SAYFALAR

27 Eylül 2011 Salı

ÜSLUBUNU BİLMEK

Kendi kendime yazıyorum çiziyorum fakat iyi mi yazıyorum kötü mu yazıyorum bilmiyorum.
Kimse de de ses yok. Bir şey demiyorlar.
Herhalde yazıp çizmenin üslubunu bilmiyorum.
Eskiden bir adam cezaevine düşmüş. (bizlerden uzak olsun da)
Bakmış önceki mahkumlar bütün fıkraları anlata anlata ezberlemişler ve hatta her fıkraya da birer numara vermişler.
Kendisi de kısa sürede bütün fıkraları numaraları ile birlikte ezberlemiş.
Halka olurlarmış içlerinden birisi ayağa kalkar bir numara söyler oradakiler bu fıkrayı hatırlar ve "ha ha ha" diye katıla katıla gülerlermiş.
Bu yeni cezaevine düşen adam da halkaya katılmış ve fıkra anlatanlar ile gülüşürmüş.
Fıkra anlatma sırası bu yeni düşen çömez mahkuma gelince 17 numaralı fıkra demiş.
Kimsede ses yok.
Daha komiğini söyleyim gülsünler demiş kendi kendine ve 34 numaralı fıkra demiş.
Yine kimsede ses yok.
41 numaralı fıkra anh. Kimse gülmüyor.
İçlerinden birine" arkadaş en komik fıkraları anlattım hiç biriniz gülmediniz bunun sebebi nedir?" diye sormuş.
O da "Fıkra anlatmak başlı başına bir sanattır. Fıkrayı anlatmanın da bir üslubu var. Her anlatılan fıkraya gülünmez. Fıkra doğru üslupla anlatılırsa gülünür." demiş.
Bende bu yazma, çizme işini beceremeyeceğim, önce üslubunu öğrenmem lazım herhalde.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder