SAYFALAR

3 Haziran 2021 Perşembe

KAHVENİN HATIRI

Vaktiyle İstanbul Eminönünde Yemiş İskelesi’nde bir kahve varmış. Bir de bu kahveyi çalıştıran kahveci. Kahveci kahveyi çalıştırır fakat aynı zamanda hem de Yeniçeri askeriymiş. Ek iş olarak kahvecilik yaparmış.

Kahvesine bir gün başka bir Yeniçeri askeri gelmiş ve kapının üstünde durup şöyle bağırmış;

"Hey arkadaş! Kavede ki bütün müşterilerine benden birer kahve yap, lakin şu kâfire yapma." Der ve köşede oturan Rum gemi kaptanını gösterir. Kahveci herkese kahve yapar verir ve o Rum kaptanın gönlünü almak için iki kahve daha yapıp alır gider Rum'un yanına oturur ve birlikte içerler.

Herkese kahve ısmarlayan Yeniçeri; "Heeyy!.. Ben sana o kafire kahve yapma diye tenbih etmedim mi?" diye çıkışınca kahveci "Kaptana yaptığım kahve senden değil, ocaktandır ağa!" diye cevabını verir.

Aradan zamanlar geçer. Sisam Adası'nda Rumlar büyük bir isyan çıkarırlar. Eminönü Yemiş İskelesinde kahvecilik yapan bu kahveci de isyan bastırılması için diğer askerlerle adaya sevk edilir ve orada Rumlara esir düşer.

Sisam Adasında asi Rumlar, ele geçirdikleri Türk esirleri esir pazarı kurarlar ve bir meydanda müzayede ile satışa çıkarırlar. Yemiş İskelesi'nin kahvecisi de esirlerle birliktedir ve o meydanda o da satışa çıkarılır.

İstekliler kaç kişi ise karşılarına dizilip, bekleşirler. O sırada tepeden tırnağa silahlı bir Rum gelir. Müzayade ilk, bir paradan başlar. Bir anda beş paraya, on paraya kadar çıkar. Esirlerin bir çoğu satılır. Sıra Yemişli kahvecisine gelince o silahlı Rum ilk baştan, "Beş kuruş!" diye bağırır. Hiç kimse arttıran olmayınca da esiri alıp şehirden hep birlikte çıkarlar.

Yemiş İskelesinde ki kahveci, "Beni beş kuruşa aldığına göre kim bilir ne gibi işkencelerle öldürecek?" diye düşünür.

Issız bir yerde o silahlı Rum satın aldığı esir Yemiş iskelesinde ki kahvecinin yanına gider ve; "Korkma! Sen beni tanımadın ama ben seni tanıdım. Hani bir Yeniçeri herkese kahve ısmarladı, bana ısmarlamadı da, sen onu dinlemeyip bana kahve ikram etmiştin, Yemiş İskelesindeki o kahveci değil misin?" der ve boynuna sarılır kucaklaşırlar.

Bir fincan kahvenin hatırı orada görülür.

Kaynak: İstanbul Ansiklopedisi V-2808 - Prof. Dr. Erkan TOPUZ.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder