SAYFALAR

12 Mayıs 2023 Cuma

MODERN DOLANDIRICILAR

Bir daha ki hiç duyulmamış dolandırıcılık olayı olana kadar, enteresan dolandırıcılar ve dolandırıcılık olayları şöyledir;

SEZGİN BARAN KORKMAZ

2015 yılında Hürriyet Gazetesi'nde, zor durumdaki Türk şirketlerini alarak, düzlüğe çıkarıp sattığı bildirildi.

Mega Varlık Yönetim Anonim Şirketi Komak Isı Yalıtım sistemleri, SBK Holding Biofarma İlaç sanayi, Unico Sigorta, Münir Şahin İlaç Sanayi, Ecem İlaç Pazarlama, İstanbul Doğu Batı Derneği, Bugaraj Elektronik Ticaret, Hexagon Mühendislik, Auto Alsat Bilişim Otomotiv, Vaniköy Sigorta, Komak Madeni Yağ Akaryakıt, Boğaziçi Cam Sanayi, Bukombin Bilişim, Ürosan Kimya, Noil Yatırım, Blane Teknoloji, Umut İlaç, İsaanne Sarl şirketlerinin sahibidir.

Tutuklanması ve hakkındaki iddialar

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca, uluslararası kara para aklama suçlamasıyla aranmaktadır. Türkiye'deki şirketlerine ve tüm mal varlığına mahkeme tarafından el konulmuştur. İsviçre'ye giderek Türkiye’den kaçmıştır. Kabadayı Sedat Peker iddialarına göre Türkiye İçişleri Bakanı Süleyman Soylu Sezgin Baran Korkmaz'a hakkındaki soruşturma bilgilerini vererek yurtdışına kaçmasına olanak sağladı. Peker ayrıca Ankara Bölge İstinaf Mahkemesi Başkanı Esat Toklu'nun ve diğer yargı üyelerinin Sezgin Baran Korkmaz'a ait lüks bir otelde bedava konakladığını öne sürdü.

Korkmaz'ın Amerika Birleşik Devletleri'nin Utah eyaletinde vergide sahtecilik yapmaktan ceza almış bir şirketle de ilişkisi olduğu açıklandı. ABD'nin isteği üzerine Avusturya'da tutuklandı. Utah Başsavcılığı, Korkmaz hakkında iddianame düzenledi. Korkmaz, kara para aklama, dolandırıcılık ve devlet işlemlerine engel olma suçlarından 225 yıl hapis istemiyle yargılanacak. Hakkında bir çok soruşturmalar var.



FARUK FATİH ÖZER

Thodex'in kurucusu Faruk Fatih Özer'in yurt dışına kaçması sonucu yaklaşık 391 bin yatırımcı mağdur oldu. Interpol nezdinde kırmızı bültenle aranan Özer'i yakalama çalışmaları kaçtığı Arnavutluk'ta sürüyor. Faruk Fatih Özer ile aynı yaşta olan Mehmet Aydın da Çiftlik Bank adı altındaki girişimle yatırımcılarından topladığı parayla Güney Amerika'ya kaçmıştı. Thodex ve Çiftlik Bank vakalarının 1980'li yıllarda Banker Kastelli vakasıyla oldukça örtüşmesi, ortaya şu sonucu çıkardı; kolay para kazanma arzusu, her dönemde gözlere perde indiriyor. Thodex, Çiftlik Bank ve Banker Kastelli vakalarının yanı sıra başka büyük dolandırıcılık olayları da yaşanmıştı

Kripto para borsası Thodex'in kurucusu Faruk Fatih Özer'in yaklaşık 391 bin kişinin mevduatı olan milyar dolarlık kripto varlığıyla Arnavutluk'un başkenti Tiran'a kaçması toplumsal infial yarattı.
Thodex vakası, Cumhuriyet tarihinin en büyük dolandırıcılık olayı. Faruk Fatih Özer'in hakkında Interpol nezdinde kırmızı bültenle arama kararı çıkarıldı. Özer'i yakalama çalışmaları, kaçtığı Arnavutluk'ta sürüyor.

Türkiye'de her 212 kişiden birinin mevduatının olduğu Thodex'in kurucusu Faruk Fatih Özer'in yurt dışına kaçmasıyla yarattığı toplumsal infial, aklıma çocukluk yıllarımda sıkça duyduğum benzer iki konuyu getirdi.

Birincisi; kooperatif evleri vakası.
Dolandırıcı kooperatiflerin yöneticileri, üyelerden paraları toplar, bir zaman sonra göstermelik temel attıktan sonra kayıplara karışırdı. Bu konuda o kadar çok vaka yaşandı ki dolandırıcılığa kurban giden birçok ailenin içine düştüğü maddi ve manevi yıkım toplumsal infial yarattı.

İkincisi ise Thodex vakasıyla birebir aynı olan 1980'li yılların banker vakaları.
Çırak olarak çalıştığım eczaneye uğrayan çarşıdaki esnafın günlük sohbetlerinde bankerler hep ilk sıradaydı. Hepsi de eczacı Yavuz Yukay'a bankerlere para yatırmasını salık veriyordu. Hatta evlerini, yastık altındaki ve eşlerinin kollarındaki altınları satıp bankerlere yatırdıklarından, karşılığında da büyük oranlarda kâr elde ettiklerinden söz ediyordu. Öyle ki bankerlerden gelen faizle gözleri dönen bazı esnaflar, tembelliğe meyil ederek dükkanlarını öğleye doğru açmaya başlamıştı.

Yavuz Ağabey ise onlara "Oradan gelen paradan hayır gelmez. Ekonominin dinamiklerini bilmeden, uzman danışmanlığı almadan bu adamlara nasıl güveniyorsunuz?" diyordu.
Banker Kastelli'nin sahibi Abidin Cevher Özden'in yatırımcıların paralarıyla yurt dışına kaçmasıyla bütün varlığını yitiren çarşıdaki esnaflardan İbrahim Amca, bizden aldığı, o dönemde kırmızı reçeteyle satılmayan uyku ilacının kutusundaki tüm hapları içerek intihara yeltenmişti. Eşi tarafından bir kutu ilaç içtiği erken fark edilen İbrahim Amca, hastanede son anda hayata döndürülmüştü.

1980'li yılların banker vakası neyse Thodex vakası o... Keza Faruk Fatih Özer ile aynı yaşta olan, 3 yıl önce yurt dışına kaçan Mehmet Aydın'ın kurduğu Çiftlik Bank vakası da öyle. Yaşları henüz 30'a bile ulaşmamış Özer ile Aydın, insanların kolay para kazanma hevesine yenik düşmesinden faydalanıp yılların birikimlerini, çocuklarının geleceklerini hiç etti.

Thodex de bankerler gibi kişilere fazladan kolay para kazanma vaadinde bulundu. Bankerler de Thodex de kolay para kazanma vaadiyle gözünü döndürdüğü insanları mantık çerçevesinden çıkardı.

Thodex de Banker Kastelli ile aynı taktiği uygulayıp ünlü isimleri reklam filminde kullandı. Pınar Deniz, Mine Tugay, Bahar Şahin, Simge, Zeynep Sever Demirel, Özge Ulusoy, Deren Talu, Ebru Şallı, Burcu Esmersoy, Cansel Elçin, Zeynep Tuğçe Bayat, Pelin Karahan, Gökçe Bahadır, Gaye Turgut Evin, Eda Ece, Barış Kılıç, Gökçe Akyıldız, Selin Şekerci ve Melisa Döngel, Thodex'in reklam kampanyalarında yer aldı.


MEHMET AYDIN
Kolay para kazanmanın gözlere perde indirdiğinin bir göstergesi de 'Tosun' lakaplı Mehmet Aydın'ndı.

Mehmet Aydın'ın sosyal medya oyunu FarmVille'den esinlenerek ortaya çıkardığı Çiftlik Bank'ın işleyişi şöyleydi; yatırımcılar, dijital ödeme sistemleriyle farklı altın değerlerine sahip çeşitli çiftlik hayvanları satın alıyordu. Satın alınan hayvanlardan elde edilecek gelirle Türkiye'nin farklı yerlerinde çiftlikler, et ve süt üretimi yapan tesisler kurulacağı vadedildi. Sisteme ilk girenlere yüzde 100'e yakın kâr dağıtılarak gözler boyandı. 'Bu paranın kaynağı nedir? Mehmet Aydın kimdir?' sorgulamasında bulunup araştırma yapmayan yatırımcılar, yüksek kâra aldanıp sisteme giriş yaptı.

Mehmet Aydın, 132 bin 222 yatırımcıdan 1 milyar 140 milyon lira topladı. Aydın, 688 milyon lirayı yatırımcılara geri öderken kalan 452 milyon lirayı kripto paraya çevirdikten sonra 16 Mart 2018'de Güney Amerika'ya kaçtı. Brezilya, Paraguay, ve Uruguay'da lüks içinde yaşayan Mehmet Aydın Interpol nezdinde kırmızı bültenle aranıyor.

Faruk Fatih Özer de Abidin Cevher Özden gibi mevduat sahiplerinin birikimleriyle yurt dışına kaçtı.
İşin ilginç yanı Banker Kastelli mağdurlarıyla Thodex mağdurlarının sayısının hemen hemen aynı olması.
Zaman farklı, yatırım aracı farklı, yurt dışına kaçan kişiler farklı...
Kolay para kazanma peşine düşerek yılların birikimlerini bir anda kaybeden kişilerin, ailelerin içine düştükleri hüsran ve gelecekleri adına oluşan bilinmezlik ise hep aynı. Alıntı


30 Nisan 2023 Pazar

CEHALET

Kristof Kolomb, dünyayı dolaşırken arızalanan gemilerin zorunlu tamiratı için Jamaika'ya uğrar. Oradaki yerliler tamirata yardımcı olur, gemi tayfalarına yiyecek içecek verirler. Ancak tamirat uzun sürer. Yerlilerin cahil olduklarını anlayan gemi tayfaları, halkın yiyeceklerini ve mallarını yağmalar gasp ederler. 

Bu duruma öfkelenen yerli halk yardımı ve verdikleri yiyeceği keser, Kırıstof Kolomb'un adamlarını çaresiz durumda bırakırlar. Kırıstof Kolomb, bu durumu çözmek için çareler arar ve gemide bulunan takvim yapraklarını karıştırırken iki gün sonra Ay tutulması olacağını öğrenir. 

Hemen yerlilerin şefine gider.
Şefe; Tanrı ile haberleştiğini ve kendilerine verdikleri yardımın kesilmesine Tanrı'nın çok kızdığını, bu kızgınlığını da Ay'ı kan kırmızıya çevirerek göstereceğini bildirdiğini, eğer yardımı kesmeğe devam ederlerse hepsini öldüreceğini söyler.

Ertesi gün akşam Ay tutulması başlar. Ay'ın rengi tutulmadan dolayı kızıla döner. Kırıstof Kolomb'un oğlu, yerli halk üzerinde ki etkisinin o anını günlüğüne şöyle yazar:

"Halk inleme ve feryatlarla birlikte, her taraftan gemilere doğru geldiler. Bizlere yiyecek ve içecekler getirdiler, Tanrı'ya onları affetmesini söylemesi için amirale yalvardılar.”

Kırıstof Kolomb kum saatine bakar ve kırksekiz dakika süren tutulma artık bitmek üzere iken, yine onların şeflerine 'Tanrı'nın kendilerini affettiğini ve Ay'ı biraz sonra normal rengine çevireceğini' söyler.

Ay Tutulması biter. Tanrı tarafından affedilen yerliler de mutludur. Gemi tayfaları ve murettebatta mutludur. 

Evrenin işleyişini bilen Kırıstof Kolomb tek bir not düşer seyir defterine:

'Cahil insan kolay kandırılır ve cehalet, her zaman köleliği getirir.'  Haziran 1503

19 Nisan 2023 Çarşamba

GAMZEDEYİM

Tüm şarkıların belki bir hikayesi vardır. "Gamzede’yim deva bulmam" şarkısı ve devamı da belki de bu tür şarkılardandır.

Gam-zedeyim, üzüntü sebebiyle kötü duruma düşmüş bir kişi anlamındadır. Bir depremzede gibi gamzede de gamın içine düşmüş ve kurtulamamış manası taşır.

Hikayenin kahramanı Türk müsikisine imza atmış, ünlü besteci Türk vatandaşı Ermeni Kemani Tatyos Enserciyandır.

