SAYFALAR

13 Mayıs 2012 Pazar

BİZ NERDEYİZ

1998 Ankara Akayı yokuşunda Kürt Kadir'in ikinci katta ki kumarhanesinde büyük kumarlar döndüğü istihbaratını aldım. Ancak burası da çok sağlam yerde kim gelip giderse erketeler tarafından görünüyor, polis gelirken hemen kumarcılar uyarılıp polis içeri girene kadar herkes 'gazete okuyormuş' görünümüne geçiyorlardı. Gittim inceledim yakalamak imkansızdı.

Az yukarısında gece aleminin uğrak yeri olan sabaha kadar açık işkembeci vardı. İki gözü pek memurum ile, bu lokantaya saat 03.20 sıralarında gittim. Birer işkembe içtikten sonra biraz oturduk. Bahsettiğim kumarhanenin bir tarafı buradan gözüküyordu. İçerde kalabalık vardı ve gidiş gelişleri, oturup kalkışları biraz seyrettikten sonra çorbacının kasasına yakın bir yerde oturmağa başladım. Şoförüm bir memur ile dışarda arabada bekliyordu. Diğer memurum lokanta içerisinde önümde oturuyordu. İşletmeci zaten müşterilerle ilgileniyordu. Yarım saat geçmemişti ki bir telefon geldi. Kuşkulu bekliyordum ya hemen telefonu kaldırdım. "Ağabey Kürt Kadir'in kulübe iki tane damardan işkembe yolla danesi bol olsun" Dedi. "Müşteri çok on dakika gecikebilir" dedim. Hemen işletmeciye dedim. Danesi bol damardan hazırlandı. Aldı garson giderken ben planımı devreye soktum ve yanımdaki polis memurunu işaretle peşinden yolladım. Garson arabamın yanından geçerken oradaki polislerle birlikte ufak bir kimlik kontrolundan geçirildi. Arkadaşlarımdan biri garsonun önlüğünü onun üzerinden alarak giydi. Tepsisini de eline aldı ve hedefe doğru yola çıktı. Şimdi sizce durum biraz karıştı gibi fakat hayır hiç karşmadı. Şöyle bir pozisyon oldu; Ben İşkembecide oturuyorum ve durumu oradan kontrolle idare ediyorum. Bir memur arkadaş, şoförüm ve esas çorba götüren garson benim arabamda birlikte bekliyorlar. Bir polis memurumda tepsi elinde Kürt Kadir'in kumarhanesine garson elbisesi giymiş işkembe çorbası getiriyor. Garsonu gördükleri zaman kapı açıldı. Memurum garson giysileri ile içeri girdi.

Elinde ki tepsiyi verdikten sonra bir sandalyeye oturttular. Verdikleri çaydan bir kaç yudum aldıktan sonra yerinden fırladı. Koşuşmalar olunca bizlerde koştuk. Kadın erkek kumarcılarla 10.000 dolar civarında para yakalandı. İçerden bir adette şarj cihazı ile polis telsizi yakaladık. Bu telsiz kardeş Kısım Gasp Masasına aitmiş. Polisler devamlı karakol gibi gelip otururlarmış. Kumarcılar bir an için de olup bitenlere şaşırmışlar aval aval bakıyorlardı. Emniyet Müdürlüğünde bile ayıkamayanlar vardı. Memurlara soruyorlardı "Biz neredeyiz? Ağabey"

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder