SAYFALAR

16 Nisan 2012 Pazartesi

SAHTE RECEP

1998 yılı bir akşam ekiplerimden biri telefonla aradı ve dün akşam Cebeci de bir pavyona gidip eğlendiğimi, bu cıvarda berbere gidip traş olup parasını pavyonculara, lokantalarda yemek yeyip parasını yine paviyonculara ödettiğimi, bazılarından da paralar aldığımı bildirdi. Ben de kendilerine oralar da takılın, gelirsem beni mutlaka yakalayın ve bana getirin dedim. Ertesi gece geç saatlerde tekrar aradılar. Mülâki olduk. Adamı yakalamışlar fakat ben değilim. Ben belki yakışıklı değilim fakat o adam ben den de beter tamamen çirkin dişleri dökülmüş bir adamdı.

Çok yalvardı. "Ne olur ağabey, sayende ben de bir kaç gece yaşadım. Ne olur beni af et. Hayatta bir daha yapmam. Bu korku da bana yeter." dedi. Bende iyi tarafıma geldi af ettim. Ben adamı unuttum gitti. Aradan zamanlar geçti. O bana telefon açan ekibim her gece bir başka ünlü mankeni ve sanatçıyı fuhuştan yakalayıp getiriyorlardı. Bir türlü aklım almıyor fakat kendilerine de bir şey sormuyordum. Bir gece benim de hiç ummadığım çok ünlü bir sanatçıyı getirdiler. Fakat ondan önce ekibimi o kendini benim yerime koyup haraç toplayan adamla konuştuklarını gördüm. Biraz şüphelendim ve o kadınları nasıl yakaladıklarını sordum. Bana o kendini benim yerime koyup ta etraftan para toplayan çirkin adam Mevlüt'ü söylediler. O telefon açıp kadınları ayarlıyormuş. Bizimkiler de numarası alınmış paraları verip sonra başka bir ekip hep birlikte yakalıyorlarmış. İnanmadım. Bir gece adamı Kısma çağırttım. Kadınları nasıl kandırdığını bana anlatmadı. Ne kadar uğraştıysam, tehdit ettiysem de anlattıramadım. Hala daha bilmiyorum fakat yanımda bir kadınla daha pazarlık etti ve yakalattı. Adam Kısımda ki telefondan yakalamak istediğimiz kadınla on  dakika kadar yanımızda fıs fıs fıs diye alçak sesle ağzını eli ile kapatarak konuştu. Ertesi gece saat 01.00 sıralarında kadın İstanbul dan Ankara ya geldi ve bizlerden aldığı numaraları alınmış paralarla yakalandı.

Kadına "Sana hiç yakıştıramadım. O konuştuğun adam kimdi de sen ona kandın?" dedim. Ağabey sen aslını sorarsan ben adamı tanımıyorum ve biraz da yakalanacağımı biliyordum. Çünkü buna benzer İstanbuldan getirtip yakaladığınız kadınlar olmuştu. Ben aslında seni merak ettiğim için kimsenin bir kravatını takmazmışsın seni tanımak için yakalandım." dedi. Anladım ki telefonla konuştuğu kötü yol kadınını bu adam muhakkak düşürürdü. Kadınları nasıl kandırır dı? Ne söylerdi? Çelimsiz, dişsiz, çirkin bir adamdı.

Kendini benim yerime koyarak Ahlak Amiri tanıtıp yolunu bulmağa çalışan bu adam sayesinde çoklarını yakaladık. Adam gerçekten Ahlak Amiri olacak adamdı. Pavyon kadınlarını organize eden Ajansları, fuhuş yaptıran güzellik salonlarını, sauna, kumarhane ve birçok gayrı meşru yerleri biliyordu. Bize yardımcı oldu, hepsini yakalattı. Esat Caddesi ve Emek 8. Caddedeki bu yerlerin hepsini sayesinde yakaladık. Sonra kendisi anlattı. Sabıkası yoktu fakat eski 1974 lerde ki
Soğuk Oluk kulağı kesiklerindendi. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder