SAYFALAR

4 Ekim 2011 Salı

NAL

Eskiden bizim oralarda araba yolu yokken çarşıya pazara yaya gidilir gelinir ve buda yaklaşık olarak iki saatten fazla zaman alırmış.
Atı veya katırı olan biraz zenginler at ile patika yolda kolaydan gider gelirlermiş.
Köylünün biri bir sabah pazara giderken yolda bir at nalı bulmuş. Yaya gidip gelmekten o kadar bıkmış usanmış ki hemen bu at nalını alıp cebine koymuş ve akşam eve gelirken onu da beraberinde evine getirip hanımına vermiş ve;
"Bak hanım, yolda bir at nalı buldum. Al bu nalı sakla. Üç tane daha nal bulup bir de at alacağım. Sabahları binip çarşıya gideceğim. Akşamları da binip çarşıdan eve geleceğim." demiş.
Hanımı da:
"He herif, sen ki eve gelirsin, bende biner babamın evine giderim." demiş. Fakaaat vay anasını "Yorgun ata binilir mi? Sen atı mı çatlatacaksın. Be hanım?" der ve hanımına bir araba sopa atar.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder