SAYFALAR

11 Temmuz 2017 Salı

EN BÜYÜK FAŞİSTLİK

sırbıstan da polis ve dilenci
Ey bu ülkede yaşayan yüksek eğitim görmüş, saygın ve saygı duyduğum SOLCULAR, ben Hırsızlık Bürosunda iken, her halinden aşırı solcu olduğu anlaşılan aslen Çorumlu Hacettepe Üniversitesinde Profesör Fikret isimli bir şahsa evinden çalınan altınlarını teslim ederken bir soru sordum; "Hocam bu memlekete nasıl oldu da Komünizm Rejimini getiremediniz?" diye. Cevap verdi; "Bende bu konuyu merak ettim, çok düşündüm ve sonun da buldum. Komünizmin girdiği ülkelerde fakir halk solcu, zengin halk sağcıdır. Burjuva diye adlandırılır. Biz de ise tamamen tersi, fakir halk sağcı, zengin halk ise solcudur. Türkiye ye işte onun için Komünizm Rejimi giremedi." dedi ve beni tatmin etti, doğru söylüyordu. 

Sizler hiç incelemeden düşünmeden kime inandınız veya uydunuz, nasıl oldu da Komünizm Rejimini Türkiyeye kurtuluş yolu olarak seçtiniz. Sizlere kimler tavsiye etti? Eğer sizlere uyup ta  sizlerin dediğini yapsaydık şimdi Türkiye nin hali nice olurdu? Hem sizin önünüzde 100 yıl sonra olacak olayları görüp te önceden haber veren Mustafa Kemal Atatürk gibi bir lideriniz varken sizin neyinize Lenin, Mao  gibi insanlar? Onlar kimdirler? Kimden öğrendiniz onları? Mustafa Kemal’in eline su dökebilirler mi? Sizleri davet ediyorum, bu taktir ettiğiniz ve uğrunda cinayetler işlediğiniz, bankalar soyduğunuz, ölümü bile göze aldığınız, Türkiye de fikirlerini uygulamak istediğiniz Liderlerinizin Balkanlara getirdiği yaşam koşullarını, demokrasi ve halklara özgürlükleri mutlaka gidip görmenizi tavsiye ediyorum. Sizler Türkiye ye ne yapmak istiyordunuz? Lütfen halkımıza anlatır mısınız? Yoksa tanımadığınız bilmediğiniz adamların peşinden gitmek sizlere ne kazanç sağlıyordu? En azından sizleri bu yola düşürenlere bari şimdi ne yapmak istediklerini sorunuz.

Bulgaristan da ki Türkçe bilmeyen Bulgar rehberimize tercüman rehber vasıtasıyla bir soru sordum; “Buralarda yaşayan Müslümanlar belki de Osmanlı’nın tekrar gelmesini istiyorlar?”

İlginç bir cevap verdi; “Doğruyu söylemek gerekirse sadece Türk ve Müslümanlar değil, bütün Hıristiyanlar da Osmanlı’yı geri istiyorlar.” Dedi.

Adamların gitmeğe yolları bile yok, yeni yeni yollar yapıyorlar. Bulgaristan da insanların maaşları 200 yuro. En küçük pet şişe su 1 yuro. Otelde bir gece konaklama parası 45 yuro. Madem o kadar iyilik meleğisiniz, insanları kurtarmak için yaratıldınız gidip te önce o insanları niçin kurtarmadınız? “Kahrolsun Faşizm.” Diyerek  ‘FAŞİST liğin’ en alasını yaptınız.

Mesela Ruslar da öyle yapmış. Osmanlı nın Bulgaristan dan çekilmesi için Bulgarlara çok yardımlar yapmışlar. 1877-78 Osmanlı-Rus savaşları bu yüzden olmuş. Osmanlıların çekildikleri sene de Bulgar dostu olduklarını belirtmek için Alexsander meydanına Alexander Nevsky Katedralı  olan en büyük Kiliseyi yapmışlar, bu kilisenin çatısı ve haç ları altın. O savaşlar da ölen Rus askerlerini sembolize ediyormuş. Güya Ruslar Bulgarları çok sevdikleri için Osmanlı dan kurtarmış ve o ülkeye bu ihtişamlı Katedralı yapmışlar fakat sonra hegemonyalarına alıp halkı inim inim inleterek Osmanlı yı aratmışlar. 

Yanı anlayacağınız Ruslar Bulgar halkını kurtarmak için değil, Bulgar halkını kandırarak Bulgaristan'ı kendilerine mal etmek için savaşmışlar. Tabi en çok ta Bulgar halkı zarar görmüş. Bu işi öyle bir ustalıkla yapmışlar ki Bulgarları ve bütün dünyayı kandırmışlar. Helal olsun işte öyle olmak lazım. 'Kahrolsun Faşizm' diyerek FAŞİST lığın en alasını yapacaksın.


11 Haziran 2017 Pazar

DEĞİŞMEYEN SENARYO


Türk Milletinin acıma duygusu yanı merhameti çok fazla. Düşmanlarımız da bunu biliyorlar ve çok güzel değerlendiriyorlar.
Bize diyorlar ki; “Vah yazık şu halk eziliyor. Kurtaralım.”
Hiç düşünmeden onların emellerine alet oluyoruz ve sonunda ya ölüyor veya öldürüyoruz. Hanı başkasını ölümden kurtaracaktık? Biz neden ölüyor veya öldürüyoruz?
Olayların içine girdikçe MANKUT oluyoruz ve onu düşünemiyoruz. Madem başkasını kurtaracağız, öldürmeden veya  ölmeden kurtarmağa çalışalım.
Tarihe bir göz atacak olursak dünya kurulduğundan beri hiçbir Türk Devleti cephede yenilerek yıkılıp yok olmamış.
Ya nasıl olmuş?
İşte bu anlattığım şekilde kandırılarak ve bölünerek biri birini öldürterek düşmanlar yıkmışlardır. Çeşitli yalanlarla veya milletin haklı sebeplerine sahip çıkarak halkın bir çoğu kandırılmış ve taraflarına çekildikten sonra eylemler yaptırılarak düşman guruplar oluşturulmuş. Olaylar arttıkça da  tıs tıs gülüp seyretmişler.
Hiçbir zararları kayıpları yok. Öldürenlerde ölenler de vatan evlatları.
Gençlik olayların içine girdikçe olaylar kan davasına dönüşür ve artık önü alınamaz. Ondan sonra da; “DEMOKRASI GETİRECEĞİZ” deyip büyük ağabeyler devreye girer ve ülkeler kan gölüne döner. Tabi bunları yapabilmek için de birkaç kısa evreler gerekli. Bu evrelerden bir tanesi ; ülke halkını tarihlerinden koparmaktır ve en önemli evre de budur. Kişinin tarihi ile bağlarını kopardın mı, kandırarak her ırkı kabul ettirebilirsin ve ırkı için de her istediğini yaptırabilirsin.
Ne yazık ki Osmanlı İmparatorluğu da içten bölünmek suretiyle yıkılmış, toprakları Avrupalılar tarafından paylaşılmak istenmiştir. Peki topraklarının bir çoğu elinden alındı bu topraklarda yaşayan o Türk Milleti nereye gittiler? Bir çoğu kaçtılar. Bir çoğu öldürüldü. Bir çoğu asimile edildiler ve Balkan devletleri kuruldu.
Belli ki düşmanlarımız alışmışlar; hiç yorulmuyorlar ve üşenmiyorlar, hem ülkemizde cirit atıp istedikleri gibi yaşıyorlar, hem de aynı planları unutturup, zamanla yeniden uygulamaya koyuyorlar ve ülkeyi yıkıp istediklerini yapıyorlar.
Nasıl yapıyorlar?
Kendileri yapmıyor, güya akıl vererek kandırıp yine bize yaptırıyorlar.
Onun için tekrar söylüyorum ki, tarihinizi iyi öğrenin ve asla başkalarına alet olmayınız.

2 Haziran 2017 Cuma

BAŞIMIZ SAĞ OLSUN


1 Haziran 2017 ‘Hiçbir şey yazmayacağım.’ Diyorum, kendimi fıkralar yazarak avutuyorum fakat artık dayanılmaz oldu, nasıl yazmayacaksın. 13 Vatan evladı şehit oldu. Önce hepsine gani gani rahmetler diliyorum. Mekanları Peygamber Efendimizin yanı olsun. Yakınlarına Allah sabırlar versin. Yüce Türk Milletinin başı sağ olsun. Hepsi toplu olarak o helikoptere kimin emri ile nasıl  bindiler, araştırılmasını istiyorum.
Biz yine suçu ‘YÜKSEK GERİLİM HATTINA YÜKLEDİK.’ Gidiyor. Bildiğim kadarıyla PKK 1983 yılından önce başka örgüt isimleri altında eylemlerini yapıyordu. İlk defa PKK adı altında ŞIRNAK ta eylem yaptılar. Askerlerimizi yere yatırıp üstlerine basarak geçtiler ve ‘PKK Türk askerini çiğneyerek geçti ‘ diye manşetler attırdılar. İlçeden gasp ettikleri askeri teçhizat ve malzemeleri Nafıa arabaları ile taşıdılar. Ben ta o günlerde şahit oldum. ‘Türk jetleri hemen devreye girdi ve o dağlarda taş taş üstünde bırakmadı. Öyle söylendi. En azından biraz olsun millet olarak rahatladık. Tarihi tekrar yazıyorum 1983-2017 Tam 34 senedir  ‘Kato, Botan ve bu bölgede ki dağların hepsi bombalanıyor. Her gün '17-18 adet PKK ya ait mağara imha ediliyor. PKK nın beli kırıldı. Pkk nın son çırpınışları.’ Bunlar hergün okuduğumuz ve görsel basından 34 senedir izlediğimiz haberler. Hala PKK ayakta ve eylemler yapıyor. Benim aklım almıyor. Bu kadar zamanda bomba değil de havadan yangın suyu dökülse şimdiye kadar PKK boğulur yok olurdu. Bir şey olduğu zaman olaylardan ders çıkarmıyoruz. Olay olduğu zaman biraz üzülür gibi olup sonra unutuyoruz. Ben 1984 te Komutanın yaralı Asker ve Polisi bırakıp ta yaralı teröristi helikopter ile doktora yetiştirdiğini biliyorum. Acaba bu helikopter kazasında FETO parmağı mı var? Çünkü FETO ve PKK nın çok eskilerden beri ortak çalıştıkları kesin ve FETO yok olmuyor, gittikçe güçleniyor.