SAYFALAR

30 Ekim 2012 Salı

TÜRK DEĞİLMİYİZ

1980 yılında İsveç te Stokholm Büyükelçiliğinde görevli iken tam gece nöbetimin biteceği sırada sabah erken saatlerde Elçiliğe bir telefon geldi. Telefon açan kişi Türkiye de yaşayan, Hirıstıyan bir Ermeni idi.
Kendini bana iş adamı Bedros olarak tanıttı. Telefonla görüştük, birbirimizi tanımayız. Saygı değer Bedros'un canı çok sıkılmış, benim ile  biraz dertleşti.
Ticaret adamı imiş, bir alış veriş için İsveç'e gelecekmiş. İsveç Hükümeti Türkiye de yaşadığı için vize vermemiş. Hatta 'Türkler bize Türkiye de çok kötülük yapıyorlar' de, sana vize verelim demişler. Çok ağırına gitmiş, gece uyuyamamış. Almanya dan İsveç Türk Elçiliğini bu sebeple aramış ve bu vesileyle görüşmemiz gerçekleşmişti.
Bana şöyle diyordu Bedros "Lo ben ülkelerine gitmek için vize istoor, İsveç Hükümet'ten. Bana vize vermoor. Türkler Ermeni lere kötülük yaptı de deor. Bilmoorki bende Türk. İstoorki Türk bana yalvaroor. Biz Türk, bunlar bizi ne sanoorlar? Biz ülkemizi düşmanlardan nelerle koruor. Biz kimseye bir kötülük etmoor. Herkes bizi öldürmek istoorlar. Türk yalvarmoor, ben de yalvarmoor, vizede istemoor." diyordu.
Demek ki BedrosTürk lerle yaşamaktan, Türk olmaktan gurur duyuyordu ve bu uğurda herşeyi göze alıyordu. Bizde böyle Ermeni komşularımızla yaşamaktan gurur duyuyoruz.
 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder