SAYFALAR

25 Mart 2012 Pazar

SIÇAN KAPANI

Mücitler yarışı varmış. Duyar duymaz bizim Temel elinde icadı ile doğruca yanlarına koşmuş, jüriye müracaat etmiş.
"Habu benum icadumdur. Yarışmaya katulacağum." demiş. Elindeki küçük bir tahta parçasına monte edilmiş, çıplak, dik duran, bir jilet ve arka tarafında tahtaya tutturulmuş 50 gram kadar kaşar peynirinden oluşan yaptığı aleti önlerine koymuş. Jüri sormuş;
-Bu nedir?  Temel cevap verir;
-Ha onımı bilemedunuz? O sıçan kapanıdur da, der. Peki nasil olacak derler? Temel açıklar:
- Sıçan ha böyle bu taraftan celecek. Kaşar peynirini cörecek. Yemek için başını uzatacak. Jilet boynunu kesecek ve fare ölecek. demiş. Jüri heyeti "Böyle icat olmaz al aletini ve git" demişler. Hemşerimde almış gitmiş fakat içine de dert olmuş. Ertesi yıl gene yarışmaya katılmış. Bu sene getirdiği yeni icadi, geçen sene getirdiğinin aynısı. Yalnız çok küçük bir değişiklik yapmış. Tahta parçası üzerine monte edilmiş jilet var. Fakat arka tarafında ki kaşar peyniri bu sefer yerinde yok. Yeri boş. Jüri sorar;
- Anlat bakalım nasıl olacak? Temel anlatır;
- Sıçan ha böyle bu taraftan celecek. Jiletin üzerinden başını uzatacak. Bakacak ki peynir geçen sene ki yerinde yok. Allah, Allah peynir nere gitmiş? diyecek. Ve başını sallayacak. Başı sallanınca boynunu jilet alttan kesecek ve fare yakalanacak. Nasıl bunı çok beğendunuz değil mi?demiş.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder