SAYFALAR

29 Şubat 2012 Çarşamba

ÖRGÜTTE ELEMAN

Örgüte hizmet eden herkesin birer kod adları vardır. Güya sahte ad kullanırlarsa kimse tanımayacak ve yakalanmayacaklar. Fakat ben bugüne kadar yakalanmayanı, tespit edilmeyeni hiç görmedim. Bir örgüt bölgelere ve bölgelerde hücrelere ayrılır. Bölgenin büyüklüğüne göre hücre sayısı da artırılır. Bir hücre genel olarak altı- sekiz kişiden müteşekkil olur. Örgütün faal olması için devamlı yeni elemanlar alınır. Elemanlarda herhalde davet edip alınmazlar.

Çeşitli oyunlarla örgüte zorla veya kandırılarak alınırlar. Örgütün sosyal kanadı tarafından seçilerek özel kişiler alınırlar. İnanmış kendini adamış kişiler yönetici kadrosu, diğerleri de ırgattırlar. Ne emir verirlerse onu yaparlar. Örgüte elemanlar, okullarda suç işlemeğe meyilli, dışarda da anne babası ayrı veya hastalıklı hayata kahretmiş kişilerden seçilirler. Bu kişilerin az konuşanı ve sabıkalı olanlar tercih edilir. Örgüte alınacak kişi uzun süre takip edildikten sonra irtibata geçilir. Kişi sabıkalı ise kolay, beyin yıkama usulü, vatan, millet, Sakarya, demokrasi, özgürlük, halkların özgürlüğü anlatılarak kandırılır ve kullanılırlar. Kişi sabıkalı değil ise çeşitli yolları var. Bir tanesi; kişi ile arkadaşlık kurulur. Bir kaç zaman sonra arabaya benzin alıyorum bahanesiyle, benzincide kurbanın haberi olmadan soygun yapılır. Yolda giderken birlikte yakalanırlar. Suçsuz olduğuna kimseyi inandıramaz, soygundan sabıka alır, sonra beyni yıkanır ve böylece örgüte girer. Ölene kadar devam eder. Yaşarsa tabi. Çıkmak isterse de muhbir ilan edilir ve hemen infaz edilirler.

Bundan sonra örgüt için soygunlar yaptırırlar. Ciddi ve büyük soygunlar için veya önemli kişilerin öldürülmesi eylemlerinde, eylem hangi ilde konulacaksa, hücre elemanları başka başka illerden gönderilirler. Eylem esnasında dağılırlar, sonra buluşacakları yerde on-on beş dakika beklerler. Arkadaşlarından gelmeyenler olursa yakalandı demektir. Hemen orayı terk eder ve başka önlemler alırlar. Örgütte bir görev verildi mi mecbursun  uygulayacaksın. Kimseye soru soramazsın. Örgütten ayrılmak itirafçılıktır. Hemen infaz ederler.

25 Şubat 2012 Cumartesi

şiir UNUTAMADIM

Geçerken o güzel yıllar, kıymetini bilemedik vaktin de,
Sonra çok aradım her yerde de, hiçbir yerde bulamadım.
Şimdi izleri kaldı, zaman hepsini götürdü, artık mazi de,
Her şeyi unuttum gitti de, işte bir tek, onu unutamadım.

İkimiz de farkına varamadık sonumuz hüzünlü biterken,
Hep kalacak sanmıştık üstümüzde sevda yelleri eserken,
Sen bir şeyler mırıldanırdın, kucağında başım yatarken,
Her şeyi  unuttum gitti de, işte bir tek onu unutamadım.

Gözlerime bakar bir şey anlatmak isterdin anlamazdım,
Çok tatlı kokuyordun sen, o zaman sana söylemezdim,
Sarılırdın boynuma, içim gider ben sana sarılamazdım,
Her şeyi unuttum gitti de, işte bir tek onu unutamadım.

Yürürken ellerimi tutmak ister, sonra tutmaz giderdin,
Nerede başka bir kız görsek, yanında sitemler ederdin,
Ben de seni çok severdim diyemedim sen hiç bilmedin,
Her şeyi unuttum gitti de, işte bir tek onu unutamadım.
Ömrümü bitirdim gitti de, işte bir tek seni unutamadım.
                                                           Recep Ali Öztürk

İYİ DÜŞÜN

İlk başlarda yazmıştık. "Bir işi yapmadan beş defa düşün" diye. Hayatta yaptığımız hareketlerin bazıları dönüşsüzdür. Yanı bir defa yapılan bir işin dönüşü yok, telafisi imkansızdır. Kişi bir defa evlendikten sonra iş biter. Evlenene kadar iyi düşünülmeli. Evlendikten sonra düşünmesine gerek yoktur. Çünkü dönüşü yoktur. Bugün evleneyim, altı ay sonra tekrar evlenirim veya sonra düşünürüm olmaz.

Bugün hırsızlık yapayım yarın yapmam, buda olmaz. Hele birde sabıka almışsan hiç vaz geçemezsin. Çünkü başka bir iş te yapamazsın. Sana kimse iş vermez. Çevrende seni rahat bırakmaz. Soygun, cinayet. Hatta aşık olmak bile dönüşsüzdür. Birini sevdin mi aklından çıkaramazsın. Bu örnekler çoğaltılabilir.

Meslek seçmekte aynıdır. Sevdiği ve yapabileceği mesleği seçmek lazım.  Kararlarımızı hislerimizle değil, düşünerek beynimizle vermeliyiz. Yaşantımızın sonucunu etkiliyorsa bunlar dönüşsüzdür. Çok iyi düşünmeliyiz. Bazen kazalar veya isteğimiz dışında olan olaylarda hayatı etkiler. Bunlar kaderle ilgilidir. Kimse engel olamaz. Kişi ne oldum dememeli, ne olacağım demeli. Yarını düşünürken de çok temkinli davranmalı. Bir işte başarılı olunursa fazla böbürlenilmemeli. Hiçbir zaman insan olduğumuzu hiç unutmamalıyız.