Niyazi Paşa1873 yılında Manastıra yakın Resne Kasabasında doğar. Atatürk'ümüzün de eğitim gördüğü
Manastır Askeri Okulu'nda öğrenimini tamamlar.
1897 Türk Yunanistan savaşlarında çok büyük kahramanlıklar gösterir. Sırp ve Bulgarlara karşı da savaşır. Geri Selanik'e döndüğü zaman hürriyet kahramanı olarak karşılanır.
Memleketin gidişatını beğenmeyen İttihat ve Terakkiciler Makedonya da bulunan Resneli Niyazi Paşa'ya görev verirler ve160 kişilik Rum, Ermeni, Çerkez ve Türk olan mahiyetinde ki askerleri ile birlikte dağa çıkar. Yanı eşkıya olur. Kendisini yakalamak için Şemsi Paşa görevlendirilir. Askerleri Resneli Niyazi vatanı savunduğu için üzerine gitmez, görev bırakırlar, hatta bir kaç asker onun yanında yer alırlar. Şemsi Paşa durumu İstanbul a bildirmek için Manastır postanesinde bulunurken suikasta kurban gider.
Daha sonra Selanik Merkez Kumandanı Nazım Beye de suikast düzenlenir. Alay müftüsü Mustafa Bey de suikasta uğrar. Mirliva (Genel Kurmay Başkanı) Osman Hidayet Paşa askerlere nasihat ederken konuşturulmaz, çıkan arbedede silahla yaralanır. Debre Valisi Hüsnü Bey şehit edilir. Padişah Abdülhamid, Müşir Tatar Osman Paşayı yollar. Onu da dağa kaldırırlar.
Yakalanması için İzmir den bölgeye gönderilmek için gemiye bindirilen askerlerin hepsi Resneli Niyazi'nin tarafı olurlar. Resneli Niyazi Paşa dağlarda iken yere göğe sığmaz. Halk kahramanı ilan edilir.
1908 Rodop dağlarında iken yanına bir geyik gelir ve arkadaş olurlar. Savaşlarda baskınlarda ve bütün görev zamanlarında bu geyik hiç yanından ayrılmaz. Hatta mahiyetinin bu geyiğe selam vermeleri adet haline getirilir. Uzun süre bu geyik ile birlikte yaşarlar. O yörelerde yeni doğan erkeklere 'Niyazi', kızlara da geyiğin adı 'Maral' takılır.
Enver Paşa ve Resneli Niyazi hakkında marşlar bestelenir. İttihatçılar Hükümet kurunca af edilir ve Prespe gölünün yanına 40 odalı bir saray yaptırır orada yaşamağa başlar.
Yaşar fakat zaman sonra Balkanlar Osmanlı dan alınır, Yunan, Bulgar ve Sırp'lara verilir. Resneli Niyazi'nın çok ağırına gider ve oraları terk etmek ister. İstanbul'a gitmek için Avalonya limanına giderek beklerken, İstanbul'dan gönderilen korumalardan birisi tarafından şehit edilir.
Tetikçiyi İttihat liderlerden Esat Toptani ve İsmail Kemal'in gönderdiği tahmin edilir. Bu kahramanın kalpağında 'VATAN FEDASİ' diye yazıyormuş. Koruması vurduğu için hemen uydurmuşlar 'Ne şehit oldu ne gazi, pisi pisine gitti Niyazi' deyimi o zamandan kalmış. 1913
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder