SAYFALAR

17 Mart 2018 Cumartesi

BURASI TÜRKİYE

resim medyadan alıntı
Bursa da bir lokantada bulaşıkçılık yapan, doğru dürüst kim olduğu bilinmeyen, doğru dürüst okul da bitirmemiş, Mehmet Aydın diğer adı Tombili Mehmet 2016 yılında Bursa İnegöl de Çiftlik Bankı milletin parası ile kurmuş. Bir buçuk sene de 550 miliyoncuk para götürmüş hem de URUGUAY ya. Adama sinirlenmeyin. Onun kaderi kandırmak; milletin kaderi kandırılmak. Şu anda geri Türkiye ye gelsin daha çok milleti kandıracak ve daha çok para götürecek, belki de daha sonraları milletvekili bile olacaktır. Ve şu anda incelemeye alınan bunun gibi 65 şirket daha olduğu haberlerden anlaşılıyor.

Şimdi olan oldu da bu adamın arkasında ki adam kim, mutlaka bir koruyanı vardır, onu tespit etmek lazım fakat işte o biraz zor.

Hanı bir de Fadıl vardı Fadıl, herkesin iyi bildiği de çabuk unuttuğu Jet Fadıl lakaplı Fadıl Akgündüz; araba yapacağız, bilmem ne ayakları ile milleti kandırdı paraları cebe indirip gitti kayıp oldu. Sonra bir yerden ortaya çıktı 2442 yıl hapislik ile yargılandı, beraat etti. Birkaç sene sonra geldi millet vekili oldu. Şimdi de milletin paralarıyla nerde ise paşalar gibi yaşıyor.

Bir de Selçuk Parsadan vardı. 'General im' diye devrin başbakanından para almış dolandırmıştı. Ama onu bu statüye koymak haksızlık. Çünkü o kadersiz dolandırıcı, dışarıda pek değil de içeride yanı cezaevinde fazlasıyla cezasını çekti ve rahmetli oldu. 

Dolandırıcılık benden duymuş olmayın da çok zeki ve akıllı adamların işidir. Bizler evimizdekileri kandıramazken onlar binlerce hatta milyonlarca tanımadıkları insanı kandırıp güven sağlıyorlar. Paralarını alıyorlar. Bazıları da akıllarını alıp peşlerine takıyorlar, seçimlerde de aynı şekil oylarını alıyorlar.

Hemşerimin biri 1970 lerde Devlet Deniz Yollarını dolandırmış ve o devrin en lüks mağazasını Rize’ye açmıştı. Hakkında mahkeme devam ediyordu. Adana dan izinli memlekete gidince yanına uğradım ve durumunu sordum. Bana “Bu devirde akıllı olacasun, mesela kaptun mi 10 miliyon, 5 ini ebirilere verecesun, kalanı da krallar gibi yeyecesun, hemşerum burası Türkiye bu işler yalanuz başuna olmayır da.” demişti.

Geçen AKP Milletvekili ŞAMİL TAYYAR Bey in Beyaz TV'de Veli Toprak'ın Dinamit isimli programında; canlı yayında açıkladı ve herkes duydu; “ FETÖ Borsası kurulmuş, Fetullah Gülen Örgütünden tutuklananlar 1 miliyon doları verdi mi itirafçı olup kurtuluyorlar.” mış. Eğer doğruysa burada dolandırma yok. Doğrudan doğruya 'Görevi kötüye kullanarak Kazanç Temin Etmek, İrtikap ve Gasp' gibi çok ağır suçlar var. Bir de bu suçları devlet memurları işlediği iddia ediliyor. İddia eden de öyle lalettayin bir adam değil. Aklı başında AKP Milletvekili bir adam. Hiç kimsenin de, ‘he veya yok’ bir sesi çıkmadı. Kaç kişi bu şekilde kurtulmuş? Kimler kurtulmuş? Kimler bu paraları almış? Bu konuda kaç kişi hakkında soruşturma açılmış? Soran yok. Sorduklarını da öyle dillerinin ucuyla, bir yerde diğer bildiklerini de anlatır diye korka korka soruyorlar. 

Ben 2005 yılında hiç kimseyi dolandırmadan, parasını ödeyerek İnternette ki bir şirketten araba ve telefon almıştım. Hakkımda üç ayrı Ağır Ceza da davalar açıldı. Bu davalardan beraat eder etmez, aynı olayla ilgili Asliye Cezada bir mahkeme daha açıldı. Bu mahkeme devam ederken, daha geçenlerde aynı olmayan suçla ilgili bir yeni dava daha açıldı. O da hem de Yargıtay da. Bunlar da neticelendi mi başka bir dava açılır galiba. Öyle anlaşılıyor ki ölürsem bu davadan kurtulacağım. Ben emekli maaşı ile zar zor geçinen avukat dahi tutamayan bir adamım. Hangi mahkemeye koşacağımı, ne yapacağımı, kime baş vuracağımı şaşırdım. Sonu ne olacağı da bilinmez, Burası Türkiye.

10 Mart 2018 Cumartesi

ÇOK ACELE

Bugün de polislikten yazacağım. Sıkılsanız dahi sonuna kadar okuyunuz.   Güzeldir.   Anlayana hisselidir.

şimdi Adana Em. Müd.lüğü
Şimdi ne yapıyorlar bilmem fakat eskiden bir ilde olay olduğu zaman Emniyetin PTT den kiraladığı Faks ve Telsiz cihazları ile gasp, cinayet, soygun, hırsızlık veya diğer olaylar polise intikal eder etmez bütün illere haber verilir, koordineli bir şekilde çalışma yapılırdı. Ulaştırma Şubesi bu faks ve telsizlerin sağ üst köşesine faksın önemine göre kırmızı kalemle; “İvedi, Acele, Çok Acele, Günlü, vs.” diye yazarak ayırım yapar, bazılarına da hiç bir şey yazmadan ilgili birimlere yollar, orada gereği yapılır ve dosyalanırdı. Bütün olaylar bütün illere bildirilir çünkü bir teftiş sırasında müfettişlerin “Ne yaptınız?” sorusuna;  efendim “Bütün illere mesaj yolladım.” Şeklinde cevap verilir. Bazen de hakikaten yakalanan çok büyük olaylar olurdu. Hatta hiç unutmam tam evrakı kayıt ettiğimiz sırada İstanbul da eşini öldürüp Adana’ya kaçan Avukat ekiplerden birinin ‘şüpheli şahıs’ diye isminin geçtiği anonslarından yakalanmıştı. Hakikaten verilen o bilgilere göre yakalanan ve çözülen olaylar çok olurdu.
İsmini vermeyeceğim, şimdi rahmetli olan çok değerli bir Karadenizli Emniyet Müdürü Adana da Müdürlük yapıyordu. O zamanlar az sayıda ki vukua gelen olayları anlatan ve bize çekilen bütün faks ve telsizlerin hepsini görür ve güya vatandaşa daha faydalı olabilmek için hepsini tek tek kendisi inceler ve hepsinin üzerine kırmızı ve büyük harflerle ‘ÇOK ACELE’ diye yazar, o faks ve telsizler ilgili birimlere o şekilde gönderilirlerdi. İlk zamanlar herkes her evraka çok acele gözü ile bakıp ilgilendiyse de zamanla hiç kimse nasılsa her gelene çok acele yazılıyor diye hiç okumadan dosyalara atmağa başladılar. E.. hakikaten Hatay’ın Kırıkhan da dağda bir adam kayıp olmuş, ben bu adamı Adana da nerde bulayım? Fakat bazen öyle olaylar da olur ki; Adam İzmir de cinayet işler ve kaçar. Adana da saklandığı evi İzmir tespit eder, o adres bize faksla bildirilir. O faksta öbürüler gibi ‘Çok acele’ ibareli olduğu için kimse bakmaz, adam yakalanamaz ve dolayısıyla işler aksamağa başladı.

O rahmetli Müdürümüz nasıl çözüm buldu, biliyor musunuz?

Sadece böyle faks ve telsizlerin sağ üst tarafına hanı eskiden ‘ÇOK ACELE’ yazıyordu ya;
artık ’VALLAHİ BİLLAHİ ÇOK ACELE’ diye yazmağa başladı. Allah mekanini cennet etsin.


8 Mart 2018 Perşembe

TELEFONLA DOLANDIRICILIK


Bir Polis arkadaşımın paylaşımıdır. Lütfen bu yazıyı mutlaka dikkatli okuyun....
Çarşamba günü öğle saatlerinde evde telefonumla arama yapamadığımı farkettim.Birkaç kişi whatsapptan seni arıyoruz neden açmıyosun diye yazınca aranabiliyor olmama şaşırdım fakat hatlarda problem olduğunu düşünüp önemsemedim.Aradan geçen 1-2 saat sonra TEB bankasından arka arkaya krediniz onaylanmıştır,şu hesaba 38.000 eft yapılmıştır şeklinde mailler aldım.Önce hatalı mail olacağını düşündüm hemen internet bankacığına girdim.Fakat herzamanki şifremi yazmama rağmen hatalı şifre veriyordu. içimi bi huzursuzluk kapladı.Hala arama yapamıyor olunca  apar topar kendimi bankaya attım. Hesabım incelendi ve bunun doğru olduğunu hesabımdan tüm para,kmh hesabı,kredi kartı nakit avans çekildiği ve artı olarak internet bankacılığından anında tek tuşla onaylı kredi ile 20.000 kredi çekildiği bilgisi verildi. Banka görevlisi  genel merkezi aradı. Onlar " Gizem Aksoy’un bankamıza ait numarasından bu işlem için bilgilendirme araması yaptık ve bu işlem bilgim dahilindedir onayıbizim  aldık"dedi!!!  Ben bu nasıl olur diye  krizlere girip telefonumla saatlerdir arama yapamadığımı ve arama alamadığımı söyledim.Derhal karakola gidip savcılık yazısı getirmemi paranın karşı bankaya geçtiğini ama işlemin usulsüz olduğunu bildirip bloklanabileceğini söyledi. Ben karakola koştum.Benim ardımdan banka müdürü karakola geldi ve tüm dökümlerimi karakola iletti.Polis sim kartımın kopyalandığını ve bunların bir dolandırıcılık çetesi olduğunu söyledi. Hemen Turkcell’i aradım ve asıl şoku yaşadım. Müşteri hizmetleri öğlen sıralarında İstanbul Pendik Turkcell şubesinden  yedek sim kart çıkarıldığını,o sim kart bir telefona takıldığı an benim hattımın bloke olduğunu belirtti.Normal şartlarda kimlik ve hat sahibi olmadan asla böyle bi işlem yapılamayacağını bunun için şubeye dair acil inceleme başlattıklarını bildirdiler.Yani anlayacağınız birisi benim adıma yedek hat alıp banka ile  Gizem Aksoy'um diye konuşmuş bile!!!... Sonuç olarak savcılık raporu ile işlem şuan bloklandı,araştırmalardan sonra paranın hesabıma geçmesini umuyorum.Fakat ben yarım saat daha gecikmiş olsaydım banka kapanacak ve o para çoktan kontrolden çıkmış olcaktı... Tabi ki bu işin peşini bırakmayıp başta Turkcell ve TEB bankasına yetersiz güvenlik sebebiyle büyük bi dava açacağım.Ama bu konuda herkesi dikkatli olması için bilgilendirmek istedim. Çünkü polis yavaş yavaş bu olayın yayıldığını belirtti. Artık bu hayatta nasıl güvenli yaşayacağız orası büyük bi soru işareti...?”

POLİS EMEKLİLERİ VE HABER PORTALINDAN ALINTIDIR.