Tatyos Efendinin kendi cemaatinden çocukluk aşkı, sevdiği bir kız arkadaşı var. Ancak ailesi göç edip Erivan’a giden kız ile Tatyos uzun süre hiç görüşmezler. Seneler geçer Tatyos efendi başka bir kızla evlenir çocukları olur. O sevdiği kadın hiç evlenmez ve yıllar sonra Erivan da ailesinin işleri bozulunca İstanbul’a geri dönerler.

Eski sevgilisinin döndüğünü öğrenen Tatyos Efendi çok duygulanır fakat evli olduğu için bir daha karşılaşmak istemez.

Bu aşk için yanıp tutuşurken sözlerini yazarak bir eser besteler fakat bu eseri okumağa veya başkalarına göstermeğe cesaret bile edemez.

Bir süre sonra Galata da Pirinççi meyhanesinde gece nihayete ererken, birkaç müşteri ve birlikte oturdukları arkadaşları Ahmet Rasim Bey, Civan ve Andon kardeşler, Şevki Bey, Kemençeci Vasilaki, Tanburi Cemil Bey ve çok az müşterilerin gitmeye hazırlandığı sırada; Tatyos Efendi kemanına uzanır, sanki saatlerdir içen ve çalan o değilmiş gibi, kemanı omuzuna yerleştirip, hafifçe başını kemanın üzerine eğer, dudaklarında acı bir tebessümle o ana kadar duyulmamış, o sevdiği kız için yazdığı ve bestelediği şarkıyı ilk defa orada söyler;

Gamzede’yim deva bulmam,
Garibim bir yuva kurmam,
Kaderimdir hep çektiren,
İnlerim hiç reha bulmam.

Elem beni terk etmiyor,
Hiç de fasıla vermiyor,
Nihayetsiz bu takibe,
Doğrusu takat yetmiyor.

Ehli dilin yoktur kadri,
Uğraşma gel Tatyos gayri,
Eserin çok kıymetin yok,
Git talihine küs bari.

Tatyos Efendi kemanı omuzundan indirdiğinde, hiç kimsenin konuşacak hali yoktur. Herkes hıçkıra hıçkıra ağlamaktadır. Diğer müşterilerde göz yaşlarını birbirlerine sezdirmeden silmeye çalışırlar. Birkaç hafta içinde İstanbul’da bu şarkıyı bilmeyen, duymayan kalmaz. Şarkı çok meşhur olur.

Bu geceden sonra, yanı şarkıyı söyledikten bir ay kadar sonra, Tatyos Efendinin sağlığı bozulur ve ölür. Ölüm kaydı, kilise defterine Türk müziğinde önemli bir sanatçı olmasına rağmen "Çalgıcı" olarak kaydedilir.

Sanatçının cenazesi arkadaşı Ahmet Rasim Bey'le beraber on-on beş kişi tarafından kaldırılıp, Hasanpaşa Uzunçayır'da bulunan Kadıköy Ermeni Mezarlığı'na defnedilir.

Tatyos'un naaşı klisede iken, cenaze ile ilgilenen arkadaşları Ahmet Rasim ve Kemençeci Vasili’in yanına bir bayan yaklaşır. Üzerinde ‘Tatyos ile birlikte defnedilecektir’ yazılı bir zarf verir ve oradan uzaklaşır. Tatyos’un naaşı ile birlikte toprağa gömülen zarfı Ahmet Rasim ve Kemençeci Vasili açar okurlar. Zarfı veren kadın otuz yıl önceki Tatyos'un çocukluk aşkı Ermeni kadın Elise'den başkası değildir ve içinde şu dizeler yazılıdır;

Gamzedesin devan benim,
Garip kuşsun yuvan benim.
Çektiğimiz yeter gayri,
Kaderimsin inan benim.

Ta'kat yetişmez eleme,
Bülbül imrenir çileme.
Bizim şu kara sevdamız,
Kalsın öteki aleme.

Elbet kadrini bilirim,
İste, canımı veririm.
Küsme talihine Tatyos,
Çok durmam ben de gelirim.

İşte Tatyos Efendinin çocukluk aşkı da Tatyos için böyle yazmış ve kendisi ile birlikte mezara gömülmesini istemiş. Saygılarımla...