SAYFALAR

7 Nisan 2012 Cumartesi

DÖRT KÜP

İmparatorluk zamanında bir bölgeye yeni Kadi tayın edilir. Bu kadi hazretleri kimi görürse getirtir döve döve cebindeki paraları zorla alırmış. Halkın sabrı taşıncada toplanmışlar ve "isteruk, isteruk Kadi nin kellesini isteruk" diyerek Makamının önünde toplanmışlar. Herkes tır tır titrerken Kadi terasa çıkarak kendileri ile konuşmak istemiş. Görevlilere de dört tane çok kocaman turşu küpü getirtmiş. "Ey ahalı, şu küpleri görüyormusunuz?Buraya gelirken bu küpler ile geldim. Sizler bu küplerin üç tanesini altınla doldurdunuz. Bir tanesi de yarı oldu. O da dolunca kurtulacaksınız. Biraz daha dişlerinizi sıkın az kaldı. Eğer beni öldürürseniz veya başka yere tayın ettirirseniz. Yeni Kadi yine dört boş küp ile gelecek, onlarda dolana kadar siz gene çileyi çekeceksiniz. Aranıza katılıyorum. Şimdi isterseniz beni öldürebilirsiniz" demiş ve kurtulmuş.

5 Nisan 2012 Perşembe

TEŞEKKÜR ETTİ

1998 yılında Kışın Ankara da bir arkadaşımın evine okey tabir edilen oyunu oynamağa gittik. Aslında okey oynamağa değil de gitmişken okey de oynadık. Benim arkadaşım çok azdır. Gerçek arkadaş aradığım için herkesle arkadaşlık edemem. Ne ise başka bir konu anlatacağım. Dikkatle okursanız çok ders çıkaracaksınız.

Evinde misafir olduğum arkadaşım Hikmet okey oyunundan kalktı. Ben oynarken çok takılıp kızdırdığım için "Bir hava alıp geleyim" dedi. Tam evin kapısını açtı çıkarken zor sesle beni çağırdı. Koşarak yanına gittim. Tam evlerinin kapısında nasıl girmişse kocaman bir köpek oturuyordu. Hikmet'i görünce kızacağını bildiği için yerlere eğilerek yalakalanıp onu tavlamağa çalıştı. Mevsim kış hava çok soğuk dışarda durulmuyordu. Herkes koştu geldi, başına toplandık. Hikmet'in Hanımı Hatice Hanım  "At kapıya" diye bağırıyordu. Köpek te söyleneni anlamış gibi yalvarırcasına başını uzatıyor, sanki onlardan af diliyordu. Biz köpeği sevmeğe başladık. O da sevildiğini anlayınca sevinmiş bize karşı bazı numaralar yapıyordu. Arkadaşım Hikmet hemen oğluna bağırdı. Oğlu Göksel de sekiz on yaşlarında babasının sözünü çok dinler maceraperest bir çocuktu. "Oğlum Göksel buz dolabından bana süt getir." dedi. Zaten kızına veya hanımına dese hayatta getirmeyeceklerdi. Göksel boş plastik yoğurt kabı ile kutusunda süt getirdi. Kapılarının önünde o yoğurt kabının içinde sütü köpeğe verdik fakat apartmanda ki bazı komşularda gelerek on on beş kişi köpeğin başında durmuş seyrediyorduk. Köpek oldukça kibarca ve aceleyle 'lak lak' diye onu az zaman da içti, bitirdi. Başını kaldırıp Hikmetin gözüne bakmağa başladı. Hikmet oğluna "Koş oğlum büfe açıktır, süt al gel." dedi. Çocuk bir litre daha süt getirdi. Onu da verdik hepsini bu sefer çok kibarca içti. İçip içip arada bir de bizlere bakıyordu. Hanımı hala daha "At kapıya" diye bağırıyordu. Sonra o köpek merdivenin üzerine oturdu. Hepimize bakarak ağzını yaladı. Ayağa kalktı ve gelip Hikmet'in önünde durarak, kuyruğunu sallayıp gözlerine baktı ve sağ ön ayağını havaya kaldırdı, Hikmet'e uzattı. Hikmet'te elini köpeğe uzattı. Toka ettiler. Köpek dönerek çıkış kapısına doğru gitti. Daha kapıyı çıkmadan bir daha geri döndü bizden tarafa baktı ve çıktı gitti.

Hikmet ise şakayı severdi. Döndü hanımına "Bak hanım biz 30 senedir beraberiz, daha bana hiç böyle teşekkür etmedin. Bir defa karnını doyurdum, bak köpek nasıl teşekkür etti? Gördün değil mi?" dedi.

Hani kedi;
"Biz galiba tanrıyız ki insanlar bizi besliyor." Köpek ise "İnsanlar galiba tanrı ki bizi besliyorlar" diye değerlendirme yaparlarmış.

2 Nisan 2012 Pazartesi

CİNLEME

İçkiye ilgi duyanlar bilir mi? Meyhanelerde içki içenler de çok para olduğunu hissederlerse 'cinleme' yaparlar. Hiç "cinleme" diye bir şey duydunuz mu, bilmem.? Veya cinlendınız mı? 

Aklınızda olsun böyle meyhanelerde filan içki içerken sizleri cinlerler ve kendinizden geçersiniz. Cinlendikten sonra geçen yedi sekiz saatınızı asla hatırlayamazsınız. Hatta şu sahte içki öldürdü filan diyorlar. Ben bu kişilerin cinleme neticesinde öldüklerinden şüpheliyim.

Genelde batakhanelerde, bira hanelerde cinleme yapılır. Peki cinleme nedir? Nasıl yapılır? Gittiniz bir meyhaneye oturdunuz. Adamlar sizin çok paranız olduğunu sezdiler. İşte o paranızı sizden çekmek için akıl almaz oyunlara baş vururlar. 

Parayı almanın bir çok yolu var. Bunlardan bir tanesi de "cinleme" dir. Cinleme  içki şöyle hazırlanır; Bir duble rakının içine, müşteriden habersiz bir şişe kapağı cin katılır. Müşteri bu karışımı bilmeden normal rakı gibi içer ve onun işi biter. 

Bir polis ekibi yakaladığı suçluyu Şubeye götürmek için başka bir ekibe teslim etti. Suçlu polisleri lokantaya davet etti. İki polisi cinledi ve ellerinden kaçtı. Onun için siz siz olun cinlenmeyin. Başkasını cinlemeyin. Bir de tren veya başka bir araç ile uzak yerlere giderken tanımadığınız kişilerden; sakız alıp çiğnemeyin, bisküvit veya benzeri şeyleri paketi yanınızda açsalar, veya siz açsanız bile alıp yemeyiniz, meyve alıp yemeyiniz. Meşrubat kutu içinde olsa veya kapağını siz açsanız bile alıp içmeyiniz.

Cam şişe bile ince matkapla arkasından delinerek enjektörle karışım ilave edilir ve açılan delik macun, mum veya yapıştırıcı ile kapatılır. Tanımadığınız kişilerin sizlere ikram ettiği hiç bir şeyi alıp içmeyiniz, yemeyiniz. Benden söylemesi.