daha hiç bilinmeyen ve yaşayan insan toplulukları da vardır. Ne ise yaşayan yabanı insanların medeni insanları tanımamaları bence çok daha iyi. Çünkü en azından 'savaşmak' zorunda kalmadan kendi hallerinde yaşarlar. Bilinmeyen aşağıda ki hayvanlar da aynı şekilde insanlarla hiç karşılaşmadan şimdiye kadar yaşamışlar. Ben şahsen yeni görüyorum. Bilim adamları ile veya araştırmacılar ile de yeni tanışmışlar. Belki de daha hiç görülmemiş bilmediğimiz canlılar vardır.
                                                               Lütfen videoyu tıklayınız

18 Mart 2015 Çarşamba

KİMLİK

Bir insanın kimliği çok önemlidir. Bahsettiğim kimlik 'Nüfus Cüzdanı' değildir. Esas kimlik soy ağacıdır. İnsan hangi soydan geldiğini bilmelidir. Eğer bilmezse veya kimliği unutturulursa işte o zaman asimile edilmiş olur.

Son zamanlarda her şey bitti Türkleri asimile etmek için çok kapsamlı ve büyük bir kampanya başlatılmıştır. İki ay kadar önce CNN Türk Televizyonunda Şirin Payzın isimli bayan bir sunucu tarafından bir program yapıldı ve iki Ermeni bayan 'Dünya da hiç Türk yoktur' diye tartıştılar. Böylece bu milletin örf ve adetleri töreleri, ataları ve bütün kıymetleri kendilerine kalsa güya yok edilmeğe çalışıldı. Şimdi de çıkmış bir adam 'Türk değiliz Ermeni ve Rumların ortak çocuklarıyız.' diyor Ahmet Altan. Halbuki 'Ermeni ve Rumlar biz Türklerin çocuklarıdır.' dese daha doğru olmaz mı? Veyahut ta Türkleri işin içine katmadan 'Ben Ermeni ve Rumların ortak çocuğuyum' dese daha iyi olur. O adam o küçük beyni ile Türkleri ne bilir? O ancak kendini bilir. Türkler kimin çocukları olduğu bellidir. Çünkü çocuğu babasına çeker ve benzer. Dünya da Türk yoksa sizler kimden korkup yok etmek için bütün gücünüzle uğraşıyorsunuz? Dünya da başka bir ülke varmı ki? Hem kaymaklı ekmeğini yiyeceksin, hem de o ülkeyi alenen yok etmeğe çalışacaksın. Her zaman da haklı olacaksın.

Bizim ülkemizde bir insanın Ermeni veya Rum olması suç değil. Ancak çeşitli akıl almaz entrikalar ile bu ülkeyi yıkmağa, Türkleri yok etmeğe çalışmak suçtur. Bizler tarih boyu beraber yaşamışız. Ancak 'Türkler Ermeni ve Rumların ortak çocuklarıdır' denmekle bilinçli olarak tahrik ediliyor ve suç işleniyor. Ancak sağ duyulu halkımız bu tip insanların sözlerini nezer itibara almıyorlar. Onun her halinden Türk olmadığı ve olmamaktan rahatsızlık duyduğu belli. Aşağılık komleksine kapılıp başkalarını da aşağılamak istiyor. Bu ülkede her çeşit insan da canlı da yaşar. Sen de ağzını tut ve yaşa yaşayabildiğin kadar. Kimsenin bir şey dediği yok ki.

Her insan kendi kimliğini bilmeli. Yanı Irkını soy ağacını iyi bilmeli. Bu da çok okuyup araştırma ile mümkün olur. Bir de ideali olmalı. Yanı geleceğini kendisi yaratmalı. 'Bir insan nereden geldi? Nereye ve nasıl gidecek.' Çok iyi bilmeli. Gelecekte yeni nesillerine çok iyi bir gelecek ve vatan bırakmak için çok bilinçli hareket etmeli. Her 'Müslümanım' diyen veya her 'Türküm' diyenin peşinden gitmemeli. Unutmamalı ki Osmanlı İmparatorluğu da işte bu şekilde kandırılan insanlar tarafından yıkıldı.

Daha yakın bir tarihten örnek verecek olursak; Afganistan, Irak, Libya, Suriye de böyle halkları kandırılarak yıkıldılar ve şimdi o eskiden şikayetçi oldukları liderlerini mum yakıp arıyorlar. Bir daha söylemek gerekirse; insan kim olduğunu bilecek ve ona göre hareket ederek geleceğini hazırlayacak. Körü körüne başkalarının verdiği akıl ile vatanına ve milletine ihanet etmeyecek. Başkaları her zaman başkalarının sırtına basarak, seni kullanarak yükselirler.