İnsanoğlu belki yalnız yaşayabilir fakat konuşmadan yaşayamaz. Muhakkak konuşması birileri ile dertleşmesi ve muhabbet etmesi gerekir. Nasrettin Hoca bir gün hanımına sorar;
- Hanım, bizim şu yan komşu, Terzi Süleyman'ın adı ne idi?
- Kendin söyledin ya...Efendi! 'Süleyman' diye.
- Hee.. dil alışkanlığı. 'Ben ne iş yapıyor?' diyecektim.
- Onu da kendin söyledin ya.. 'Terzi' diye.
- 'Canım nerde oturuyor?' diyecektim, öyle diyebildim işte.
- Kurban olduğum, ilahi Hoca efendi, ilk baştan kendin söylemedin mi? 'Bizim şu yan komşu' diye.
Nasrettin Hoca;
"Eee seninle de bir muhabbet edilmiyor ki, Hatun" der.
- Hanım, bizim şu yan komşu, Terzi Süleyman'ın adı ne idi?
- Kendin söyledin ya...Efendi! 'Süleyman' diye.
- Hee.. dil alışkanlığı. 'Ben ne iş yapıyor?' diyecektim.
- Onu da kendin söyledin ya.. 'Terzi' diye.
- 'Canım nerde oturuyor?' diyecektim, öyle diyebildim işte.
- Kurban olduğum, ilahi Hoca efendi, ilk baştan kendin söylemedin mi? 'Bizim şu yan komşu' diye.
Nasrettin Hoca;
"Eee seninle de bir muhabbet edilmiyor ki, Hatun" der.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder